kafede tek başına oturan tipler

ya gelecek sevgilisini bekliyordur ya da asosyalliğin dibinde oturuyordur.

tek başına oturup çok entelmiş gibi kitap okur ve kahve içerler. kendime özgüvenim tam yalnız da yaşayabilirim mesajı vermek isterken aslında yalnızlıklarından kahroluyorlardır.

birisini bekliyorlardır. hemen kötü düşünmeyelim.

yalnızlardır olumsuz açıklaması bu.
birini bekliyorlardır olumlu açıklaması.
birde yalnız kalmak isteyebilir o yüzden tek başınadır.

en güzelini yapıyordur.

önünde laptop bulunursa ve şirketinin borsadaki puanlarını takip ediyormuş gibi bir tavırla bakıyorsa monitöre sabaha bırakılacak tiplerdendir.

kafe sahibinin, beleş kahve ve çay vaadiyle sokaktan topladığı işsiz güçsüz tiplerdir. Kafenin boş görünmesini istemiyordur. Şahsen, kafe sahibi olsam öyle yapardım.

sürü gibi oturmaktan daha iyidir.

(bkz: nerde çokluk orda bokluk)

bireydir.
bir de asla yalnız dışarı çıkamayan, face de yavşak yavşak sırıtıp, yapışık beşizler gibi grup fotolarını sergileyen aptal, korkaklar vardır.

Ayıp bir şey yapmiyordur.
Ne istiyorsunuz ulan yalnizlardan?

benim için kafamı baya kurcalatan tiplerdir.şöyle ki nasıl ya tek başına nasıl sıkılmıyor bu amk bunun bundan zevki ne olabilir diye düşündürtür.ki ben dışarda tek başına yemek yemeği işkence sayarım.

Hesabı alman usulü ödemeye mahkumdurlar.

iyi davranılması gerekendir.

birini bekliyor olabilir, ekilmiş olabilirler, veya tek başına takılmaktan zevk alan tipler olabilirler. bunların geneli güneş gözlüklü ve elinde sigara olan tiplerdir.

aralarında bundan mutluluk duyanlar da vardır. neden yalnızlık kötü gösteriliyor anlamıyorum. benım lan o kafede tek başına oturan tip. alırım dergimi, söylerim türk kahvesini camel soft ile bırlıkte oh yarasın tosunuma. siz de mal mal kızın gözünün içine bakın ee diye.

Genelde ellerinde tablet ya da bilgisayar ve sigara bulunan tiplerdir vesselam.

Asosyalliği kendi tercih etmemiştir. Mecburdur. Yanında o da ister 3-5 arkadaş... Fakat çaresizdir. Tek suçu budur.

sinema bileti alıp,seansın gelmesini beklerken,kafede yanımda getirdiğim kitabı,kahve eşliğinde okumuşluğum var.sinemaya da yalnız girmiştim evet.

yalnız ama öyle olmayı biraz seven tiplerdir.

bu aralar bir cafeye gidip kitap okumak, ya da karakalem çizim yapasım var. ama toplum benimle taşşak geçebilir diye yapmıyorum sözlük. küçük yerde yaşayınca böyle oluyor.

Uzaklarda arama; çünkü bahsedilen kişi bu entrydeki harfleri yanyana getiren kişidir. eğer rahatseız ediyorsam sizi inanın farkında değilidim özür dilerim. sadece 2 bişi içmek istedi canım.

Olmak istediğimdir. Lakin küçük yerde yaşayınca adım başı tanıdık, olmuyor.

bu benim ya. Zamanım olunca giderim Karaköy'e Balat'a. Otururum kahve içerim geri gelirim. Ekstra bi durum yok yani.

Selam olsun burdan yoldaşlarıma.

bakın size yapmış olduğum sapıklığı paylaşayım.

tek başıma kafeye gidip, gözüme kestirdiğim grubun bir yan masasına oturmak. kulaklıkla müzik dinliyormuş gibi yapıp, diyaloglarına kulak misafiri olmak. bu vesili ile kızların kişisel bakımından tutunda, hakkımda yapılan olumlu veya olumsuz yorumlara kadar, her şeyi duymuşluğum var. iyi bir tiyatrocu olmanız gerekiyor. insanlar söyledikleri şeylerden sonra sizin sırıttığınıza şahit olurlarsa, durumu çakabilir ve ifşa edilmiş olursunuz.

çok zevkli, denesene.

yani o tek başına kafede oturan tipler kulaklık takıyorsa biraz daha dikkatli konuşun.

- dilan yandaki çocuğun ayakkabılar iyimiş
+ ayakkabıları iyi ama saça baksana

ikisi beraber: ahahah, muhahah

tabii ben hala daha cool bir şekilde müzik dinliyorum. yani öyle zannediyorlar. *

embesillerin acayip bakışlarına mağruz kalabilir.

ya napalım, sizin sahte arkadaşlıklarınız gibi birbirimizi görünce yalandan çığlık atıp 'yhaa bebiim çok öslemişim' demeden takılıyoz işte kendi kendimize.