bugün

hata yapmış kadındır, can yakar. ataerkil topluma karşı çıkarken kadın erkek eşitliği adı altında kadının aldatmasıyla erkeğin aldatmasını bir görmek gaza gelmekten başka bir şey değildir. yanlış anlaşılmasın, aldatan kadının aldatan erkekten daha kötü niyetli ya da daha karaktersiz olduğu gibi bir tespit yok. olayın karşıdaki kişi için nasıl bir etki bırakabileceğini dolayısıyla hangisinin karşı taraf için daha büyük bir darbe yapabileceğine dikkat edilmelidir. kişi için zürriyet kavramının ne kadar önemli olduğunu düşünürsek, aldatılma sonrası kişinin yaşayabileceği en kötü senaryolara bakalım (duygulara ve psikolojiye olan etkisine değinmeden direkt somut etkilerine):

-erkek için en kötü senaryo; kadın erkeği vaktiyle aldatmıştır ve çocukların gerçek babası adam değildir; aile için ne büyük bir yıkım, özellikle baba için.

-aile kurulmuş çocuklar doğmuştur, erkek aldatır, yeni bir ilişki kurar, aileyi maddi manevi yalnız bırakır; çocuklar ve anne için yaşam mücadelesi başlar.

kadınların duygusal bağ kurularak aldatılmaya, erkeklerinse cinsel olarak aldatılmaya karşı hassasiyetinin temeli bu ekstrem durumlara karşı koruma refleksi olabilir. zürriyet dedik; kadın kendi çocuğunun annesi olduğunun kesin bilgisine sahip olma avantajına sahiptir; bu avantaj toplumda belki bir dezavantaj olarak görülebilecek "güvenilir" olma zorunluluğunu gerekli kılmıştır.

NAMUSUYLA BERABER ŞEREFiNi, ONURUNU VE MASUMiYETiNiDE KAYBETMiŞTiR...

kadın olsun,erkek olsun farketmez,aldatan her kimse hep benzer bahanelerin arkasına sığınır aslında. cinsel tatminsizlik, ilgisizlik, maddi konular vs... peki bütün bunlar iyi-kötü her anınızda yanınızda olan,size destek olup türlü hatıraları paylaştığınız kişiyi bir başkasına değişmenize değer mi?

şimdi asıl soru şu : insanın sevdiğini unutması kaç gün, kaç saat sürer? ne kadar bir zaman geçmeli yeni bir bedeni tatmak için? zaten ayrılmıştık bahanesi durumu aldatmanın dışına taşıyabilir mi? aslında soruların cavapları basit.hepimiz biliyoruz zaten. gel gör ki aşkı, ilişkileri ve hatta evliliği "sex and the city" ve türevlerinden öğrenen kızlarımızdan da bundan farklı bir performans beklemek saflık olur heralde. genellemeden değerlendirilmeli aslında. aldatan her kadının nedenleri değişiktir, dolayısıyla, aldatan kadın da çeşit çeşittir.

rahat batanı var, dayak yiyeni var, aç bırakılanı var, geleceği koacsı tarafından elinden alınmış ve karnı doymayanı var, sahip çıkılmayanı var, hayvanat bir kocaya sahip olup da, boşanma yolları tıkanmış olanı var. dilerim, kimse aldatılmasın. kadın evliyse "boşan da yap." evli değilse, "sevgilinden ayrıl, öyle yap." derler adama. bir yere kadar doğru. dedim ya yukarda, rahat batan adileri de var bunların. zevk için adam gibi adamları aldatanlar gördüm.

tamam, yukarda dedik de, olumsuz şartlara sahip olanları da yazdık. kadın aç, üşüyor, hayvan gibi bir kocası var diyelim. arkasında ana baba da yok. adamın biri almış onu, sefalete mahkum etmiş. hem de sorumsuzluğundan ötürü etmiş mesela. herif "bu kadın nasılsa beni çekiyor, katlanıyor." diye, bir nebze kocalık yapmıyor. kadının hayatı kaymış. "boşansın." iyi, boşansın da, boşandıktan sonra yeni bir hayat kurma şansını o sorumsuz herif, elinden almış. hayatının piç olma sebebi zaten o. evlilik öncesi, kızın ailesine "kızınıza gül gibi bakıcam" deyip, süründürenleri tanıyorum. tuzak evlilik diyorum bunlara ben.

al işte. şerefsiz bir koca. kadın dayanıyor. o dayandıkça, şartlar ağırlaşıyor. o sorumsuz, beyinsiz adamdan giderek soğuyor ve yine dayanıyor. karşısına çok erkek çıkıyor ama kendisine sahip çıkmayan kocayı yüz üstü bırakmak istemiyor yine de. evlilik dışı ilişkilerden kaçıyor. bu kadar da vicdanlı. karısına sahip çıkabileceği halde çıkmayan bu adamın karısı, geleceğiyle birlikte geçmişini, güzelliğini, gençliğini de karartan bu adama zerre aşk duymuyor artık. kocasına ne gam! basmış nikahı, "karı nasılsa benim. beş kuruş parası da yok. bir bok yiyemez. eline mutfak parası bile vermiyorum. böyle bedava kadın bulamam." diye düşünerek, erkek olduğu sadece pantolonundaki kabarıklıktan belli haliyle, yaşamına devam eder.

evet, o kadın kıstırılmış. görünmez prangaları var. gönlünde de pranga yok ya. bir gün gönlü kayıyor birisine. aniden aşık oluyor. kocası gibi yalan söylemeyen o erkeğin, bu yanına vuruluyor aslında. ne yapacak kadın? boşanacak ve toplumumuzda "orospu" sözcüğünden farklı olmayan "dul" damgasıyla yaşayacak. aşık olduğu adam da onunla evlenmekten kaçınacak. "ne yapayım, ne edeyim? çözüm bulayım da, boşanayım. dürüstçe yaşayayım." isteklerine çıkış yolu ararken, aşık olduğu kişiden uzak kalamayabilir.

yaa işte böyle. kimi kadın, para içinde yüzer. evine bakan bir kocası, gül gibi çocukları vardır, keyif için aldatır. kimisi de, "evleneyim. bir çocuğum olsun. mütevazı bir hayattan başka bir şey istemiyorum. ömrümü kocama adayayım." der ama, o koca, kendi kuyusunu kendi kazar.

aldatılmak kadar, aldatmak da kötü. aldatmayı konu alan bi çok araştırmacı yazarın,dedektiflerin,boşanma avukatlarının,yani ilişkiler,ayrılık,aldatma gibi konularla haşır neşir olan meslek guruplarından insanların tespitine ve bilimsel araştırmalara göre, mutlu kadının aldatmadığını görüyoruz.eğer bir kadın aldatıyorsa, ya artık sevmiyordur ya da sevilmiyordur,kocasından beklediği ilgiyi görmüyordur,hep seyehattedir,çalışıyordur vs. bir şeyi muhakkak eksik kalıyordur.
Her iki cins içinde şerefsizliktir.
Boşanın ayrılın, sonra her boku yiyin.
Bir çok erkeğin şerefsiz olması bence asıl sebep, ee herkes benim sevgilim gibi değil o da doğru.
Kocalarından şefkat görmeyen
Hayatı zindan eden
Ondan tatmin olmayan
Ona değer vermeyen kadınlar aldatır kardeşim. Saygı önemli bir yerde.
şahsiyetsiz kocadır. karısına it muamelesi yapıyordur. yoksa kolay kolay aldatmazlar gibi.
erkeklere bu konuda zerre kadar söz düşmez. kadınların ne dedikleri herkes çok daha önemli ve ders çıkarmalıktır.
Bu eylemi kocalarinin bilgisi dahilinde hatta gözünün önunde yapanlara saygı duyuyorum.
(bkz: erkeklerin eşlerini aldatma sebepleri)
Tamamen karakter bozukluğuyla ilgili. Cefa çekip, kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyen, merhametsizlerin elinde eziyet çeken ve saymakla bitmeyen sorunlar yaşayan birçok kadın var çevremde.
Kocalarını aldatmak akıllarının ucundan geçmiyor. Eşini aldatan insanın namussuz olduğunu düşünüyorlar.
Kimse böyle sebepler sunup normalleştirmesin aldatmayı. Aldatmanın kabul edilebilir hiçbir sebebi yok.
erkekler bi susu da aldatan kadınları dinleyelim.
Tek nedeni kocanın iktidardan düşmesidir, yani hem cinsellik hemde parasal güç anlamında. Bu durumda kadın kocasına duyduğu kızgınlıkla kocasının canını acıtmak için aldatır.
Birçok neden var hangi birini söyleyelim.
Daha damarlısını bulmuş olması muhtemel hadise.
Bunun ancak 2 sebebi vardır
1- Kocası yatakta iyi değildir
2- Daha zengin birisini bulmuştur .