bugün

aynı zamanda "yavşaklığı", "uyanıklığı", "modası", vs. sıfatlarıyla da kendisini hissettiren akım.

bu akım sayesinde "ee, on sene önce memlekette ateist yoktu, yeni türediler, batı hayranlığı, karı-kız götürme aracı, vs." diye sağda solda turlar atan kendinden emin iman sahiplerine rastlamak mümkün olmaktadır. adamlara çıkıp da "on sene önce ateist yoktu, ama kafir hep vardı; batı ile kuran'ın ne ilgisi var; bu kızların hepsi de "ateist" mi ki ateist olunca onları "götürmek" mümkün olsun?" diye sorular yöneltmek boş iştir. zira mesele daha politik bir mahiyete sahip: mesele "bizde kafir yok!" kabullenememesi veya üstünü örtme, ve en nihayetinde "yabancılaştırma" işidir.

kabul, bu kelime (kafir) aslında sorunsuz bir deyiş değil; belki yasa karşısında birine "şeytan" diye seslenmekten daha büyük bir hakaret kabul edilebilecek sorunlu bir kelime, özellikle "küfreden" manası ile ele alınırsa. birine "kafir" demek, hakaretden de öte "hedef gösterme"ye kadar varabilecek ağırlıklar içeriyor olabilir. ancak bu bir bahane değil; zira yeri geldiğinde "ateist"de aynı derecede hedef gösterme kapsamında değerlendirilebilir, bakış açısına göre değişir. oysa kelimeleri saklamak yerine, kelimelerden nem kaparak kendi gibi olmayana saldıran bireyleri ve kültürü deşifre etmek daha sağlıklı. yoksa herkes saklansın ve kendisini ifade etmesin o zaman, çünkü biraz farklı olanın var oluşuyla galeyana gelebilecek birileri hep bulunur. işin bu kısmı biraz karışık, ama aşılması imkansız değil.

elbette ikinci aşamada tanrıtanımaz olmalarına rağmen, gerek bu tabirin islam kökenli olması, gerekse haddinden fazla dikkat çekeceğini hesaplayarak "ateist" olarak anılmayı kabul edenlerin varlığı da bir vakıa. şimdi durup dururken kendisini ateist diye tanımlayana "yok sen kafirsin" desen, tıpkı "müslüman" olarak anılmak isteyene "dinci" dendiği zaman yaşanan tatsızlık yaşanacak, gereği yok.

beni rahatsız eden ise kendisini "kafir" olarak tanımlamak isteyenlerin israrla ateist olarak adlandırılmaları. bunun arkasında yürüyen bir politika var: adamlar "bizde kafir/allahsız yoktur" demeye getiriyorlar. sırf bu nedenle "ateistler de gizlice bir allaha inanır; ateism'de bir inançtır" tarzında bir komedi oluşabilmektedir. zira "kafir" diye tanımlanan kişinin bir inanç sahibi olacağını hayal etmek zordur; hoş bir inancı bile olsa islam ile bağdaşmayacağı hesaplanarak inançtan bile sayılmaz. ama yine bu "ateist" tantanasından dolayı, iman sahiplerinin "bu ateistler de başka dinlerle hiç uğraşmıyor, hep islam'la uğraşıyor" diye şikayet etmesi kaçınılmaz. ateizmi batı'da hristiyanlık'a, incil'e karşı çıkmış yabancı bir akım olduğu izlenimiyle "bizimle ne işi var yahu?" diye satmaya çalışmak daha mümkündür. oysa bir insan "kafir" olarak islam'la uğraşıyor olsa, hiç kimse çıkıp da "hristiyanlık nerde, yahudilik nerde" tarzında arayışlara girişmez; çünkü kutsal kitabından haberdar olan her müslümanın gayet iyi bileceği üzere "kafir"in işi islam'la uğraşmaktır.

müslüman, birilerinin dinlerini iş edinip sorgulamasından hazzetmez, bunu saldırı olarak görür. müslümanın istediği, kimin kendi diniyle uğraştığını kendisinin karar vermesidir; "misyonerler, masonlar, siyonistler" diye yarattığı öcülerle uğraşmak daha güvenlidir. bu nedenle, işi gerçekten bunların dinlerini deşifre etmek olan, ve kendi kitaplarında bile adları "kafir" olarak belirlenmiş bir kesimi yok saymak kendilerince daha mantıklıdır.
kafire ateist deme kurnazlıgı olarak gören müslümana....ne içtinse aynısından istiyorum denilebilir.
güncel Önemli Başlıklar