bugün

kalbinin sokakta attığını iddia eden ama belki de hayatında hiç sokağa çıkmamış hayvansever(!) ünlülerin reklam sloganı.
hayvan sevmekle yaşama hakkına saygı duymayı aynı şey zanneden bu ünlülerin çoğu, parfümlere boğulmuş, tasmasına swarovski taşlar işlenmiş köpeklerini kucaklarında çanta gibi taşırken; sırtlarında canlı canlı yüzülmüş samurların kürklerini, midelerinde eziyetlerle öldürülmüş ineklerin etlerini taşırlar...

bu yüzden onlara derim ki;

"Güzel çaba; ama sizin kalbiniz bizim sokaklarımızda atmaz.
Sizin kalbinizin attığı sokaklara bizim hayvanlarımız giremez. Alınmazlar...

Bizim kalbimiz kedilerin başlarının ezildiği, köpeklere tecavüz edildiği, araba atlarının yere yıkılıp kamçılanarak öldürüldüğü sokaklarda atar. Siz oraları bilmezsiniz. Sizin sokaklarınızda çok bakımlı cins köpekler gezdirir çok bakımlı insanlar. Bizim sokaklarımızda, koyduğumuz su kaplarını toplayan atıkçılarla kuşlara sapanla taş atan çocuklar vardır... Sizin sokaklarınızda hayvanları severim deyip kürk giyen insanlar vardır, bizim sokaklarımızda yol kenarında yatan araba çarpmış köpeğe hoşt demeye devam eden insanlar...

Sizin kalbiniz sokaklarda atmaz, ehlileştirilmiş caddelerinizde atar.
Kalbi sokakta atan, bizleriz. Kediye köpeğe kuşa ata yanan bizler...
Biz sizin caddelerinize gelmeyiz; ama sizi sokaklarımıza bekleriz!

HER YERDE BiZ VARıZ
bağımsız yaşam hakkı savunucuları"
...
görsel
hayattaki tüm aktivitesi sözlüğe entry girmek olan yazarlarca "ünlülerin samimiyetsizliği" üzerinden aşağılanan slogan.

şimdi, sen bu kampanyadaki ünlüleri birebir olarak tanıyor musun?
yoksa sadece büyük bir zevkle "kim kimi sikmiş acaba" diyerek izlediğin pazar sürprizlerinde gördüğün kadarıyla mı tanıyorsun?

durup düşünmek gerek.
güncel Önemli Başlıklar