bugün

"sinir oluyorum onlara, hepsi kız kurusu!!" diye kükredi, üniversite'den mezuniyetine çok az zaman kalmış olmasına rağmen kendini geliştirme konusunda sınıfta kalmış kız. midem bulandı, ama kafamda kurduğum kurumuş kız imgesi değildi buna sebep, aksine genç yaşlarında içlerinde bu kadar fesatlığı nasıl barındırdığına halen inanamadığım bu çirkef kitleydi sebebi. çirkeflikleri; aslında en büyük düşmanlarıydı, kendilerini en çok geliştirmeleri gereken, beyinlerinin en parlak olduğu bu zamanlarında at gözlükleri takmalarına neden oluyordu.

"evde kalmış, koca arıyor" dedi bir tanesi "kız kurusu işte". kız kurusu ne demekti, kurutulmuş biber, kurutulmuş domates gibi birşey miydi, yazlık sebzelerden kışın faydalanmak için bulunmuş bir işlemdi kurutma. bu kızlar ne zaman kurutuluyor, kuruyor, ne zaman onlardan faydalanılıyordu. kafam karıştı.

hem koca aramak ne zaman ahlaksızlık olmuştu, fuckbuddy aramak yüceltildiğinden beri mi? aile kurmak istemek, bunun için uygun bir eş aramanın neresi yanlıştı?

"o" diye tekrarladı, "o evde kalmış artık, atsan atılmaz, satsan satılmaz". bir kız kendi hemcinsi hakkında nasıl böyle konuşabilirdi. bir kadın, bir kadını nasıl böyle aşağılayabilirdi. evde kalmak, biri alsın götürsün diye bir mal gibi evde beklemek, sonra da kimse almayınca evde kalmak. bu muydu bu tanımın anlatmak istediği? bir kadın, bir kadını nasıl rafta kalmış bir mal ile kıyaslayabilirdi. midemin bulantısı arttı, başım dönmeye başladı. tiksindim. peki senin o gençliğin gittiğinde "sen ne olacaksın" diye sormak istedim, hem de bu yaşta bu kadar boş iken.

tanıdığım kız kuruları(!) vardı, evet. kendini geliştirmiş, meslek sahibi, ayakları üstünde durabilen kız kuruları. belki şanssızdılar, belki istemediler ama toplumun onlara ideal evlenme yaşı olarak direttiği yaş da evlenmemişti hiç biri. suçları buydu. belki yanlış bir adama güvenmek, belki kariyer hedefleri, belki bakıma muhtaç ailesi ile ilgilenmekten zaman bulamamak. nedenler çoğaltılabilirdi, kız kurusu olmak için çok neden vardı, fakat bunu anlamıyordu bu gençler.

"zengin koca arıyor bunlar" dedi, halen susmamıştı. zengin koca aramak yaşa bağlı bir şey değildi ki, gelişmekte olan ülkelerde, gelecek korkusu yüksek olduğu için, güvence arardı herkes. salt maddi gücü için biri ile evlenmek tabi ki de yanlıştı, bu karşındakini kullanmaktı, servet avcılığıydı, motorluktu. Lakin ilkel içgüdülerimiz, kadına evlenmek istediğinde erkek seçiminde, yavrusuna en iyi bakabilecek erkeği bulmasını söylerdi, bu sebeple doğurma içgüdüsünün artmasıyla, kıstaslarda bu yönde bir kayma olabilirdi. tek neden değil, ama aranılan özellikleri tamamlayıcı bir unsur. zaten yakışıklı erkek posterlerini sadece liseli kızlar asardı duvarlarına, belli bir yaştan sonra güzelliğin, yakışıklılığın gelip geçici, beynin kalıcı olduğunu daha iyi idrak ederdi insan.

"tanı bunları tanı" dedi, haddini bilmeden bir şeyleri farketmemi sağlamaya çalışarak. "teşekkür ettim" uyardığı için. polemik istemedim, tartışma istemedim.

nasıl olsa bir, maksimum iki seneye herşeyi anlayacaktı. izin istedim kalktım masadan.

"kadının adı yok" yanlış tespit diye düşündüm, "kadın"'ın iki adet adı vardı;

ya "bilmemkimin eşi"'ni, ya da "kız kurusu"'nu seçmeliydiniz.

sosyaledit: adeta emekli bir sosyoloji prof.'u oldum hocu... süper de sonik bir haddini bilmezmişim.
küçük düşünen zihniyetin ürettiği terim. evlenmeyi mecburiyet olarak gören bir toplumda yaşıyoruz evlenmeyip kariyer yapmak isteyen ya da evlenmenin çok da matah birşey olmadığını düşünen kızları toplumun kız kurusu olarak yaftalaması.
kız kurusu genelde iş güç sahibi olmayan, olamayan evde oya işleyip koca bekleyenlere denir...kendini kanıtlamış nice ilerki yaşlarda bekar evlenmemiş veya boşanmış hatun vardır çalışıp, üreten. bunlara pek kız kurusu denemez. ne güzel ki bu insanlara kendi seçimlerini ve risklerini yapabilmişler. saygı duyulası bu bağyanlara olsa olsa yaşı biraz geçmiş denebilir. şarap gibi olduklarını da söylemeden edemem şimdi.

neyse velhasıl kelam evlilikle ilgisinden çok, bu kuruluğun ekonomik bağımsızlıkla ilgisi vardır. hep ekonomik bağımsız olup da bütün dünyansını sadece işe veren bünyeler ise ancak kendini yağmur ormanlarında zanneden umutsuz çöl kurularıdır.

ayrıca bu başlığı ilgi çekici görüp dalan birinin, entrninin uzunluğundan aldığı duygu için;
(bkz: entry okurken uyuya kalmak)
hakaret olmayan terim.

erkeğin tohuma kaçmışı oluyor da kız kurusu niçin olmasın?

genellikle erkek beğenemeyen kaknem karıların başına gelen bir şeydir kız kuruluğu.

ve kız kurularının genel özelliği götüme benzeyen suratlarına rağmen ona buna burun kıvırarak sonunda salatalığa mahkum olmalarıdır.

hiç ağlaşmayın.
kadınlığa hakaret değil, bilakis övgü olarak kullanılan terimdir, kullananların çoğu farkında değildir. "senin yaşındakiler evlendi, çoluk çocuğa karıştı, evinin kadını oldu, sen hala evde oturup duruyorsun, bu gidişle evde kalacaksın" mesajı içermektedir...