bugün

(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
cuma namazınin kadınlara farz olmadığından kaynaklanır.
mirasta yarım, şahitlikte yarım, sosyal hayatta sıfır pay biçilen kadına azıcık da olsa bir sus payı mıdır acaba?
Cuma namazının yolculuk, hastalık, yağmur, çamur, cana ve mala yönelik tehlike gibi mazeretlerin bulunmaması halinde büluğ çağına gelmiş erkeklere farz olduğunda ittifak vardır. Kadınlara Cuma namazının farz olmadığı hükmünde de bütün mezhebler ve müctehidler görüş birliği içindedirler. Kendilerine Cuma farz olmayan kadınlar, hastalar, yolcular... imkân bulur da camiye giderler ve Cuma namazını kılarlarsa Cumaları sahih olur, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez. Camilerde yer bulunduğu ve başkaca bir engel de bulunmadığı zaman kadınlarımızın cuma namazını kılmalarında büyük faydalar vardır; kendilerine ayrılan yerlerde ve erkek saflarının arkasında bu namazı kılarlar, hutbeyi dinlerler, islâm ümmetinin bir yarısı olarak ümmet birliğine katılır, gerektiğinde düşünce ve tekliflerini dile getirirler.
Bugünlerde kadınlara cuma namazının farz olduğunu ileri sürenler ilgili âyetin genellik ifade eden lafzına dayanmışlar, Hz. Peygamber zamanında kadınların da cemaat ve cumaya geldiklerine dair rivayetleri zikretmişler, bunları iddialarına delil olarak göstermişlerdir. O âyette Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah'ı anmaya koşun, alış-verişi bırakın; sizin için hayırlı olan budur; eğer bilirseniz. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin, Allah'ı çokça anın, umulur ki, felah bulursunuz." (Cum'a: 62/9-10). "Cuma kadınlara farzdır" diyenlere göre "Allah Teâlâ iman edenleri cuma namazına çağırmıştır; kadınlar da buna dahildir, onları istisna etmek caiz değildir... "
Âyetin lafzı umumi (genel) mânalı gözükmekle beraber bütün islâm mezheblerine ve müctehidlerine göre onu açıklayan başka deliller bir kısım mü'minleri (iman edenleri) Cuma namazı yükümlülüğünden istisna etmiştir (Fıkıh usûlü ifadesiyle ayet tahsis edilmiş, bunları kapsamadığı açıklanmıştır). Âyetin genel üslûb ve ifadesi de bu anlayışı desteklemektedir; çünkü yeryüzüne dağılmak ve Allah'tan rızık talep etmek kadınların değil, erkeklerin vazifeleri arasındadır. Tahsis ve istisna eden delillerin başında şu hadis gelmektedir: "Cuma namazını cemaatle kılmak her Müslüman üzerine borçtur, vazifedir; ancak başkasının mülkiyetinde olan köle, kadın, çocuk ve hasta müstesnadır; cuma namazı bunlara farz değildir." (Bu hadisin sahih olduğu uzmanlarınca ifade edilmiştir. içinde yolcunun da bulunduğu hadisler ise zayıf bulunmuştur). ikinci delil kadınların cemaatle namaz kılma yükümlülüğü taşımamalarıdır. Üçüncü delil uygulamadır: Hz. Peygamber ve Raşid Halifeler zamanlarında kadınlar da -imkân buldukça- beş vakit namazda ve Cumada hazır bulunur, cemaatle namaz kılarlardı. Ancak gelmedikleri zaman kınanmazlar, kendilerine "niçin gelmediniz" diye sorulmazdı. Halbuki mazereti olmadığı halde cumaya gelmeyen erkekler kınanır, niçin gelmedikleri sorulur, gelmeleri kesin bir üslûpla istenirdi. Bu dönemlerde bütün mü'min kadınların behemehal Cuma namazına katıldıklarına dair bir delil mevcut değildir. O zamandan itibaren tarih boyunca uygulama da böyle olmuştur.
Kadınlara Cuma namazı farz olduğu halde bir dönemden itibaren erkeklerin -fitne çıkar korkusuyla- bunu engellediklerini, müctehidlerin de buna katıldıklarını söylemek ağır bir itham, tüyler ürperten bir bühtandır. Böyle bir engellemeye ne kadınlar razı olur, baş eğerler; ne de sahâbe zamanından beri yetişmiş binlerce faziletli, dinine bağlı, imanı uğrunda canını bezletmiş âlimler ve müctehidler. Eğer fitne yüzünden (kadınlarla erkeklerin bir arada olmaları günaha girmeye sebep olabilir diye) kadınları, kendilerine farz olan bir ibadetten engellemek caiz olsaydı, mü'minler bunu hac ibadeti için yaparlardı. Çünkü en fazla bu ibadette -yolculukta ve haccı eda ederken- kadın-erkek ihtilatı, beraberliği, izdihamı yaşanmıştır, yaşanmaktadır. Erkeklerle savaşa, öğrenim ve öğretime, hayatın çoğu faaliyetine katılan, gerektiğinde halifelere karşı haklarını savunan kadınları hiçbir güç, kendilerine farz olan bir ibadetten asırlarca alıkoyamazdı. Genellikle cumaya katılmadılar; çünkü kendilerine farz olmadığını biliyorlardı.
Bize göre de kadınlarımızın cuma namazını -kendilerine farz olmadığı halde- kılmalarında faydalar vardır; ancak bu, yer darlığı vb. sebeplerle erkeklerin, kendilerine farz olan bu ibadeti yerine getirmelerine engel olmamalıdır.

http://www.hayrettinkaram...yazi/laikduzen/2/0057.htm
müctehid alimlerin ittifakınca yorumlanmış ayetlere göre ve peygamber efendimizin hadis-i şeriflerine dayanılarak bilinen bir durumum yansımasından ibarettir.

Cum'a suresinde;

"Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah'ı anmaya koşun, alış-verişi bırakın; sizin için hayırlı olan budur; eğer bilirseniz. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin, Allah'ı çokça anın, umulur ki, felah bulursunuz."

buyurulmuştur.

fıkıh usülünden haberi olmayan boş dimağların bodoslama ayet yorumlamalarına özellikle hastayım bu konuda. müctehid alimlerin ayeti ele alışında "yeryüzüne dağılıp, Allah'ın lütfundan istemekle yükümlülüğü erkeğe ait olduğundan -başka ayetlerde bu yükümlülük açıkça erkeğe aittir- ve bu ayeti destekleyen sahih hadis-i şeriften;

"Cuma namazını cemaatle kılmak her Müslüman üzerine borçtur, vazifedir; ancak başkasının mülkiyetinde olan köle, kadın, çocuk ve hasta müstesnadır; cuma namazı bunlara farz değildir."

desteklenerek cuma namazının kadınlara farz olmadığı konusu yüzyıllardır bu coğrafyada uygulanıp günümüze kadar gelmiştir. burada tartışılacak bir mevzu yoktur. bazı usül ve ilimlere haiz olmadan bu tip saptamaların yapılması toplumu kaosa sürüklemekten öteye gitmeyecektir. zira bugün "kadınlar da cuma namazı farzdır!" diyen dün de "tavuk kurban edilebilir" demiştir.

Haydi hayırlı cumalar...
arap kadınlar kılıyor cuma namazını.
kesinlikle doğru değildir. kuranda cuma namazıyla ilgili ayette ey iman edenler ifadesi bulunmaktadır. yani erkeğede kadınada farz kılınmıştır. diyanet tepkilerden çekindiği için bu olaya tepkisiz kalmaktadır. hata yapmaktadır.
(bkz: amı olanın imanı olmaz)
güncel Önemli Başlıklar