bugün

savcının döktürdüğü dizidir.

adam laf alabilmek için şahane sarhoş taklidi yaptı.
seçilen mekanlar, oyuncu tiplemeleri, müziği ezel dizisiyle aynı olan atv dizisi.
müziklerinin kill bill i çağrıştırdığı dizi.
ilk basladigi zamanlarda simdi fenomen olarak nitelendirilen, keske bitmeseydi denilen diziler de elestiriliyordu. bu diziyle ilgili yorum yapmak icin erken cunku biliyoruz ki ezel de 12-13. bolumden sonra ortaligi yikmaya baslamisti. 136. girdisini yazdigim bu diziye daha sayfalarca girdi yazilacak daha coook yorumlar yapilacak. ben karadayi'dan umutluyum. belki gelmis gecmis en iyi olamayacak ama doneminin en iyisi olabilir. bekleyip gorecegiz.
hakime hanım'ın güldürdüğü dizidir.

--spoiler--
kalamam ben orda yasal değil.
--spoiler--
hay senin yasalına be hakime hanım *
ayrıca bu dizide feride hanım'ın her sahnesinde görüyoruz ki bergüzar korel güzelliği diye bir şey var.
--spoiler--
merhum baş savcının gizli evinde buldukları klasörden nereye ulaşacaklar çok merak ediyorum. turgut savcı'nın izi yoktur o dosyada bence, sadece suçluların isimleri vardır. çünkü ölene kadar baş savcıda bilmiyordu turgut savcı'nın pislik olduğunu, yani öyle hatırlıyorum.
--spoiler--
--spoiler--
mahir'in uzatmalı sevgilisinin işe burnunu sokması fena olacak.
--spoiler--
bugünlük bölümünün de sonuna gelinen dizi. mahir'in uzak mesafe ilişkisi kurdugu ayten, bir haltlar yiyecek gibi görünüyor.

gelecek bölümü beklemeye başladık efendim.
Bu dizi yuzunden ayten isminden sogudum. Ilerde kizim olursa adini ayten koyup sabah aksam dovmeme sebebiyet verecek dizi. Not: baska hatun kisisi mi yoktu acaba bana peruk tak, az rimel, far derken serefsizim kenanin yanina daha cok yakisirim.
bölüm sonu güzel müziğini bize dinlettirmiş dizidir. toygar ışıklı yapıyor abiler. soundtrack albümü çıksa da alsak.
bir çok hatunun odun parçalama sahnesinde "ah be kenan o saptan* tutup beni parçalasaydın ne vardı" diye iç geçirdiği sahnesi olan dizi.
neredeyse 10. bölüme gircek daha bi tane sevişme sahnesi olmayan dizi. bi ara savcı turgut karının birini yatağa itti, o bi nebze olsun filme heycan kattı ama daha fazlası olmadı. mahir'in odun yarmasıyla falan yürümez bu iş. savcı turgut'un sinsi bakışları olmasa valla izlenmez bu dizi. her an birini hoplatacakmış gibi bakıyo. izlettiriyo kendini vesselam..bi umut oluşturuyo. bi beklenti içine sokuyo. çok piç valla. savcı mükemmel.
ilk bölümünü izlemiştim bir de dünkü bölümünü izledim. ürün yerleştirmeye falan alıştık da artık bokunu çıkardılar.

dönem dizisi çekiyosun, oyunculara iki kere bi milyon neden dedirdiler. aga bu kadarını da yapmayın amk!

o dönem insanlar bi milyon neden ifadesini mi kullanıyorlar. "nizamlara uyarak tahkikate devam edelim" diyen bir karaktere sonraki sahnede "mutlu olmak için bi milyon neden var ehehee" dedirttiğinizde kimin izlemeye devam etmesini bekliyorsunuz.
şöyle bir göz gezdirdim tekrar dün akşam ki bölümüne. gözden kaçan ve kimsenin dillendirmediği bir şey var.

--spoiler--
mahir'in bir erkek kardeşi varmış. bu demek oluyor ki bir yiğit daha girecek diziye.
--spoiler--
dünyanın en güzel odun kırma sahnesini çekmiş dizi. bıyıklı bıyıklı, eller desen zaten... *
trabzon muhtevalı sahne :

--spoiler--
Nerelisin sen ? TRABZON ! şimdi anladım neden bu kadar inatçı olduğunu.
--spoiler--
hayata tutunmak, mutlu olmak için bir milyon neden var repliğinin yeni keşfetmiş gibi tekrarlayan dizi. ayrıca 70li yıllarda "kontakt kurmak" nasıl kullanılıyor olanilir meraklandırıyor.
kenan ve bergüzar aşkı başladıkça daha güzelleşen dizi.
bir kere bu dizideki görüntü kalitesi bile seyredilmesi için yeterli. kuzey güney bunun yanında amatör kamerayla çekilmiş gibi kalıyo. onun dışında konu ve kurgu da türkiye standartlarının üstünde. nesi beğenilmiyor anlamış değilim.
http://www.youtube.com/watch?v=dyYoTOMGy7g

fragmandaki müziğe bayıldığım dizidir. dizinin tüm müzikleri güzel zaten. soundtrack albümü çıksa da dinlesek rahatçana. toygar reis yapıyor.
iki adam dövdü diye kenan imirzalıoğlu'nun bu dizide gene mafya ağırlıklı olduğunu düşünenlerce eleştiriliyor. gene mi mafya diyorlar. halbuki bu dizide mahir karakteri, başta ailesine değer veren bir evlat rolünde. gerektiğinde fiziki şartları sayesinde adam da dövebiliyor. babasından görme olduğu için de sert bir erkek. bunun kabadayılıkla ne alakası var anlamadım. bu dizinin kabadayısı kibar nazif ve onun hapishane arkadaşı.
mahir ayrıca bu dizide feride hanım gibi oldukta sert ve kuralcı bir hakimi yumuşatan bir karakter. bunu höt höt diye yapmıyor ki, nazifliği ile yapıyor. yeri geliyor ağlıyor yeri geliyor gülüyor, yeri geliyor gayet ciddi oynuyor

itiraf edeyim, bu dizide kenan imirzalıoğlu değilde başka biri mahir karakterini oynasaydı izlemezdim belki de. cuk oturmuş karakter ya da adam oyunculuk yeteneği ile kendine oturtturdu karakteri.
çetin tekindor'u hesaba katmıyorum bile bu dizide. onun dışında diğer oyuncularda gayet mükemmel. savcıyı oynayan aktör muazzam oynuyor. bergüzar korel güzelliği diye bir gerçeği oyunculuğu ile pekişmiş şekilde izleme şerefine ulaşıyoruz. görüntü mükemmel, müzikler mükemmel. türkiye'de güzel diziler yapılıyor. bir de düşünsenize bu kalitede ki yapımların 40 dakika falan olduğunu. o çok beğendiğiniz dizilerin 100 dakika olmadığını hesaba katmıyorsunuz hiç.

ayrıca sarı nazif çok tatlı lan. yeğenime benziyor. he bir de; kibar nazif asılsın efendim. bir dizi de kötü bitsin yahu. senaristlerin kafasında ne var çok merak ediyorum. hadi bakalım.
Senariste ulasabilirsem bu ayteni oldurmesi karsiliginde bireysel emeklilik taksitlerini yatirmayi teklif etmeme sebep olacak dizi. o sifatla hasani buldun daha ne istiyon sus otur. Baska basan hasan bulamazsin.
senaristlere bir çift lafım olacak:tez zamanda yalova memelerini ne yapıp edip öldürmelerini istirham ediyorum.zira artık kabak tadının ötesine geçip baymaya başladı.nedir o baygın baygın bakışlar? pörsümüş dudaklar, cırtlak cırtlak neresinden(büyük ihtimalle memelerinden)çıktığı hasıl olmayan o iğrenç ses?yeter artık öldürün şu mendeburu.

geriye kalan her şey dört dörtlük. oyunculuk,senaryo,müzik kısacası her şey tam oturmuş.dizi tarihinde çok önemli bir aşama.böylesi dizileri son zamanlarda göremiyorduk.işte karadayı bu bağlamda kült olacak bir dizi.
8. bölümünde mahir ile nazif'in hapishane bahçe duvarından konuştukları sahne türk dizi tarihine geçecek sahnelerden olmuş.
nazif'in o bağırışındaki ton, yüzü.. mahir'in cümleleri. "derman ol bize baba" deyişi. birbirine bu kadar bağlı bir baba-oğul.. kameranın yukarıdan duvarın öbür yüzündeki mahkum bir baba ve onu kurtarmak isteyen onu morallendirmek isteyen bir oğul. ve arkada çalan müzik.
http://www.youtube.com/watch?v=iq6GynNMpKM&list=UUTQ6d7W2JRulB1Pd-9wCsAw&index=7&feature=plcp

--spoiler--
bir dakika mehmedim ya babamla konuşacağım.
--spoiler--
Nazif kara'nın, kendisinin iki katı ve çok daha genç hasmını, kedi yavrusu tutar gibi boynundan tutup yere diz çöktürdüğü dizidir.

eh ulan insaf be. bu kadar boktan bir sahne hayatımda görmedim. diziyi beğenerek takip ediyorum fakat bu sahne neydi arkadaş ya. zorla soğutmayın insanı bu güzel diziden ey yapımcılar.

şaşkın şaşkın baka kaldım. böyle abuk bir sahne daha görmedim hiçbir filmde.

o adam, nazifin boynuna uzanan eliyle birlikte nazifi bir itse, nazif bundan sonraki yaşamında kaşıkla beslenecek iken, nasıl bir saçmalıktır bu kardeşim?

adamın daha eli uzanmıyo çam yarmasının boynuna. deli fuat karakteri o anda kuvvetli bir osursa, kalp sektesi geçirecek halde olan nazifin hareketi, adeta "atma nazif din kardeşiyiz" dedirtecek boyuttaydı.

yuh amına koyim ya. çok saçmaydı. spor salonu işleten adamın revolver yani toplu silahla tek kurşun ile öldürülmesi anında, bir defada 2-3 mermi boşaltan bir yarı otomatik tabanca sesi çıkarmasıda ayrıca güldürmüştür.

ulan bulamadıysanız ben verirdim size bir toplu tabanca ses dosyası.

türk dizi tarihinde gördüğüm en saçma sahnedir nazif ile deli fuat'ın, hapishane avlusundaki o saçma düellosu.

siklet farkını, yaş farkını, güç farkını göz önüne alırsak, kratos karakterine benzettim nazif'i. kratosda on gökdelen boyutundaki tanrıları takır takır indirir ya o saçma sapan oyunda. hah işte aynı o şekil olmuş nazif ile fuat'ın sahnesi.

biraz abartı olur ama bu abartı olmamış sayın yapımcılar; bu abartının, zamına koyulduğu an olmuş.

onun dışında bergüzar korel ne güzel gülümsüyor yahu. çok yakışıyor o'na gülmek. her insana yakışmaz mesela. güldümü iğrenç olan insanlar vardır. ama bergüzar'a çok çok yakışıyor.

yalnız alnında çıkan ve makyajla zar zor kapatılan sivilcesi unicorn tadı vermiştir az buçuk.

kenan imirzalıoğlu'nu ise, deli yüreğin ilk bölümünden beri takip eden bendeniz, ayakta alkışlıyorum. o'na zaten diyecek hiçbir söz yok.

gülüşüne kurban kenan ağabeyim. keşke gerçek hayatta senin gibi bir ağabeyim olsaydı. her bakımdan tam bir ağabey. bunca yıldır takip ediyorum, hiçbir şekilde kendini bozmayan, ayakta dakikalarca alkışlanacak türden bir beyefendi.

leyla tuğutlu hakkındada birşeyler yazayım; kendisinin güzellik konusunda yarışmalardaki başarıları boş yere değilmiş. ilk defa güzellik yarışması jürileriyle hemfikir olup, seçtiklerini beğendim. ama daha çok çocuk. çok çok küçük. gelecekte olgunlaşıp, yüz hatlarının dahada oturmasıyla bilikte, dahada güzel olacağını düşünüyorum.

küstah bir güzelliği var. gerek mizacı ve gerekse yüzünün anatomik şekli gayet güzel, dizi haricindede çekilmiş tek kaşı kalkık cüretkar bakışları gayet etkileyici fakat dediğim gibi daha çok çocuk.

birde şu küçük nazifi lütfen reklamlarda oynatmayın, programlara çıkartmayın. öyle bir geçer zaman ki oyuncularından osman gibi yapmayın.

nefret ettirmeyin.

bunun haricinde turgut savcıda iyi bir oyuncu gördüğüm kadarıyla. hah birde seneleeeer evvel "seç bakalım" adlı programla tanıdığım, izlediğim erhan yazıcıoğlu'da iyi iş çıkarıyor. gırtlak kanseri idi hatırladığım kadarıyla, atlatmış sanırım. sevindim.

şimdiki yeni yetmeler bilmez. "seç bakalım" enteresan bir yarışmaydı. gerçi şimdiki nesil ne halt bilir ki afedersiniz...