bugün

Gündelik yaşantımda 7-8 kahve içerim.

Bir iki sefer yanımdaki arkadasimin merak için baktığı ve yorumladıgi olduysa da pozitif bilim disiplini alan her kişi gibi itibar etmem böyle saçmalıklara.

Bir takım şekil ve sembollerin geleceği göstereceği düşüncesi
Bir sonraki adımını bilmek isteyen kisilerin istismar edilmesi sonucunu doğurmuştur.

Yine de bu bir tanım ve burası sözlük.

Kahve falında bakmadan önce dikkat edilmesi gereken kurallar
...... .......... .............. ..............

- kahve içerken içindeki telve miktarına çok özen göstermeniz gerekir. Kahvenin telvesi ne az ne çok olmalidir. Telvenin azından çoğu da olumsuz sonuç verir.!
(hayatınız kayar)
Fincanın içinde istenilen şekiller olusmazmis.

-kahve içimi sırasında, fincanla hep aynı yerden içilerek, dudak aynı noktaya değdirerek içilir.
( Burada kahkaha atacam vallaa)

- kahve içildikten sonra kalan telvenin ne çok sulu ne de çok kuru kalmamasına dikkat edin.
( Ollumm mantarlı fleminyon yapma tarifi oldu bu)

-kahvenin telvesinin normalden biraz daha şekerli olması lazım.
(Anladım diyabet hastaları bu baciya fal baktiramaz)

-tabak fincanın üstüne kapatılır.dilek tutulduktan sonra fincan bir defada tabakla beraber ters çevrilir.cevirmeden ince fincanı hafifçe sallamalisiniz. Bir fincanda sadece bir dilek tutulur.
(Yani aynı anda hem aşk hem de para isteyemezsin.falciya ikinci kere para vermek zorundasın aşk ve parayı bir arada istiyorsan,
Bi de yakışıklı olsun dersen, cüzdanı falciya teslim et ve çık)

- fincanın dibi ve tabak soğumadan kesinlikle açılmaz.
(Falcı sandalye kirasi almıyor ama boş da oturulmuyor, bari bir tabak yaş pasta getirin, parasıyla değil mi.)

-Soğuma işlemi gerçekleştikten sonra fincan kaldırılır.once fincandaki fala sonra tabakta ki fala bakılır.

- fal bakildiktan sonra fincan tabaktan ayrı yere bırakılır.eger fincan kapatılırsa fal bozulmuş olur.

Falsiz kalmayın.

Fal bakalım mi.?

Yüreğin kabarmış senin yavrum,
Gırtlağına kadar borca doymuş,
Tırnağına kadar çaresiz,
Ev sahibi kapıda bekler senden habersiz,
Lakin şehir için içine sığmaz,
Götürecek başka yer bulunmaz sevgili
Biliyorum avarelikten efkarlı,
Şöyle bir deniz yolu istersin
Dalgalar hasır neşir
Yelkenler sakız beyaz
Götürsün beni diyorsun
Götürsün beni uzaklara kadar
Portakal kokulu rüzgar,

Sahillerde senin nasibin var.
(Valla buraya adımı yazmam)
görsel
Hane içi ya da hane dışı terimi, fal literatürünün olmazsa olmazıdır.
Bunu söylemeden fal bakanı dövüyorlarmış.
öyle diyollaa!
güncel Önemli Başlıklar