bugün

odalarin ve evlerin agzi.
eğer bir kapı varsa, seçmekden söz edemezsiniz.
eğer iki kapı varsa seçmekden söz etmenize gerek yoktur.
sizin kullanışlarınızdan biz anlarız.
eğer üç kapı varsa...
ben deyorum ki en kötüsü ortadaki kapıdır.

özdemir asaf
yuvarlağın köşeleri
insan hayatında yapısal anlamda basit, fakat simgesel anlamda çok önemli mekanızmadır.
rezenin sessizliği bozması anımsattı
telvenin fincana çizdiği a$kı

kim gitse kapı aynı sesi çıkarmazdı
dedi, kalbimdeki bekar evi temizliği:

hem çıkarsa da kim duyacaktı
bir gıcırtının "bekle beni" demesini

zafer ekin karabay..
Git, kapıyı aç.
Belki dışarda
bir ağaç, ya da bir orman,
bir bahçe,
ya da büyük bir kent var.

Git, kapıyı aç.
Belki ortalığı eşeleyen bir köpek.
Belki bir yüz göreceksin,
ya da bir göz,
ya da bir resmi
bir resmin.

Git, kapıyı aç.
Sis varsa,
kalkacak.

Git, kapıyı aç.
Sadece karanlık varsa bile
tıkırdayan,
sade boş bir yel
varsa bile,
sadece
hiçbir şey
varsa bile

git, kapıyı aç.

Hiç olmazsa
bir hava girer
içeriye. * *
kapı
sap
işte
anladın sen onu*
ağrıksı bir heyecan.

ayrıksı değil hayır.
bir içecek markası olan cappy nin türkçe okunuşu.*

+ne aldın lan?
-kapii...
uzunca bir süredir gördüğüm bir örneği var şöyle;

http://img405.imageshack....5/4325/16062007220nm9.jpg

baya bir süre düşündüm üstünde ama yok arkadaş, bir çıkış yolu bulamadım. hakkaten de bulunacak gibi değil zaten...
-kendimi örtüyorum. ve hala içerdeyim.
bir bilge adam şöyle der;

"Her şey şahanedir. Karın vardır, çocukların vardır. Öyle mutlu, huzurlu, başarılı yaşıyorsundur. Sonra... Sonra kapıdan Vivien Leigh'a benzeyen bir kadın geçer!"
Vivien'a benzeyen kadınlar hep geçerler. Anthony Quinn'e benzeyen adamlar, hiç kimseye değil sadece kendine benzeyenler, "Benzemez kimse sana"lar, "Hayran olayım tavrına"lar... Kapıdan aniden geçerler...
= zeki demirkubuz.
Kapı; sadece ahşaptan, metalden yapılmış, kolu ve kilidi olan bir yapıyı ifade eden salt bir kelimeden çok daha fazlasıdır. aynı zamanda bir iletişim aracıdır da; kişinin dış dünyayla olan baglantısı. Bu bir evin dışarıyla baglantısı şeklinde de olabilir, bir bilgisayarın başka bir bilgisayarla iletişimini saglayan bir baglantı şeklinde de olabilir ki bu da port tabiriyle kullanılır. Kapı, bir iletişim aracı olarak tehlikeleri de yanında getirir. dış dünyaya açılmak sadece avantaj degildir kişi için, dezavantajları da içerisinde barındırmaktadır. o halde kapıyı bir tür potansiyel tehlike olarak da düşünebiliriz aynı zamanda. Dış dünyayla iletişimimizi sağlamak, kendi dünyamızda bogulmamak için araladıgımız,, açmak zorunda oldugumuz kapıyı yine dış dünyadan gelecek tehlikelere karşı sürekli kapalı tutmalıyızdır tedbir gereği. Bu ironi kapı kelimesinin geniş spektrumundan kaynaklanıyor olsa gerek.

Fakat tüm bunların yanında kapı tüm bir yapının değişmez çok önemli bir parçası da olsa tek başına neredeyse bir hiçtir, hiçbir işe yaramaz. Düşünsenize etrafı beton, ahşap vb. ile dolu olmayan bir kapı kapı olsa neye yarar, arkasında ki sınırlı alanı örtme eylemi dışında. kapı açılıp kapanmasa da etrafı zaten açıktır; iletişime de ,tehlikeye de; Tıpkı bir cümlede salt bir kelimenin neredeyse hiçbir anlam ifade etmediği gibi. benzerlik sizce de şaşırtıcı değil mi? evet.

(kendimle çelişmiş oldum böylelikle. felsefe de böyle bir şey olsa gerek; kavramları ne kadar çok kurcalarsan, sonunda kendinle çelişme olasılığın da o kadar artar. gerçi buna çelişme değil de, kavramların, düşüncelerin kurcalandıkça, üzerine kafa yoruldukça, irdelendikçe değişebileceğinin kanıtıdır dersek güzel bir şekilde noktalamış oluruz bu ders molasını. ama bu sefer de az önce çeliştiğimi söylememle çelişmiş olurum. nasıl çıkacağım lan bu ikilemden, kafam iyice karıştı. neyse sınava çalışmaya devam...)
senelerdir hep aynı sıkışmışlığın icindedönüp dururken,bu halimlekimseyi sevemeyeceğime ve kimsenin beni sevemeyeceğine inanmışken,hic beklemediğim bir anda,hic beklemediğim bir yerden,bir kapı acılmıştı önümde..*
kapalı olduğu zaman ayıbı, günahı ve vahşeti örtemeyendir!

diyelim ki bir işkence odasının kapısıyım ben. her gün o insanlık dışı hareketleri başka insanların görmesini, duymasını engelliyorum. ama ben, tüm o çığlıkları, yakarışları bizzat duyuyorum. o yardım ister gibi bakan, gözü yaşlı insanları çok net görüyorum. üstüme sıçrayan kanlarının sıcaklığını delice hissediyorum..! ancak hiçbir şey yapamıyorum.. işte bu yüzden kendimden utanıyorum.

ya da beyaz bir sarayın kapısıyım ben. savaş kararları, işgal kararları beni kapatıp alınıyor. * * * *
düşünsenize binlerce masum insanın canının alınacağını ilk ben duyuyorum, gıkım çıkmıyor.. yine utanıyorum. ama şunu düşününce seviniyorum: cansız bir varlık olmama rağmen, canlılardan daha şerefliyim. bir şey yapamasam da en azından onlar gibi kan dökmüyorum!
varligindan haberdar degilim ama eger varsa en guzeli dis kesimi tahtayla suslendirilmis ici celikten olanidir.
en çok açılan boyut.
"kapı diyor ki açın beni kapayın beni"

cemal süreyanın da yalnızlığı böyle işte!
açık olması ümit edilen.
sevinçtir.
adana ilinin Karataş ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: Karataş)
kapı

kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse;
her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!

(1982)

necip fazıl kısakürek.
ayrılık ve beraberliklerin habercisi.
her zil çaldığında aile içi şiddetin çıkmasına sebep olan araç.
-Kapı çalıyor.
+E yani ?
-kalkıp baksana.
+bi kerede sen bak.
-ben bu evin reyisiyim lan.
+hayırdır ya.
-sen istedin ulan (dışın dışın.)
görsel