bugün

ben olacaktım bunların yerinde..
bu devlet işi bilmiyor..
bunun gibileri taksimde sallandırmak lazım..
gibi cümlelerle başlayan muhabbetler
(bkz: top orta sahadayken vur diyen insan modeli)
-abi sergenden tuyo geldi bu at banko olur bugun diyorum sana
4 saat sonra...
-yalan olduk lan necatiii.. hasan bi kahve ver bana acı olsun
-lokum basura ii geliyomuş mahmut abi
m:töbe töbee
(bkz: yaz aylarinda koy kahvehaneleri)
küçümsenen, fakat ülke nabzını tutabileceğiniz, fikri alışveriş dinamikleridir bunlar.
okeyde şanslı ve gününde olan birisinin ortaya çıkaracağı diyalog örnekleridir:

- bu kahvedekiler okey'i bilmiyor sanırım.
+ (celallenerekten) aaaaa, olmadı bu şimdi, biz 68 yılında bu kahveye getirdik okey'i...
- bilmem ki, bana bilinmiyor gibi geldi.
+ vallahi olmadı bu, aaaaa..!
kimileyin cehaletin tavan yaptığını hayretle görebileceğimiz mekanlardaki muhabbetlerdir.
yaşanmış bir olaydır:
evlerdenırak okeye dönerken yan masadaki şahane ötesi muhabbete kulak misafiri olmuştur.
kahramanlar "a" ve "b" kişileriridir.
"a" kişisi "b" kişisine hararetle birşeyler anlatmaktadır.
"Türkiye'nin ilk başkenti adana'ymış olum" demiştir.

bunun üzerine dumur üstüne dumur yaşanmıştır. denecek birşey de kalmamıştır. lakin yinede olaya müdahale edilip alfabetik sıraya göre plakaların belirlendiği belirtilmiştir ama nafile... dinleyen olmamıştır.
+ abi deli deli olma dünya yuvarlaktır.
- yahu bırak kardeşim, sensin yuvarlak! hani nerde yuvarlak? bak düm düz!!!
+ şşş ayıp oluyo...
- siz "dünya yuvarlak, bide dönüyo" derken ayıp olmuyo ama.. Hani biz niye dönmüyoruz??
+ yaa gemi gibi düşün abi.. hani binersinde ....
- lan sus!!! dünya düz ve dönmüyor. o kadar! Gördüğüme mi inanacam sana mı? muhabbettinin saatlerce sürebildiği yer.
hayvancılık yapan arkadaşımın da içinde bulunduğu kalabalık bir grupta national geographic'in Wild kanalını izliyoruz. o anki bölümde aslanlar, bufaloları avlıyorlar. (yabani mandaları) bu arada bizim kalabalık grup ben de dahil olmak üzere yüksek sesle yorumlar, tezahüratlar yapıyoruz. o derece...

aslan, azimli çıkar ve ikinciye devirdiği bufaloyu yer. ama bu bizim hayvancılıkla uğraşan arkadaşa oldukça dokunur sanırım.

- koduğumun aptalı! dönüp çiğneyemiyorsunuz. kaç kişisiniz. üh miskinler.
- (aslanlara da) üh sizin de Allah belanızı versin. hepinizin ..... sonra bana dönüp; "boru değil anasını satayım. en az 3 milyar eder bunlar...
- yandaki biri: "onlarda sucuk olur, başka bir bok olmaz. *

yandaki başka bir arkadaş hayvancılık yapana:
- o kadar bağırma be, doğanın kanunu bu ne yaparsın.
- keyim öyle kanunu

ben de iyice gaz vermek için: "lan aslan da aç mı kalsın hayvan?" derken o esnada bufalolar karşı atağa geçmiş aslanları kovalamaktadır.

- arkadaş el hareketiyle "gördün mü he?" derken sanırım karar vermiştim sözlükte bunları yazmaya. *
+ Açık büfe mi oynuyoruz ?
- ulan yavşak siz yenseniz de biz yensek de hesabı biz ödüyoruz.
bir sürü salağın, öküzün, sığırın, denyonun, malın, davarın iştirak ettiği muhabbetlerdir.

yaşanmış bir olay...

- ne iş yapıyon delilüğanlı?
+ dış ticaret departmanında çalışıyorum
- ee ne oliyür şincik o?
+ firmanın yurtdışı satışlarına bakıyorum.
- dil bilmek lazım olm onunçün.
+ almanca biliyorum.
- sen mi?
+ evet ben.
- yoh len sen nerden bilecen alamanca.
+ (içses) seni doğurmak yerine sıçanın dübürüne beton dökeyim...
oyun adı : batak
tarih : 26 mart 2009
mekan : ergenekon cafe *
saat : 21.00 - 23.00 arası

- düş bakıyım şu 10 luya kızı!
+ al lan düştüm, bu papazı napıcan onun merakındayım.
- meraklanma olum en fazla bir el alırsın. hem bak ne dicem...
+ oyna çok konuşma dersin sonra.
- yok şimdi dicem.
+ de hadi a.x ya!
- bu masada papazı dururken kızını miktiren, hesap öderken para yerine dötünü miktirir hea.
+ %46?/*2=3
- kamil. çak bakıyım sen şu kupaya şimdi o şahlandığın papazınla.
- dök şimdi eli..
yaşanmış diyalog1
megafondan gelen ses: mgs
kaveci: k
-mgs: selvi mobilyaya 4 çay 1i açık olsun.
-k: içmek için mi?
-mgs: hayır, ayaklarımı yıkaacam.
-k:&%%^'(=
yaşanmış diyalog2
10 tane yancının olduğu oyunda yenilen ve hesabı ödemeye giden abimiz:a
kaveci:k
a:ustam bizim ne vardı şimdi.
k:46 çay 8 kola 12 soda.
a:uhh mk mevlüt verdik sanki ne kadar yapıyor.
k:54 lira.
a:kira gibi şerefsizim.
yaşanmış diyalog3
eşli batak oyununda 3 eldir king yemeyi bir sayıyla kurtaran abimizden inciler dökülüyor.
-lan rafet adam gibi oyna 3 eldir s*kin önünden donsuz geçiyoruz.
yaşanmıştır.
hepsi ortalama 50'nin üzerinde, bir tanesi yancı olmak üzere toplam 5 kişi masadadır ve okey oynanmaktadır. amcam hesabı diğerine kitledikten sonra heyecanla bağırır
-osmaaaaaaan vazelin getir!
adamın adı vazelin osman oldu ondan sonra.
eline devamlı sinek ikili gelen amcanın isyanı:

-bu sinek ikiliyi basan matbaanın amına goyum!
yancının hesabını ayrı tut.

nasıl yazılmaz, peh.
büyük ihtimalle atom üzerine konuşurlar.
Konusulan konu politika ise muhabbetin sonu su sekilde gelir: bunun arkasinda dis gucler var. Amerka var onun arkasinda da israil var.

Seklinde.
bi pazar yine toplanmışız kahvede bizim çocuklarla. tam kapıdan çıkarken,
bi tane dayı sigarasını içerken victor hugonun anasını.. dedi o dönemdede fenerin başında vitor pereira var ya ona sövdü, yada sefillik canına tak etti anlıyamadık gitti..
Yavv kardeşim bu adam gelmeden maaş alamıyorduk maaş.
(bkz: ah parti geldi ehonomiyi düzeltti)