carl sagan'in "karanlik bir dunyada bilimin mum isigi" adli kitabinda sarfettigi bir cumle. *
an itibariyle 125 bin liralık soru olarak karşımıza çıkmış bilgi.
(bkz: eşşedüen la ilahe illallah)
Mevlana der ki

"Sizin bildiğiniz karşınızdakine anlatabildiğiniz kadardır."

Sözü ile alakalıdır.
(bkz: kim milyoner olmak ister izleyen yazar)
Okurken derin dusuncelere daldirir insani.
dünyadan habersiz haberci misali.
russell'in çaydanlığını akla getirmiş sözdür.
baya bi değerli sözdür. 65 bin kadar.
söyleyen carl sagan'dır.

şöyle bir sözü daha var kendisinin;

"Hangisi daha alçakgönüllüdür? Açık fikirle evrene bakan ve evren bize ne gösterirse göstersin kabul eden bilim insanı mı, yoksa bu kitapta yazan her şeyin mutlak gerçek olarak kabul edilmesi ve işin içindeki tüm insanların yanılma ihtimalinin görmezden gelinmesi gerektiğini söyleyen biri mi?"
sokrat tan bergson a kadar bütün cins kafalar beyinlerinin atomunu çatlattı bu mesele üzerine.

buyurun ele alalım.

şimdi kainatta biz maksimum iki boyutu bilebiliyoruz. hadi diyelim üç boyuta vakıfız.

ama bugun fizik kesin olarak ispat etmiştir ki, evrende oniki hatta onüç boyut vardır. boyutların sonsuza uzanabileceği de söyleniyor. yani sonsuz sayıda boyut.

akıl bunu kabul etmiyor.

onikiden sonrasına kanıt yok yok ama var.

dolayısıyla kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı manasına gelmez. gelemez. rasyonalite olarak mümkün değil.

ayrıca bir şeyi kanıtlamak için yani ispatlamak için, ispatlayacağımız şeyin ayrıca başka bir şeyle izaha ispata muhtaç.

işte muazzam sarmalın başladığı an.

idrak edebilen kendi diyalektiğini oluştursun. sayfalarca yazarım ama okunmayacağını okunsa da idrak edebilecek zeka kapasitesine sahip olmadığınızı bildiğim için yazmıyorum.

siz sonucu baştan kabullenmişsiniz. dolayısıyla anlayamazsınız.
ingilizcesi "Absence Of Evidence Is Not Evidence Of Absence" olan yargı.

din kafaları ve ufo'cuları mantığa davet etme amacıyla türetilmiş. ancak bu kafalara pek hitap etmez, şöyle ki: önermede "yok" (absence) olarak kabul edilen tanrı/allah/ufo/superman tarzı kavramlar bunlara inananlar tarafından zaten "var" sayılmaktadır. "peki ama var olduğuna dair delil nedir?" diye bir soru sorsan durup sana olan şeyleri gösterir: "gördüğün herşey benim allah'ım tarafından yaratıldı zaten" der ve rahatlar. "ama nasıl?" desen bile netice alamazsın: "sen olmadığını ispatla o zaman" diye kendi yapamadığı "yokluğun kanıtı" işini kendi yokluğunu "var" kabul ederek soruyu sorana geri çevirir. "çok akıllıyım çok, imansıza sorduğu soruyu geri yedirdim, hehehe" der, sevinir. mükemmeldir...

(bkz: allah ın duygularla ispatlanma çabası)
(bkz: allah ın varlığını ispatlayan inançlılar)
(bkz: beton kafa ve din kafa arasındaki fark)
(bkz: iman sahibine laf anlatabileceğini sanan zavallı)
polisiye romanları ya da olay yeri makalelerini incelerseniz buna benzer bir sürü söz görebilirsiniz.
kanıtı olmayan her şeye ya varmış hissi veren tamamen bilim dışı bir yaklaşımdır. kanıtın olmaması bir şeyin olmadığının delili değilse kanıtı olmayan hiçbir şey için biz hayır bu yoktur diyemeyiz.

bu mantığı dindarlar alıp allah hakkında kanıt olmaması yok olduğuna işaret değildir diye kullanıyor.

oysa dokuz başlı ejderha hakkında da hiçbir kanıt yoktur ve biri çıkıp, hayır dokuz başlı ejderha yoktur diyemez.

bu saçma mantığa göre hiçbir şeyin insanlar yokluğunu kanıtlayamaz çünkü bir şey yoksa bu onun olmadığını değil hakkında bilmek için yeterli delil olmadığını gösterir denilip, kanıtı gereksiz yapacak.

oysa bir şeyin doğrulanması için yalanlanabilir olması lazımdır ve hakkında varlığına dair hiçbir kanıt olmayan bir şey için yok demek zaten gereksizdir.

çünkü bu bilimsel olarak varlığı dikkate alınacak bir boyutta değildir.
görüyorum ki okuduğunu anlamaktan aciz kimseler bunu şu şekilde yorumluyor:

bir şeyi kanıtlayamazsak vardır. o zaman tanrı var.

lan oğlum kafanız mı güzel?

gerçekten beyin jimnastiği yapacağım diye tutturduysanız alın bunu çözün:

Tanrı kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi? Tanrı başka bir tanrı yaratabilir mi? Tanrı piç midir? Piçlik sıfatına vakıf mıdır(anası babası yok?)? Tanrının gücü, yok etmeye gücünün yetmeyeceği bir şey yaratmaya yeter mi?

Hadi inananlar beyinlerinizle tanışın.