bugün

kahvaltımı getir hizmetçi insan, dedim. aradan 15 dakika geçmişti hizmetçim bahçede masanın hazır olduğunu söyledi.

o arada hizmetçimin, kahvaltıda çay yerine meyve suyu getirdiğini, hatta vişne suyu getirdiğini farkettim.

ne bu lan dedim. you re fired dedim, donald trump a özenerek.

göz alıcı bir girişten sonra tanım yapalım, kahvaltıda çay içileceğini bilmeyen, o güzelim masaya çay yerine, meyve suyu koyan insana, donald trump ve ben, sabah kahvaltisinda meyve suyu icen zengin ve saygisiz insan deriz.

çalınıtı amerikan dizilerinde, ve kolpa hollywood filmlerinde gördüğümüz bu olay fena halde canımı sıkmakta. ilk önce bizimkiler adlı bir dizide rasgelmiştim. adını nazan diye hatırladığım o apartmanın en kibirli ve zengin insanlarının kahvaltı masasını gösterirken yapımcılar, nedense meyve suyu imgesini kullanıyorlardı. zavallı kapıcı cafer de imreniyordu bunlara. yapımcılar da sanki zenginliğin ölçütü kahvaltıda meyve suyu içmekmiş gibi, sürekli bu aileye meyve suyu içirtiyordu. gıcıktım zaten o aileye, neyse konumuza dönelim.

dedelerimizden ne gördük biz, kahvaltının yanında çay içilir. dedelerimiz onların dedeleri hatta onların dedeleri bile, peynir zeytin yanında çay içermiş. ama her haliyle batıya adapte olmak isteyen bizim nesil, bazı şeyleri unutuyor. kahvaltıda çay içmek gibi. yani, kahvaltıda çay içmeyen insan, ananelerine saygısızlık yapıyor diyebiliriz burada..

son sözüm şudur bu kibirlilere; olm hiç mi damak tadınız yok, mis gibi demlenmiş çayın yerini, o taze sıkılmış buz gibi bol vitaminli meyve suları alır mı hiç. ee sonra kahvaltıdan sonra çay keyfini nasıl yapacaksın. kahvaltıdan sonra meyve suyu keyfi mi yapacaksın haa. ismi bile uymuyor..
(bkz: sütlü çay)
ananas suyu içiyorsa kesin gizli eşcinseldir.
benim gibi ağzına çay koymayan, çayı istese de içemeyen bünyelerin mecburen yaptığı şeydir kahvaltıda meyve suyu ya da süt içmek. sengin olmaya gerek yok, sadece çayı kaldırmayan bir bünyeye sahip olmanız yeterli. ayrıca kibirli olmak ile ne alakası olduğunu anlayamadım.

hadi genelleme sıçalım, meyve suyu içen kibirli zengin, çay içen fakir, kola içen piç, sııcak çikolata içen sabancı'nın torunu. yok ya başka derdin?
(bkz: sengin olmamak)
içerken, bir yandan hizmetçilerine jambon ve "pancake"'inin getirilmesi emrini veren insandır. "ah hah hah haaa" kahkahaları eşliğinde kahvaltısını yapar.

bu mu lan kafandaki tanımlama? birinin kahvaltısında meyve suyu içmesi ve onun hasbelkader zengin olması, bu sahneyi mi uyandırıyor aklında? bu kadar mı sığsın lan? kibirliymiş. aklına sıçayım afedersin...
meyve suyunu içinde barındıran materyalin ne mal olduğunu belli edeceği insandır.

elinde ayak üstü içebileceği kutu bir meyve suyu varsa öğrencidir bu kibirli.
elinde devasa bir bardakla sıkma portakal suyu varsa, portakal sıkacağına sahip kibirli bir insandır.
sağlıklı beslenen insandır. süt için, taze sıkılmış meyve suları için. çayın tadı elbette başka ama süt ve taze meyve suyu insan zihnini özellikle sabahları dinç tutar.
Zengin ve kibirli olmaktan, heleki amerikan filmlerine özentilikten değil, çay sevmemekten kaynaklanan durumdur. Herkes sevmek ve içmek zorunda değildir.
keyfinin kayhasını dinleyen insandır.
p.s.:kibirli ve zengin olması şart değildir.
tespitin de bu kadarı. zengin damgası vurulması için bir tek meyve suyu içmediğimiz kalmıştı o da oldu, itiraf ediyorum içtiğim meyve suyunun markası carrefourdur. *

şimdi yazar burada başlığı açana seslenecek: (bkz: sağlıklı beslenmek)