kadınların asla ayakkabıları yoktur

ve dahi çantaları. *

bir kadının elbette asla yeterli ayakkabısı yoktur.
çünkü geçen ay aldıgı modelin süeti çıkmıştır, onu almazsa olmaz.
Sonra bu sene kırmızı çizmeler modadır, ne de güzel duruyor ayakta, hele bir de kırmızı çantayla.
Ayrıca; yeni bir elbise almıştır. o elbiseyi Sivri burunlarla giyemez. elbiseyi giymesi için de ince topuklu, yuvarlak burunlu bir ayakkabı almazsı şarttır.

böyle uzayıp giden, elzem ihtiyaçlar listesidir.

ne var yani. Kumarım yok, içki içmem, karı kıza * gitmem (ıhm sey yani, yanlış anlasılmasın. deyım aslı gibi kullanılmak istenilmiştir).

(bkz: ayakkabı bulamıyorlarsa pasta yesinler)

yapılan genetik araştırmalar kadınların aslında alışveriş sevmediklerini ama, içgüdüsel olarak buna yönlendirildiklerini saptamıştır.

20 tane ayakkabısı olup, 21. yi almak için önündekini saçından çekip, yanındakine dirsek atan kişiyi mantık başka türlü açıklayamamıştır.

Biz buna; ne bu eski şey mi? diyoruz.

her kadının ayakkabı alabilme bahanesidir.

(bkz: ayakkabı vardı da biz mi giydik !)