kategorisiz yesilcam filmleri

başlangıçta ünlü oyuncuları bir araya getirmek maksadıyla sanat(!)yanından ziyade parasal beklentilerle çekilen akabinde coğunun başrolunü mehmet ali erbil'in üstlendiği sanat gayesi olmayan, izlemek ve hoş vakit geçirmek için para veren hakiki sinemaseverleri nihayetinde koyun ya da yürüyen kumbara olarak görmeye başlayan yapımcıların çektiği, kendini sanatçı(!) zannedenlerin ve mali kaygı taşıyan oyuncuların yer aldığı filmlerdir.

son zamanda şafak sezer, avrupa yakasındaki gaffur tiplemesi ile ününü perçinleyen peker açıkalın gibi tv de yeterince yer edinememiş yahut ilgi görmemiş kişilerin başrollerde başını cektiği filmlerdir.

sanat kaygısını bir yana bırakıp janjan kısmını da ayırdıktan sonra geriye sadece birkaç esprinin kaldığı, "sinema bir eglencedir" kavramını "sinemacıları eglendir" haline getiren kuru gürültüdür.

yabancılar kazanacagına türkler kazansın diyerek milliyetci vakasına getirmedne evvel filmin degerini tartısmalıyız düşüncesinin vurgulanması gereklidir.