bugün

(bkz: gökyüzünde bir ayna)

ıciar bollain'in yazıp yönettiği konusunu yaşanmış bir hikayeden alan film, bize bir öğretmenin; dilden, dinden, ırktan ve tüm değişkenlerden bağımsız bir şekilde öğretmek için göğüs gerdiği güçlükleri anlatıyor. ama bu eğitim gönüllüsünün hayatına mercek tuttukça, sadece sınıflara ayrılmış bir milletin kırmızı çizgileri arasında sıkışıp kalmıyorsunuz aynı zamanda laia'nın geçmişiyle yüzleşmesine tanıklık ediyorsunuz...

nepal'de yaşamak; yokluk ve sefalet içinde yaşamaya denk düşer. bu yokluğun ne demek olduğunu bir nebze olsun sinema salonuna taşıyan filmde, en temel yaşam hakkı olan; barınma, sağlık, eğitim ve güvenliği bir kenara bırakın, insanların yiyecek yemek bulamadığı, kast sisteminin acımasızlığına ve sınıfdışına itilenlerin sefalet içinde yaşadığı, sadece şanslı doğanların ve doğuştan şanssızların bulunduğu bir ülke, nepal.

geleneklerine bağlı insanların, sınıf kaybına uğramamak adına çektiği sıkıntılar gözümüze öyle güzel sokuluyor ki, sharmila'nın yasını tutan laia'ya ortaklık ediyoruz. kaç anne doğacak bebeği kız olduğu için ölümü göze alarak henüz doğmamış çocuğunu hayattan koparabilir?

son olarak farklı dünyaların insanları, birlikte her ne kadar çok şey yaşamış ve paylaşmış hatta feda etmiş olsa da, o coğrafyada yaşamadan (doğmadan), o coğrafyanın tüm zorluklarına rağmen o coğrafyada yoğrulup yurt olarak görmeden, yokluk ülkesinin çocuklarını tanıyamıyor.

yaşanması gereken o duygu dolu ansa, ancak hüzne boğuyor..