bugün

efendim mağlumunuz insanoğlu çiğ süt emmiş; ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. içinizde çakallık, kurnazlık, çıkar gibi dünyevi duygular yoksa çevrenizdekilerin esas amaçlarını, size yapılanları hemen anlamıyorsunuz. lakin bunlar farklı kişilerce de tekrarlanıp ayyuka çıkınca mecburiyetten uyanıyor, kendine geliyor insan.

birbiri ardına yapılan terbiyesizlikler kişinin insanlara bakışını değiştirip güven kavramını ortadan kaldırıyor. güven olmayınca yeni insan tanıma şevki kalmıyor, eskiler zaten verdiği zararla elenmiş, hayatımızın odak noktası olmaktan öteye, daha öteye atılmış..
ekle sil, ekle sil yaparken bir de bakıyoruz ki çevremizde kimse kalmamış.
giderek yalnızlaşan ve haliyle de asosyalleşen bir hayata merhaba diyoruz.

herkes mi karaktersiz, tabii değil ama bugüne kadarki deneyimlerinden ağzı yanmış insanlar karakterli arkadaşa, sevgiliye, komşuya vs. vs. sahip olmanın bir ütopya olduğunun da bilincindedir. bu yüzden de tercih edilmiş bir asosyallik hakimdir hayata.
fevkaladenin fevkinde ifade.
(bkz: herkes dost olamaz)
güvenimi kıran tek bir insandan uzaklaşmak isterken etrafımdaki herkesten uzaklaştığımda fark ettiğim olaydır. kendimi eve kapayıp dünya ile bağlantımı kesmiştim. dışarda herşey onu hatırlatırken canım yanar diye yaralarımı kendim sarmaya çalışmıştım sonuç ise asosyal olmama sebep olmuştu.
zordur. ya içindesindir çemberin ya da dışında mı yer alacaksın diye bir şarkı var ya ona benzer biraz da bu durum. pekçoğunun kafasında kırk tilki, kırkının da kuyruğu birbirine değmez. oysa tek istenilen kişiliğe benliğe biraz olsun saygıdır ama mümkün değildir. kabul etmek zorundasındır üç kuruşluk ilişkileri, boyalı saçları, yüzüne gülüp arkadan konuşmaları *... sosyal olmak bu boşluğun içinde yer almaktır. gruba ya dahilsindir, ya dışarıda. sosyal olmak benim karşılaştığım ortamlarda başkalarına tepeden bakmak, kendi kişiliğini bırakıp genelin yanlış olan doğrusunu yaşamak, kafayı boş bırakıp kendini janjanlı ambalaja sarmaktı. sürekli bir güvensizliğin var olduğu ortamda maskelerle dolaşan insanların arasına yalnız olarak katılmaktır.
"iki tür yalnız vardır hasta olduğu için ve hastalıktan kaçan". sözünü akla getirendir.
(bkz: onlar heryerde)
kaçınılmaz son.
(bkz: hayatı fazla ciddiye almak)
karaktersiz adam genelde cahil adamdır, cahil adama laf anlatmak ise zordur, ya cahil olman gerekir ya da sineye çekmen. bir durum daha vardır aslında ama onun içinde çok akıllı olmak gerekir, o an karşındaki insan gibi olabilmek. en iyi çözüm ne derseniz, siz cahil olmayın derim.
Günümüz insanının karşı konulamaz kaderidir ne yazık ki.
huzur bulmaktır. asosyaller daima kaliteli insanlardır. herkesle enseye şaplak, göte parmak olmazlar. karaktersiz insanları da, iyi teşhis ederler. kişisel donanımları fazladır ve bu yüzden de, her ortama dalmaya ihtiyaç duymazlar.
(bkz: ilk aşk acısıyla aseksüel olmak)
kaçınılmaz sondur.

deneme yanılma yöntemi bir yerde son bulur çünkü. tanıştığınız ve hayatınıza almaya aday olarak gördüğünüz çevrenizdeki insancıklar bir bir çapkın bir kaptan edasıyla arrivederci deyip uzaklaşır hayatınızdan. bir sonrakine bel bağlarsınız ancak sıradaki insanlar da aynı şekilde çıkacaksa asosyal olmak kaçınılmazdır. kalabalık bir şehirde, karşıdan karşıya geçemeyecek kadar zor duruma düşürür insanı. sığamazsınız kalabalık yerlere, yanlızlık, eylemsizlik iyi gelir sanırsınız. kendi fikirlerinizi kendinize bile sessizce söyler hale gelirsiniz. oysa karaktersiz olanları asosyalleştirecek çözümler bulunsa çark tersine işlemeye başlayacaktır ki bu kesinlikle daha eğlenceli olanıdır.
bir uzaklaşma sendromu.

Mükemmel olduğunu düşündüğüm ve dost edindiğim her insan iyilik algıma bir darbe daha indirdi. hatasız ve hatta 'iyi insan' olmadığını sancılı süreçlerden sonra kabullenebildim ve artık daha mutluyum çünkü aslında kendimin de kötü bir insan olduğunu görebiliyorum, başkalarından beklemediğim hiçbir davranış da görmüyorum. Her zaman en kötüsüne hazırım.
(bkz: ben)
her girdiği ortamın orospusu olmaktan iyidir.
insanın yalnızlaşması, sosyal aktivitelerden kaçar hale gelmesi, kitle iletişim araçları yüzünden uzaktan uzaga yaşanan ilşkiler & arkadaşlıklar yüzünden insanların içine girdiği buhranlı durumdur. sokakta orda burda her yerde insanların yüzünden kolaylıkla anlaşılabilecek ruh halidir.
asosyalliğe itilen fakat beklendiğinden daha sosyal olan insandır. kendi karakteri sebebiyle belli çevrecelerce sevilir bu kişi, muhabeti de biraz yerinde olduğu müddetçe çevresinde yine insanlar olur.
bunun birde derin ve entelnektüel düşünceye kayınca toplumdan uzaklaşma şekli vardır ki insan sırf asosyal olmamak için bilgelikten , düşünce ve gelişimden uzak kalır bu durum da toplumu kendi içinde gelişmeden döndüren bir seviyesizliğe iter.
(bkz: ergüder yoldaş)
karaktersizlerden kaçmayınca; karakterin değişecekse, asosyal olmak daha hayırlıdır.
yıllarca asosyal diyenlere tokat gibi cevaptır. helal olsundur.
(bkz: beni tanıdılar sen kaç)
genelde ortama uymak için karakterinden ödün vermesi gereken durumlarda kaçan insanın acıklı halidir. acıklıdır çünkü ortam şebeği oldukça boldur.
(bkz: yalnızlığın kaçınılmaz olması durumu)
(bkz: yağmurdan kaçarken doluya tutulmak)
benimdir o efenim yakında hayatımda kimse olmayacak.
güncel Önemli Başlıklar