bugün

mahallenin muhtarları tarzı senaryo yazmaktır. gerisini siz hesap edin. evet severek izliyoduk, ama evet ilkokul 1 ya da 2 deydik.

edit: erkan can örneği verilerek kandemir konduk övülmüş. erkan can o dizi için pişmanlık diye bahseder. o dizi de çocuklar içindi nihayetinde der. var gerisini sen düşün.
Dünyanın en kolay işidir. Zamanında kurduğu network sayesinde köşe başlarını tutanlardan biridir. Dandik diyaloglar, aynı tip hareketler ve her dizisinde göze sokulurcasına yazdığı mesaj içerikli ilkokul 3 seviyesindeki şarkılar.

Mahallenin muhtarlarında deli rolündeki (kutay köktürk) adama durmaksızın dandik şarkılar söyletir insanları bilinçlendirirdi. Yersen.

Kamdemir konduk bu ülkenin tv kanallarının ve seyriclerinin yok yere zamanını ve parasına çalmıştır.

Üzgünüm abarttığınız gibi biri değildir kandemir konduk.
izinden gittiğim söylenebilir, çok iyi bir tarzı vardır, en ince detayına kadar incelemişimdir.
evvela kandemir konduk kimdir? neler yapmıştır? o dönemin tv şartları, dizi sektörü neler gerektiriyordu? insanlar nelere gülüyor, nelere üzülüyordu? hangi konular insanların ilgisini çekiyor, hangi konular reyting getiriyordu? sorularının cevaplarını çok iyi bilmek gerekir,

erkan can'lar, şevket altuğ'lar, perran kutman'lar.. ve daha şu an aklıma gelmeyen bir dolu usta oyuncunun, bir şey yazsa da oynasak dediği bir yazarı, hiçbir bilgi ve birikime sahip olmadan, küstahça yermek yerine, oturup okumalı ve anlamalıdır, bunu yapmak isteyen insan.

(bkz: daha iyisini yaz da oynayalım mirim)
zor iştir. şimdi olayı dönemine göre ele alırsak türk dizi sektörüne damgasını vurmuş, zamanın ençok satan mizah dergileri gırgır ve çarşafta uzun yıllarını harcamış, yanılmıyorsam ana dizisiyle zaz türü komedinin ülke sınırlarımıza girişini sağlayan bir senaristtir kandemir konduk. devamında da kendisini gani müjde ve fatih solmaz takip etmiştir. hani şu yarıla yarıla güldüğümüz kaygısızların senaristleri.

mizahın popüler bir olgu olduğunu anlamayıp zaten ahkam kesmek başlı başına hata. en mantıklı olan içinde bulunduğu döneme göre değerelendirmektir bence.bugün elinize bir oğuz aral karikatürünü alın. artık çoğu insana pek komik gelmeyecektir. ama kalkıpta oğuz arala sallayabilir misiniz? işte bu yemez.

şimdi gel bir sinopsis yaz desen ''höö?sünöpsüs müü? o nöö böö?'' diyecek kafalara piyasadaki dizileri takip etmelerini tavsiye ediyorum. sadece incelesinler...
Türkiye'nin bir dönemini yiyen, bitiren ikinci dönemine pas atıp bu çileyi devam ettiren zerre zeka kırıntısı taşımayan senaryodur.

ikinci dönemde tayfun güneyer tarzı senaryo vardır. bu da en az kandemir konduk kadar tehlikeli bir tarzdır. aksine yazması daha kolaydır.

üçüncü dönemde ise hala anadolu dizileri etkilerini sürdürmektedir.

mesaj vermek öncelikli hedeftir. Konu mutlaka bir mesajla bitirilir. bunlar yalan söylemeyin, aldatmayın, akıllı olun lan, şeklinde mesajlardır...

perihan abla ile insanların hoşuna giden bu senaryolar mahallenin muhtarları ile daha çok sevilmiş akabinde işin boku çıkmıştır. insanları devamlı aynı muhabbetlere mahkum eden senaryolardır.

peki nasıl yazılır ?

ana hatlarıyla bakalım...

1 - öncelikle karakterleriniz keskin olmalı ! meraklıysa her zaman meraklı olacak, kötüyse saf kötü olacak, iyiyse çok iyi olacak, safsa çok saf olacak !

2 - karakterinizi yarattıktan sonra şimdi konu bulma zamanı... bu da çok kolaydır. güncel konulara değinip, alaturka konular bulabilirsiniz ya da kafanıza göre takılın.

3 - bulduğunuz konuyu mutlaka kafadan bir yere bağlayıp mesajı koymalısınız ! mesaj artık size kalmış... Konuyla alakalı olmasına gerek yoktur. konunun bir yerinde geçmesi yeterlidir. mümkünse senaryonun sonuç bölümünde bahsedin.

4 - Mesajı insanın gözüne sokun !

5 - aşk meşk koymayı unutmayın haaaa...
her bölümün ortasında muhakkak, o ana kadarki olayları özetleyen sikindirik bir şarkı yazılması zorunludur.
bu tip senaryoları yazmanın yegane şartı; dünya senaryo camiasındaki her türlü yeniliğe kapalı olmaktır, ondan sonra gerisi gelecektir zaten. Daha sonra senaryo göt kadar bir çevreye sıkıştırılmalıdır, mekandan mekana geçilmemelidir. Bir diğer ve en önemli şart ise; dizinin ilk bölümünde karakterleri bir anlatıcının tanıtmasıdır, fakat tanıttıktan sonra karakterin anlatıcıyı doğrulaması gerekmektedir, yine misal;

Anlatıcı: burası yıllardır görmezden gelinip yalnız seçim zamanlarında hatırlanan bir kenar mahalle. fakat burada yaşayan insanlar bu unutulmuşluklarına rağmen içlerindeki umudu hiçbir zaman kaybetmezler. hah işte mahallenin neşe kaynağı, melahat geliyor, nam-ı diğer meraklı melahat...

(melahat hemen doğrular anlatıcıyı)

Melahat: ayyyy ne olmuş söylesenize be, çatlatmayın insanı, ay şimdi düşer bayılırım, evlenmemiş mi o genç subayla? kim atmış nişanı, ayyy söyleyin hadi...
*