kadını sevmek

kadın denen derin okyanusun her bir damlasını sevmektir.

(bkz: kadınım)

tuttuğun takımı sevmek gibi değildir. ya da pijamalarını sevmek gibi değil. başka bişeydir kadını sevmek.

kız varken yırtıklara ilgi duyulması.

(bkz: güzel duygular)

erkekliğin doğasıdır.

kadın izin verir, yön verir, hayat verir... her söz bir meydir dudaklarında içmeye doyulamayan, her bakış bir bir zuhul eder ruha ki şekillensin diye dünya... kadın ki kendi yaratımıyla izin verdiği var oluşa sevgisini öğretir ki, başka bir sevilesi kadından dem alabilsin diye o bakışlar...

aslında hissetiğin yanılsamadır, var olan bambaşkadır, izin verilendir. ötesine geçen zaten kadın sevgisinden bahsetmeyecektir çünkü bahşedilen bambaşka bir aşktır..

hülasa kadın sevgisi diye bir şey yoktur, sevmesine izin verilenler vardır...

bir kadını sevmek,
zamanın işleyen zembereğinde,
tek senin için atan bir göğüste uyanmak.

zordur bir kadını sevmek. bazen bir bakarsınız küçük bir kız çocuğudur sevilen, bazense anneniz olup öğütler verendir. inatçıdır çoğu zaman bir kadın, aşkından ölse yine de erkek tarafından bir şeyler bekler. zor sever ama sevdiği zaman da kolay kolay bırakmaz kadın, ya yıpranır ya da yıpratır. yüreğindeki hep küçük bir payı kendine bırakandır kadın, gizemlidir bu yüzden, çoğu zamansa anlaşılmaz. sevdiği uğruna birçok şeyi göze alabilir bir kadın bu yüzden tehlikelidir veya isyankar. yalancıdır kadın komplolar kurar, oyunlar oynar. bütün bunlar ve daha nicesi yüzünden zordur işte kadını sevmek. kendisine karşı acımasız sevdiğine karşıysa yumuşacık bir yürek ve sabır gerektirir.

Kadını sevmeye gözlerinden başlayacaksın,
Bedeninden değil
Kadını duyguya boğacaksın,
araya değil,
Kadını kendin gibi seveceksin,
Deli gibi değil,
Kadını çiçek gibi tutacaksın,
Diken gibi değil,
Kadını nimet gibi taşıyacaksın,
Anahtarlık gibi değil.

alıntı.