bugün

bazı istanbullarda, gün itibariyle varlığını yoğun olarak hissettiren iki şey: kar ve yalnızlık.

ah aradaki caanım "ve"; sen sadece bir durumu anlatıyorsun sitemsizce, sakince... senin bi suçun yok! onun bir suçu yok. benim bir suçum yok. bok yok! neyse... üstüme varmak istemiyorum. en azından bugün. melankolonya koklamayı inatla reddetmeye çalışalım. hadi elimizdeki malzemelere bakalım:

-bir adet en güzel yerleri hala okunmamış uykusuz
-sert sade tek şeker kahve ve rayihası (ah güzel "ve", dedim ya senin bi suçun yok, bak burada ne güzelsin!)
-pencere önü hayalleri
-izlenmeye hazır ve nazır eski-yeni şahane filmler
-bitap düşmüş enfes kitaplar
-uzaklarda görünmeyen bir köprü
-günahlarından arındırılmış süsü verilen bohembeyaz bir istanbul. (güneş yağdığında yer gök sarı olmuyor. ama şimdi her yer bembeyaz, ilginç.)
-ve diğer köşede ise bir adet yalnızlık.

malzemeler bu. hadi bahtiyar ol, olabilirsen!

hey sen,
yalnız,
yılda sadece bir kez yaşanan bu beyaz güzellikte, kar kokusunu kahve kokusu ile kokteyl haline getirip üzerine o'nun kokusunu eklemekten başka bir şey istemiyordun belki de. istediğin sadece bir kişiydi bu dünyada. ama yoktu. sadece bir kişi? neredeydi o? nasıldı? hangi dilde, hangi renkteydi? hangi şarkıya benziyordu mesela? niye duyamıyordun onu? hangi çiçeği andırıyordu? niye sana görünmüyordu? yoksa gözlüklerin mi bozuktu? ee, o zaman neredeydi? peki yalnızlık bitince dertler bitecek miydi? şaka mıydı bu? ama iki kişilik mutsuzluk, tek kişilik olanından daha iyi değil miydi? bu dünyadaki her şey ama her şey, bu lanet yalnızlıktan daha iyi değil miydi?

dilenmenin her türlüsü ayıptı. artık aşk için de... anlamıştım. aramaya devam edecektim; dilenmeden... "28 yaşında ve tedirgindim." istanbul'da kar ve yalnızlık vardı...
(bkz: karlar düşer düşer ağlarım)
tren yolları gelir aklıma hep.

barış manço'nun iki ayrı kol düğmesi gibi, iki ayrı ray ortaya çıkar, bir trenin ardından.

sunay akının da dediği gibi:

"iki rayı gibiyiz
bir tren yolunun
yakın olması
neyi değiştirir
son istasyonun"
sakin bir yer bulunup elde şarap şişesi ile karlar üstünde yürünerek devam ettirilir bu yalnızlık. pek güzel olur.
güncel Önemli Başlıklar