bugün

sanılandan çok daha fazladır.

imkanı el vermeyen çoğu bilim kadını kendilerini ve katkılarını bir şekilde tanıtamadıkları için, bu imkanı bulamadıkları için yerel kalıp hızlıca unutulmuşlardır.
1911 yılında radyum ve polonyumun keşfi ve araştırılmasındaki rolünden dolayı Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Curie, tarihte iki Nobel Ödülüne sahip ilk kişi oldu.

Curie 1934 yılında Fransa'da kan kanserinden hayatını kaybetti ve bu hastalığı da aşırı radyasyona maruz kalmasına bağlandı. Ölümünden sonra kendisine "Bilim için Ölen Kadın" denildi.
(bkz: Marie Curie)
Marie Curie : Radyoaktive'yi keşfetmiştir. Uzun süre uranyum ile çalıştığı için aşırı radyasyon yüzünden ölmüştür. ilk nobel ödülü alan kadındır, bu ödülü iki sefer alan ilk bilim insanıdır.

Ada Lovelace : dünyanın ilk bilgisayar programcısı olarak kabul edilen, algoritmik matematik üstüne çalışmaları olan bilim insanı.

Jocelyn Bell Burnell : Pulsarları keşfeden, astrofizikçi.

Rachel Carson : zehirli kimyasal maddelerin, hayvanları etkilediğini bulan ve dünyada çevrecilik adına belli hareketleri başlatan bilim insanı.

Grace Hopper : asker aynı zamanda bilgisayar programcısı. bilgisayar programlama dili cobol'un geliştiricisi. "debugging" terimin yaratıcısı ve ilk uygulayıcısı.

Elizabeth Blackburn : moleküler biyolog

Barbara McClintock : nobel fizyoloji ve tıp ödülü sahibi.

Lise Meitner : Nükleer fizik ve radyoaktivite üzerine çalışmış olmasının yanı sıra fisyon olayının teorik yorumunu yapmıştır.

Rosalind Franklin : DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarının anlaşılmasında büyük katkılarda bulunan ingiliz biyofizikçi ve kristallografçıdır.

Dorothy Crowfoot Hodgkin : protein kristallografisi adlı bilim dalının kurucusu

Maria Mitchell : “Miss Mitchell Kuyrukluyıldızı” olarak da bilinen kuyrukluyıldızı keşfeden Amerikalı bir astronomdur.

Kaynak : https://onedio.com/haber/...li-17-bilim-kadini-608875
hem kendileri katlıda bulunuyor hem de katlıda bulunacak erkekleri doğuruyorlar.
Arşimet ve karısının hikayesini bilenler bilir.

Kral altın bir taç yaptırmıştır fakat yapan kişinin altından çalıp yerine gümüş karıştırdığından şüpheleniyordur.

Bunun üzerine tacın saf altından yapılıp yapılmadığını bulması için arşimeti görevlendirir.

Arşimet cevabı bulmak için günlerce düşünür fakat bir türlü sonuca ulaşamaz.

Arşimetin karısı ise kocasının bu halini görmektedir ve en sonunda dayanamayarak arşimete biraz dinlenmesi gerektiğini, günlerdir banyo bile yapmadığını söyleyerek hamama gitmesini söyler.

Arşimet karısını dinleyerek hamama gider ve küveti doldurarak içine girer. Derken o anda arşimetin kafasının içinde şimşekler çakar.

Arşimet o heyecanla hamamdan fırlar ve Yunanistan sokaklarında çıplak bir şekilde "evreka(buldum) evreka" diye bağırarak eşine koşar.

Bulduğu şey ise kendisi küvete girince farkettiği durumdur. Su dolu kaba giren her cisim suyun içinde kapladığı yer kadar suyun yükselmesine sebep oluyordur.

Ve altının özgül ağırlığı gümüşün özgül ağırlığından fazla olduğu için şekilleri ne olursa olsun, aynı gramda saf altından yapılmış olan bir taç, aynı gramda yapılmış gümüş karışımlı bir taçtan daha küçük olmalıydı. Ve bu şekşilde tacın saf altından olup olmadığını ölçebilirdi.(ve tacın saf olmadığı anlaşıldı.)

Peki hikayeden çıkarılması gereken ders altın ve gümüşün hacmi mi?

Hayır.

Hikayeden çıkarılması gerken ders:

Karınızın sözünü her zaman dinlemelisiniz.

dipnot:kadınların bilime katkısı deyince istemsizce bu hikaye aklıma gelir. Cezam neyse razıyım.
puhahahahaha güldüren başlık.
''her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır''

tabii şaka bir yana, kadına seçme seçilme hakkı bile yüzyıl önce verilmiş, bu neyin eleştirisi amına koyim?
Bilim adamının sevdiceği olmak. Bilim adamı ona baktığında içinde çiçekler açması ve sağlıklı bir kafa ile bilim yapmasına neden olmak.

Dipnot:tamam tamam iğrencim.
dur dur şimdi söyleyeceğim neydi o şey işte..
görsel
bir elin parmağını geçmez.
ah gerizekalı çomar ah. keşke kafanın içinde beyine dair ufak bir kırıntı olsa.

https://www.sozcu.com.tr/...-ekibine-secildi-1037921/
(bkz: 0)
bilim tanımı stem, yani, science-technology-engineering-math dörtlüsü ise, kadınların son 20. yüzyılda bu konuda atak yapmalarına rağmen genellikle üniversitede sözel ve teknik olmayan bölümleri tercih ettiği bilinmektedir. Bu kadınların beyninin bilim üretmeye uygun olmadığı anlamına gelmez, zira kadın bilim insanları vardır, zira, erkekler bu konuya daha büyük bir yatkınlık gösterirler.
tüm bakteri ve virüsleri yok eden buluşumun görsel olarak kanıtlamak için agar petri ve mikroskoplarla ilgili bilgi paylaşımı istediğim, biyomühendislik alanında okumuş, geleceğin bilimadamı olan, büyük projelere imza atmış kız arkadaşım, en ufak bir yardım etmedi sebebi ise kendisinin de üzerinde çalıştığı konuda kat ve kat ilerde oluşumdu. bu konularla ilgili detaylı bilgilere sahip olmamama rağmen, ek olarak maddi olarakta bir mikroskopa 10 bin lira verebilcek imkanlara sahip olduğumu görünce yapacağı varsa da en ufak yardım etmedi. o yüzden bilime katkıdan ziyade bilime köstek olduğuna kanaat getirdim. ve onun kendi üretimi de bir çok faydalı bakterilerin ölümüne sebep oluyordu. tam bir kapitalist düzene hizmet ediyordu. o yüzden kadınların bilime katkısı vardır ama gerçekten katkı sağlamak için bir adımlarının olmadığını, tek bir kişi üzerinden genelleyerek noktalıyorum. tabi ben pes etmedim şimdi 300 liraya aldığım hasta güvercinleri 5-10 bin liraya satıyorum.
Başka kadın veya erkeklerin başarısından nemalanmadım hiçbir zaman. Ben kadın veya erkek olarak bilime katkıda bulunmak istersem, bulunurum. Cinsiyetin bana engel olmasına izin vermem. Benim cinsiyetimdeki başka insanların başarısını da kendi başarım saymam. Çünkü bu saçmalık.
Bilim adamlarini doğuruyor olmaları bile yeterlidir.
(bkz: Marie Curie)
(bkz: Dorothy Crowfoot Hodgkin)
(bkz: Caroline Herschel)
(bkz: Florence Bascom)
Kadin cinsi o sırada sizin baskılarınız yüzünden evinde oturup doğurduğu 3 çocuğuna bakıyordu. Geçmiş zamanlardan bu yana ister avrupada ister asyada kadınlar her zaman pasif bırakılmak ve hep kontrol altında tutulmak istenmiştir. Çünkü bur kadın isterse her şeyi yapabileceği bilinmektedir ve bu da siz er**k cinsini korkutmaktadır.

Ayrıca tüm bu baskılara rağmen çok şey başarmış güzel bilim insanlarımızdan bazıları;
1- Marie Curie
2- Ada Lovelace
3- Rachel Carson
4- Jocelyn Bell Burnell
5- Elizabeth Blackburn.
(bkz: marie curie)
Troll olduğunu bilmeme rağmen "k*dın" yazıyorsun ya ağzını burnunu parçalayasım, beyninin her zerresini pantolonuna girdiresim geliyor.
Bir kezban turnusolu olarak;
(bkz: Marie curie)
Sexist başlıklar açanlar emin olun sizden daha çok katkıları olmuştur kadınların bu dünyaya. Bunu bir erkek olarak söylüyorum ve sizin gibi insanlarla aynı dünyada yaşamak da ayrıca utanç verici.
Öncelikle bilim insanı diyeceksin, sonra gidip bilim tarihi okuyacaksın ki bu düşüncenden vazgeçebilesin.

Not: yemişim formatınızı sayın moderasyon.
(bkz: clara immerwahr)
(bkz: inge lehmann)