bugün
- popo deliği pembe olan bir kızı 3 gün ağlatmak8
- içip içip eski sevgilisini aramamış erkek9
- tarım ve hayvancılığın bitmesi12
- eskiamaeksikbiri'nin saçlarında kaybolmak14
- frank lucas'ı koliye koyup tunus'a yollamak8
- doctor jekyll reunion14
- erkeklerin yattığı kız sayısı10
- telefonu kurcalamak isteyen sevgili8
- sözlük kızlarının çirkin olması12
- anın görüntüsü30
- puantiyelikedi'yi evlendiriyoruz kampanyası14
- seks yapmak10
- sözlükteki evli erkekler uçurulsun kampanyası27
- sözlük hanımlarının bu akşamki kıyafetleri11
- reminder17
- çanakkalede 70 bin suriyeli şehit oldu18
- frank lucas'ın sözlüğün sefiri olması13
- kanatlarim varr ruhumda34
- sözlükte neden bu kadar yobaz var15
- kara erik habbesi vs para var huzur yok8
- mülteciler kardeşimizdir11
- anam anan olsun mu11
- old quiet sleeper15
- mecbur muyum yasamaya10
- para var huzur yok22
- kara erik habbesi9
- aldığınız en ilginç iltifat12
- sen vermedin ben vermedim kim verdi lan akp ye oy8
- yabancı dil bilmiyorsan bir hiçsin15
- ümit özdağ'a neden oy vermemeliyiz18
- angel of attack23
- mansur yavaş kime biat etti12
- kadınınızı çalıştırır mısınız18
- anın görgüsüzlüğü8
- islamcıların konser iptal ettirmesi9
- reisin yanında olmalıyız9
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri55
- evlenmelik kız nasıl anlaşılır10
- true yi evlendiriyoruz14
- türk düşmanlığının giderek artması10
- hem spotify'ı hem netflix'i olanlar15
- chp'ye asla oy vermeyiz19
- 60 yas ustunun ev alma sacmaligi8
- 24 saat sözlükte takılan ezik asosyal akpli troll8
- sözlük yazarlarının bugünkü çorapları14
- evlenince karınız sözlüğe girmenize izin veriyormu15
- isparta melek mosso konserinin iptal edilmesi8
- tren korkusu9
- yaz mevsiminin en güzel yanı13
- ekrem imamoğlu17
konya ve civarında kurulmuş olan karamanoğulları beyliği'nin hükümdarıydı.
12 mayıs 1277' de türkçeyi, karamanoğullarının resmi dili ilan eden ve hükümdarlığı süresince osmanlılarla çekişen karamanoğulları beyliği hükümdarı. hükümdarlığında, karamanoğulları beyliği en parlak dönemini yaşadı.
13 mayis 1277 yilinda, simden giru hic gimesne kapuda ve divanda mecalis ve seyeranda turki dilinden gayri soz soylemeye gibisinden bi ferman yayinlamis olan karamanogullari beyi. ayrica adina bir de universite kurulmustur.
1277'de anadolu'yu işgal eden moğollara karşı isyan ederek "cimri" lakabıyla anılan anadolu selçuklu şehzadesini tahta geçirmiş olan karaman beyidir. ayrıca türkçe ile ilgili ünlü fermanını da bu dönemde yayınlamıştır. 1278 başlarında moğollar tekrar duruma hakim olunca yakalanarak idam edilmiştir. özellikle türkçe ile ilgili fermanıyla, ayrıca moğollara karşı yaptığı ayaklanmayla hatırlanan ünlü bir beydir.
(bkz: cimri vakası)
(bkz: cimri vakası)
"Bugünden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır." diyen hükümdar...
Ama şimdikiler napıyor?
(bkz: açılıp saçılıyoruz)
Ama şimdikiler napıyor?
(bkz: açılıp saçılıyoruz)
yazıcızade ali tercümesinde;
şehirde çağırttılar ki, şimden girü hiç kimesne kapuda ve divânda ve mecâlis ve seyrânda türkî dilinden gayri dil söylemeyeler.
Fermanları 'sultan' çıkarır. Önüne gelen ferman çıkaramaz. Ferman padişahındır agalar.
erol güngör der ki ;
çokları bunun karamanoğlu mehmed beyin türkçülüğünden, milliyet şuurunun kuvvetinden doğmuş bir emir olduğunu sanarak, karamanoğlunu selçuklular'a karşı milliyetçiliğin savunucusu gibi görürler. aslında karamanoğlunun bütün gayesi, devlet idaresinde bulunan okumuş tabakanın, yani aydınların tesirini ortadan kaldırmaktı. kendisinin hiçbir tahsili ve kültürü olmadığı için selçuklu idarecileri karşısında eksiklik duyuyor, oralarda ne olup bittiğini bir türlü anlamıyordu.
Yani sözün özü Türkçe'den başka dil bilmeyen Mehmed Bey, farsça ve arapça'nın kullanıldığı konya da kendi başına kalmıştır. Yönetimde ne olup bittiğini bilmediğinden Türkçe konuş bre vatandaş gibisinden çırpınmıştır. Yani Türkçe'ye olan aşkından dolayı Türkçe konuşun dememiştir kendisi. sadece kendi çıkarı için, yönetim hakimiyeti sağlayamayacağı endişesi olduğu içindir Türkçe uğraşı.
Türkçe resmi dil olarak ilk osmanlı da kabul edilmiştir. Diğer hiçbir türk devletinden ve Karamanoğulları'ndan günümüze Türkçe bir yazışma geçmemiştir.
Hatta bu Türkçe konuşun arkadaş ya! uyarısını bile Mehmed bey'in değil de Siyavuş'un dediği söyleniyor ama yorum yapamıyorum müdür.
Bir diğer nokta ise, bu gururu osmanlı devletine kaptırmak istemeyenlerin uğraşıları sonucu bunun Karamanoğlu Mehmed bey'e atfedildiğidir.
Yani 'sultan' olmayan, henüz vezir bile olamayan biri ferman çıkaramaz. Çıkarırsa da hoş olmaz.
Adamın g.tünden kan alırlar kamil kan.
edit: tepkinizi yerim sizin. Ben burada karalama yapmıyorum. Kaldı ki Karamanoğulları bir avşar devletidir. ben de bir avşarım. gurur duyardım ama öyle değilmiş işte. fıs çıktı gibi oldu bi bakıma. yoksa benim soyum lan bunlar. Has türküm has. bildiğin gibi değil. çekiç gibi çıkıntı var amk kafamda. öyle böyle değil. ceviz kırıyom arada kafamla.
şehirde çağırttılar ki, şimden girü hiç kimesne kapuda ve divânda ve mecâlis ve seyrânda türkî dilinden gayri dil söylemeyeler.
Fermanları 'sultan' çıkarır. Önüne gelen ferman çıkaramaz. Ferman padişahındır agalar.
erol güngör der ki ;
çokları bunun karamanoğlu mehmed beyin türkçülüğünden, milliyet şuurunun kuvvetinden doğmuş bir emir olduğunu sanarak, karamanoğlunu selçuklular'a karşı milliyetçiliğin savunucusu gibi görürler. aslında karamanoğlunun bütün gayesi, devlet idaresinde bulunan okumuş tabakanın, yani aydınların tesirini ortadan kaldırmaktı. kendisinin hiçbir tahsili ve kültürü olmadığı için selçuklu idarecileri karşısında eksiklik duyuyor, oralarda ne olup bittiğini bir türlü anlamıyordu.
Yani sözün özü Türkçe'den başka dil bilmeyen Mehmed Bey, farsça ve arapça'nın kullanıldığı konya da kendi başına kalmıştır. Yönetimde ne olup bittiğini bilmediğinden Türkçe konuş bre vatandaş gibisinden çırpınmıştır. Yani Türkçe'ye olan aşkından dolayı Türkçe konuşun dememiştir kendisi. sadece kendi çıkarı için, yönetim hakimiyeti sağlayamayacağı endişesi olduğu içindir Türkçe uğraşı.
Türkçe resmi dil olarak ilk osmanlı da kabul edilmiştir. Diğer hiçbir türk devletinden ve Karamanoğulları'ndan günümüze Türkçe bir yazışma geçmemiştir.
Hatta bu Türkçe konuşun arkadaş ya! uyarısını bile Mehmed bey'in değil de Siyavuş'un dediği söyleniyor ama yorum yapamıyorum müdür.
Bir diğer nokta ise, bu gururu osmanlı devletine kaptırmak istemeyenlerin uğraşıları sonucu bunun Karamanoğlu Mehmed bey'e atfedildiğidir.
Yani 'sultan' olmayan, henüz vezir bile olamayan biri ferman çıkaramaz. Çıkarırsa da hoş olmaz.
Adamın g.tünden kan alırlar kamil kan.
edit: tepkinizi yerim sizin. Ben burada karalama yapmıyorum. Kaldı ki Karamanoğulları bir avşar devletidir. ben de bir avşarım. gurur duyardım ama öyle değilmiş işte. fıs çıktı gibi oldu bi bakıma. yoksa benim soyum lan bunlar. Has türküm has. bildiğin gibi değil. çekiç gibi çıkıntı var amk kafamda. öyle böyle değil. ceviz kırıyom arada kafamla.
735 yıl önce bugün itibariyle türkçe'yi resmi dil ilan Karamanoğluları'nın ikinci beyidir.
Karamanoğlu Mehmed Beğ
Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşarların içinden çıkan Karaman cemaatinin tarihine baktığımızda, hem Asyada hem de Anadoluda önemli roller oynadıklarını görmek mümkündür. Özellikle onların Türkistan ve Azerbaycandaki faaliyetleri oldukça ilginç olup; Akman ve Karamana ait destanlar, hala Türkmenistanda anlatılmaktadır. Bununla birlikte ana boy durumundaki Avşar ulusu Türkün yaşadığı her yerde mevcuttur ve bir müddet, Azerbaycan misalinde olduğu üzere, devlet idaresinin de en yüksek kademesine çıkabilmişlerdir.
Avşarlar ve Karamanlıların batıya doğru akmaları herhalde Selçuklu fetihleriyle beraber gerçekleşti. 13. asrın başlarında, 1228lerde Orta Anadolu ve ve Akdeniz yöresinde bazı yerler, Sultan Alaeddin Keykubadın gayretleriyle Selçuklu hakimiyetine geçince, Türkmen (Oğuz) aşiretlerinin bir bölümünü teşkil eden Karamanlılar da Konya ve Ermenek civarlarına iskan olundular.
Birtakım siyasi olayların ardından, Karamanoğlu Mehmed Beğ, aşiretin başına atandığında, Anadoluda bir kargaşa ortamı yaşanmaktaydı. ilhanlılar, Selçukluların kurmuş olduğu düzeni yıkmışlar, Türkiye topraklarında huzur ve asayiş kalmamıştı. ilhanlı baskısı Selçuklu sarayı ile topraklarında o kadar hissediliyordu ki, sultanlar ve beyler, adeta ilhanlıların oyuncağı haline gelmişlerdi. Bütün bu karmaşa sırasında Karamanlılarla, Selçukluların arası açılmış; Mehmed Beğ ve kardeşleri de yakalanıp, göz hapsine alınmışlardı.
IV. Rükneddin Kılıç Arslanın (1262-1266) ölmesi onların serbest kalmasını sağladı ve yeni Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrevle (1266-1284) mücadeleye girdi. Yapılan mücadeleler esnasında bölge Türkmenlerini de yanına çeken Karamanoğlu yerini sağlamlaştırmayı bildi. Bu arada Selçuklu sarayı kendinden uzaklaşmış, Türkçeyi bir kenara atarak, farsça konuşup, yazmayı bir hüner sanmaya başlamıştı. Halbuki Türkmenler hala kendi dilleriyle konuşuyorlar, birlik ruhunun ondan kaynaklandığını biliyorlardı.
Dil, milletlerin hayatında bir kültür vasıtası olarak en başta gelen unsurdur. Aynı dili konuşan insanlar, millet denilen sosyal varlığın temelini teşkil ederler. Türk dilini konuşan Türk milleti, tarihte birtakım zaruri şartlardan dolayı bazan birbirinden idari ve siyasi bakımdan çok uzakta kalmalarına, ayrıca sınır boylarında, yabancı kültürler ve halklarla temasta olmalarına rağmen, beşbin yıllık seyrine baktığımızda, doğudan batıya, kuzeyden güneye bu insanların çok az bir lehçe farkıyla aynı dili konuştuklarını söyleyebiliriz. Bu bakımdan, milli bir bağ olarak Türk dilinin oynadığı rolü de, belki diğer dillerin hiçbiri oynamamıştır, denebilir.
işte Mehmed Beğ, belki bu birlik duygusunu sağlamasından dolayı Türk diline önem vermiş; belki de Selçuklu sarayına bir tepki koymak amacıyla onu ön plana çıkarmış olabilir. Bir ihtimal de Türkmen boylarını yanına çekmek istediği için, 15 Mayıs 1277de Türk diliyle alakalı meşhur fermanını yayınladı. O burada şöyle diyordu: Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Muhakkak ki Karamanogulları, devlet olarak Türk milletinin bir çöküşe sürüklendiklerini gördükleri gibi, toplum olarak da bir yozlaşma batağına düştüklerinin farkındaydılar. Varlıklarının temeli olan dillerini kaybettikleri takdirde, her şeylerini yitireceklerini bilen, bu Türkçü devlet adamına Türk milleti olarak çok şey borçluyuz. Keşke bu asil halkı idare eden bütün yöneticiler o ve Mustafa Kemal misali uyanık ve akıllı olsalardı.
Prof.Dr. Saadettin Gömeç
Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşarların içinden çıkan Karaman cemaatinin tarihine baktığımızda, hem Asyada hem de Anadoluda önemli roller oynadıklarını görmek mümkündür. Özellikle onların Türkistan ve Azerbaycandaki faaliyetleri oldukça ilginç olup; Akman ve Karamana ait destanlar, hala Türkmenistanda anlatılmaktadır. Bununla birlikte ana boy durumundaki Avşar ulusu Türkün yaşadığı her yerde mevcuttur ve bir müddet, Azerbaycan misalinde olduğu üzere, devlet idaresinin de en yüksek kademesine çıkabilmişlerdir.
Avşarlar ve Karamanlıların batıya doğru akmaları herhalde Selçuklu fetihleriyle beraber gerçekleşti. 13. asrın başlarında, 1228lerde Orta Anadolu ve ve Akdeniz yöresinde bazı yerler, Sultan Alaeddin Keykubadın gayretleriyle Selçuklu hakimiyetine geçince, Türkmen (Oğuz) aşiretlerinin bir bölümünü teşkil eden Karamanlılar da Konya ve Ermenek civarlarına iskan olundular.
Birtakım siyasi olayların ardından, Karamanoğlu Mehmed Beğ, aşiretin başına atandığında, Anadoluda bir kargaşa ortamı yaşanmaktaydı. ilhanlılar, Selçukluların kurmuş olduğu düzeni yıkmışlar, Türkiye topraklarında huzur ve asayiş kalmamıştı. ilhanlı baskısı Selçuklu sarayı ile topraklarında o kadar hissediliyordu ki, sultanlar ve beyler, adeta ilhanlıların oyuncağı haline gelmişlerdi. Bütün bu karmaşa sırasında Karamanlılarla, Selçukluların arası açılmış; Mehmed Beğ ve kardeşleri de yakalanıp, göz hapsine alınmışlardı.
IV. Rükneddin Kılıç Arslanın (1262-1266) ölmesi onların serbest kalmasını sağladı ve yeni Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrevle (1266-1284) mücadeleye girdi. Yapılan mücadeleler esnasında bölge Türkmenlerini de yanına çeken Karamanoğlu yerini sağlamlaştırmayı bildi. Bu arada Selçuklu sarayı kendinden uzaklaşmış, Türkçeyi bir kenara atarak, farsça konuşup, yazmayı bir hüner sanmaya başlamıştı. Halbuki Türkmenler hala kendi dilleriyle konuşuyorlar, birlik ruhunun ondan kaynaklandığını biliyorlardı.
Dil, milletlerin hayatında bir kültür vasıtası olarak en başta gelen unsurdur. Aynı dili konuşan insanlar, millet denilen sosyal varlığın temelini teşkil ederler. Türk dilini konuşan Türk milleti, tarihte birtakım zaruri şartlardan dolayı bazan birbirinden idari ve siyasi bakımdan çok uzakta kalmalarına, ayrıca sınır boylarında, yabancı kültürler ve halklarla temasta olmalarına rağmen, beşbin yıllık seyrine baktığımızda, doğudan batıya, kuzeyden güneye bu insanların çok az bir lehçe farkıyla aynı dili konuştuklarını söyleyebiliriz. Bu bakımdan, milli bir bağ olarak Türk dilinin oynadığı rolü de, belki diğer dillerin hiçbiri oynamamıştır, denebilir.
işte Mehmed Beğ, belki bu birlik duygusunu sağlamasından dolayı Türk diline önem vermiş; belki de Selçuklu sarayına bir tepki koymak amacıyla onu ön plana çıkarmış olabilir. Bir ihtimal de Türkmen boylarını yanına çekmek istediği için, 15 Mayıs 1277de Türk diliyle alakalı meşhur fermanını yayınladı. O burada şöyle diyordu: Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Muhakkak ki Karamanogulları, devlet olarak Türk milletinin bir çöküşe sürüklendiklerini gördükleri gibi, toplum olarak da bir yozlaşma batağına düştüklerinin farkındaydılar. Varlıklarının temeli olan dillerini kaybettikleri takdirde, her şeylerini yitireceklerini bilen, bu Türkçü devlet adamına Türk milleti olarak çok şey borçluyuz. Keşke bu asil halkı idare eden bütün yöneticiler o ve Mustafa Kemal misali uyanık ve akıllı olsalardı.
Prof.Dr. Saadettin Gömeç