bugün

kalabalık ortamlardan, düğünlerden, eğlencelerden. samimiyetsiz insanlardan, bebek ağlamasından, karı dırdırından, çok konuşandan nefret etmektir. sırf bu yüzden kişi evlenmez hayat boyu. tek yaşar. kendi, kendine yeter herdaim. arkadaşı yoktur. kafasını dinler hayat boyu. kimseye ihtiyacı yoktur.

not: ben. psikolojik bi sorundur bu. benim gibi olup tedavi gören var mı diye merak ettiğim..
Aslında olabilirliği kanıtlanmış bir sey. Neden insan nefret etmesin ki bazı seylerden? O da onun kişilik yapisidir.
yüzüm gözüm şişene kadar ağlamak istiyorum
içip sabaha kadar bayılmak istiyorum
caddelerde dolanıp bağırmak istiyorum
müsadenle bu gece dağılmak istiyorum...
Benim fobimi açıklamış arkadaş.
Kalabalık yerlerde samimiyet ve sıcaklık olmaz bu ikisi yoksa hiç bir şeyin anlamı kalmaz.

Kuru kalabalık gereksiz insan fazlalığı amaçsız dolanmak.Bunlardansa çok az ama hep tanıdığım samimi bir şehri tercih ederim ve denizi mutlaka olmalı.
Gidip ölse daha iyidir evet.
kalabalık okey cepte hadi insanları da anladıkta ses nereden çıktı dedirtendir. ses kimseyi rahatsız etmez zira dünya kendi ekseni etrafında dönerken bile belli bir devinim sesi çıkarır. sanırım gürültüden bahsetmek istendi diyor ve 6 veriyoruz.
(bkz: misantropi)
(bkz: anksiyete bozukluğu)
Ulan aslında buraya kocaman güzel bir paragraf yazmıştım ama yanlışıkla sildim, allah belamı versin.
(bkz: hepinizden iğreniyorum)
insanları tanıdıkça gerçek yüzlerini gördükçe sadece sevdiğin güvendiğin insanlarla birlikte dış dünyadan izole bir şekilde yaşama isteği eşlik eder bu nefrete...
insanları tanıdıkça gerçek yüzlerini gördükçe sadece sevdiğin güvendiğin insanlarla birlikte dış dünyadan izole bir şekilde yaşama isteği eşlik eder bu nefrete...
Her gün karşılaştığım durumdur. Bu konuda hissettiklerimi de çevreme anlatamıyorum. Anlatsam kırılırlar anlatmasam ben ölüyorum.
sağlıklı bir davranıştır. paniğe gerek yok. asıl anormal olan bu sahte, abartılı, düzensiz zar zura alışıp etrafını yargılayanlardır.
Nefret etmesem de sevmiyorum.
Yani işim yoksa veya zorunlu değilse bir kalabalığa girmem. Kalabalıktan kasıtta önemli tabi.
Sesi seven birisi varmıdır bilmiyorum ama kafa şişirir onu da sevmiyorum.
insanlar dan sevdiklerimiz oluyor sevmediklerimizde.
Ama tüm insanları sevemem.
Böyleyim ben ve kahretsin ki 20 bin nüfuslu bir okulda okumak zorundayım.
Herkes üzerime doğru yürüyormuş gibi hissediyorum. Nefesim daralıyor, kalp atışlarım hızlanıyor ve içimde sebebi bilinmez bir öfke doğuyor.
Hızlı adımlarla ilerlerken aniden durup "yeter!" diye bağırıp herkese saldırmak istiyorum. Yok etmek, parçalamak, tarihin en karanlık odasına hapsetmek istiyorum herkesi.. Ama yapamıyorum. Sessizce ilerliyorum. Dişlerimi sıkıyorum sadece.
karantina döneminde tam tersi özledik.
GTA oynayın ve biraz toprak orman yollarında yürüyün geçer.