bugün
- karınıza range rover alır mısınız13
- sözlük kızlarının ayakkabıları13
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- icardi190511
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- ali erbaş11
- online olup entry girmeyen yazarlar8
- bebek kokusu8
- anın görüntüsü18
- bülent uygun15
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır10
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu21
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- akp seçmeni14
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- şu anda çalan şarkı13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
murat menteş'in medyanın yokedici etkileri üzerinde yazdığı deneme kitabı.
ilk -düzyazı- kitabıdır, aynı zamanda.
ilk -düzyazı- kitabıdır, aynı zamanda.
(#782467)
Murat Menteş'in kelimelerle dans ettiği bir başka kitabı.
"iktidarın medya aracılığıyla manipülatif olanı latif göstermesi başlı başına bir manipülasyondur ve/fakat her zerresi sömürülen insanlığın direncini kırmak için kamçılamak yeterli[ve/ya da yeter sayıda kamçı] olsaydı, uğradığımız felaket,cehaletin ve gafletin verdiği ömür boyu garantiyle gizlenmezdi...."
Bu ve sair alıntıları yapmak mümkün.
Reklamlar,gazeteler,köşe yazarları ve en önemlisi toplumu eleştiren ama medyanın, onları takip etmemiz için bizi çaresiz bıraktığının anlatıldığı deneme.
"iktidarın medya aracılığıyla manipülatif olanı latif göstermesi başlı başına bir manipülasyondur ve/fakat her zerresi sömürülen insanlığın direncini kırmak için kamçılamak yeterli[ve/ya da yeter sayıda kamçı] olsaydı, uğradığımız felaket,cehaletin ve gafletin verdiği ömür boyu garantiyle gizlenmezdi...."
Bu ve sair alıntıları yapmak mümkün.
Reklamlar,gazeteler,köşe yazarları ve en önemlisi toplumu eleştiren ama medyanın, onları takip etmemiz için bizi çaresiz bıraktığının anlatıldığı deneme.
şule yayınları tarafından basılmış olan ve kitapçılarda aranıpta bulunamayan kitap.*
deniz baykal ın, güngören patlamasından sonra yaptıgı, miting yapalım teklifi.
bir murat menteş girdabı. çok dalınca kaldıramıyorsun kitabı belli bir noktadan sonra. kısım kısım okumakta fayda var. kitaptan ufak bir alıntı;
batı medeniyeti aşka, bireyin tüketim alışkanlıklarını değiştiren bir kaza süsü vermiştir. aşkın, dünya malına karşı bir kayıtsızlığa dönüşmesini engellemek için [aşk 'yapımında' kullanılacak] bir yığın malzeme piyasaya sürülmüştür. hediyelik eşya satıcılarına uğramadan, romantik filmlerin gösterildiği sinemalara gitmeden, çiçekçilerin bitkisel dünyasına dalmadan, kafeteryalara takılmadan, diskoteklerde tepinmeden, aşk şarkılarının cd kayıtlarını kulağınıza küpe yapmadan, lüks restoranlarda yemek törenleri düzenlemeden... aşkınızı inşa/izhar/ispat etmeniz imkansızdır. bir de sevgililer gününde düşman çatlatmanız.
batı medeniyeti aşka, bireyin tüketim alışkanlıklarını değiştiren bir kaza süsü vermiştir. aşkın, dünya malına karşı bir kayıtsızlığa dönüşmesini engellemek için [aşk 'yapımında' kullanılacak] bir yığın malzeme piyasaya sürülmüştür. hediyelik eşya satıcılarına uğramadan, romantik filmlerin gösterildiği sinemalara gitmeden, çiçekçilerin bitkisel dünyasına dalmadan, kafeteryalara takılmadan, diskoteklerde tepinmeden, aşk şarkılarının cd kayıtlarını kulağınıza küpe yapmadan, lüks restoranlarda yemek törenleri düzenlemeden... aşkınızı inşa/izhar/ispat etmeniz imkansızdır. bir de sevgililer gününde düşman çatlatmanız.
ikariam da ittifakımın ismi olur kendisi. benim de az bir bütçe ile bastığım askerin ve geminin adına da 'Mütavazı bir katkı' denir.
--spoiler--
cemiyet (toplum), rastlantılar ve zorunlulukların biraraya getirdiği insanlar arasında muhtelif uzlaşma vesilelerinin devreye girmesiyle varlığını/bütünlüğünü korur. cemiyet içinde hizaya gelmek, kişinin kaybolmasından başka bir işe yaramaz yani toplumsal kurallara riayet, tarih yazmak ya da tarihe geçmek için elverişsizdir çünkü zafere giden yolda uygunadım yürünmez.
--spoiler--
cemiyet (toplum), rastlantılar ve zorunlulukların biraraya getirdiği insanlar arasında muhtelif uzlaşma vesilelerinin devreye girmesiyle varlığını/bütünlüğünü korur. cemiyet içinde hizaya gelmek, kişinin kaybolmasından başka bir işe yaramaz yani toplumsal kurallara riayet, tarih yazmak ya da tarihe geçmek için elverişsizdir çünkü zafere giden yolda uygunadım yürünmez.
--spoiler--
kitaptır, güzeldir.
--spoiler--
"tuzağa konulan peynir, onu yutmak isteyene en fahiş bedele malolur. bedava sirkenin baldan tatlı addedildiği bir ortamda balın tadı, beleşçilik yoluyla sınır dışı edilmiştir.
muhatabından karşılık umulmaksızın yapılan iyilik seküler bir topluluk için kuşkusuz zeka noksanlığı ve/ya da delilikle (anlamsızlıkla) at başı gider fakat bir öte dünya yatırımı olan iyilik, müslümanlar nazarında vazgeçilmez faydalarla yüklü bir iştir.
delirmeksizin ve maraza gebe olmayan bir iyilik yapabilmek, ahiret inancı taşıyanlara özgü bir ayrıcalıktır. müslümanlar'ın birbirlerine verdikleri varoluşsal kredi ve primleri, hiçbir banka müşterisine veremez. ipotek veya rehin yoluyla sağlanan aşağılık güvenceye ve lanet faize müslümanlar'ın ihtiyacı ise bir uskumrunun motosiklete olan ihtiyacı kadardır..
her günü, bir rehine krizi havasında yaşamamızı nasıl açıklayacağız o halde?"
--spoiler--
--spoiler--
"tuzağa konulan peynir, onu yutmak isteyene en fahiş bedele malolur. bedava sirkenin baldan tatlı addedildiği bir ortamda balın tadı, beleşçilik yoluyla sınır dışı edilmiştir.
muhatabından karşılık umulmaksızın yapılan iyilik seküler bir topluluk için kuşkusuz zeka noksanlığı ve/ya da delilikle (anlamsızlıkla) at başı gider fakat bir öte dünya yatırımı olan iyilik, müslümanlar nazarında vazgeçilmez faydalarla yüklü bir iştir.
delirmeksizin ve maraza gebe olmayan bir iyilik yapabilmek, ahiret inancı taşıyanlara özgü bir ayrıcalıktır. müslümanlar'ın birbirlerine verdikleri varoluşsal kredi ve primleri, hiçbir banka müşterisine veremez. ipotek veya rehin yoluyla sağlanan aşağılık güvenceye ve lanet faize müslümanlar'ın ihtiyacı ise bir uskumrunun motosiklete olan ihtiyacı kadardır..
her günü, bir rehine krizi havasında yaşamamızı nasıl açıklayacağız o halde?"
--spoiler--
şu sözleri barındıran, okunası kitap.
Bitli Cadalozu Kim Öpecek adlı westernde, köftehor bir kovboy olan Mike can sıkıntısından ne yapacağını bilemediği için savunmasız köylülerin düşmanlarını nallıyordu. Filmin bir sahnesinde, bozkırdaki bir mağaranın eşiğindeki gölgede gitarını tangırdatan Mikeın yanına [güneybatı yönünden] tozu dumana katarak koşup gelen kan ter içindeki bir köylü, soluk soluğa Hey Mike, Tanrıya şükür seni buldum. Köyü haydutlar bastı ve hepimizi soyup soğana çevirdiler Yardım et! der ve yere yığılır. Mike toparlanıp atına doğru yürürken, küçük bir toz bulutunun kuzeydoğudan hızla yaklaşmakta olduğunu görür. Yaklaşan tozun içinden hırpani bir köylü çıkar, Mike, Mike, Mike! Köyümüzün çevresindeki ormanda büyük bir yangın çıktı, yardımın gerek. Yoksa herşeyimiz kül olacak! der demez bayılıp düşer. Bu sözleri duyan Mike, atının eyerini alelacele yerleştirirken doğudan, tanıdık bir cisim, coştukça coşan bir alkış gibi gelir: Dili dışarıda bir köylü; Cockroach ve adamları kasabayı altüst ettiler; şerifi ve rahibi öldürdüler Tek umudumuz sensin Mike! diyerek nakavt olur. Hazırlıklarını tamamlamış olan Mike atından iner ve gitarını eline alıp, yatay pozisyondaki köylülere seslenir: Tamam tamam, hepsim hallederiz ama önce size son bestemi çalayım.
Bitli Cadalozu Kim Öpecek adlı westernde, köftehor bir kovboy olan Mike can sıkıntısından ne yapacağını bilemediği için savunmasız köylülerin düşmanlarını nallıyordu. Filmin bir sahnesinde, bozkırdaki bir mağaranın eşiğindeki gölgede gitarını tangırdatan Mikeın yanına [güneybatı yönünden] tozu dumana katarak koşup gelen kan ter içindeki bir köylü, soluk soluğa Hey Mike, Tanrıya şükür seni buldum. Köyü haydutlar bastı ve hepimizi soyup soğana çevirdiler Yardım et! der ve yere yığılır. Mike toparlanıp atına doğru yürürken, küçük bir toz bulutunun kuzeydoğudan hızla yaklaşmakta olduğunu görür. Yaklaşan tozun içinden hırpani bir köylü çıkar, Mike, Mike, Mike! Köyümüzün çevresindeki ormanda büyük bir yangın çıktı, yardımın gerek. Yoksa herşeyimiz kül olacak! der demez bayılıp düşer. Bu sözleri duyan Mike, atının eyerini alelacele yerleştirirken doğudan, tanıdık bir cisim, coştukça coşan bir alkış gibi gelir: Dili dışarıda bir köylü; Cockroach ve adamları kasabayı altüst ettiler; şerifi ve rahibi öldürdüler Tek umudumuz sensin Mike! diyerek nakavt olur. Hazırlıklarını tamamlamış olan Mike atından iner ve gitarını eline alıp, yatay pozisyondaki köylülere seslenir: Tamam tamam, hepsim hallederiz ama önce size son bestemi çalayım.
bir sinekle bir devlet adamı arasındaki benzerlik nedir sorusunun cevabı 19. yüzyıldan hazırdır. ikisini de gazeteyle öldürebilirsin.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar