bugün

en zor, en korkutucu hatta en iğrenç şeydir. hele annenizleseniz, kıramazsınızda. poşetler taşınıcaktır.

(bkz: anneyle pazara gitmek)
yapılabilecek en büyük hatalardan. ama yine de bu hatalardan ders çıkarmak gerekir.
bir kadın olarak benim için bile büyük bir sorundur. alışveriş manyağı dişi diğer garibana ilça vermediyse, uyutmadıysa, sarhoş etmediyse hiç bir insan evladı kendine bunu yapmaz yapamaz. bunu yapan insan olamaz
bir erkek için 15 dakikadan fazlasına katlanılması pek mümkün olmayan aktivitedir.
ipim ucu kaçırılırsa kadın iççamaşırı satılan yerleri bile gezmek zorunda kalınacak durum
(bkz: yazık olmuş adama)
alışveriş poşetlerini taşıyarak geçirilecek bir gün demektir.
alışın ve verişin beyinde hasara yol açmasına neden olabilecek aktivitedir.

kadınların genlerinde bulunan ve hayatım boyunca imrendigim tek noktaları olan hesaplı para harcamak eyleminin , parayı çar çur etmekten başka bişey bilmeyen erkeğe işkence gibi gözükmesidir.kadın seçicidir , bi yerde 10 liraya satılan malı 9.5 liraya almak için 10 tane dükkan gezer , 10 kere pazarlık yapar , "aaa bide şuraya soralım" laflarıyla sizi peşinde sürükler.elbette çekilen bu işkence , 5 liranın hesabı , hayatı düz mantıkla işleyen erkekler için hiç akıl kari degildir.lakin akıldan kar etmeyen kadınlar ceplerinden baya bi kar ederler.

ne kadınlar var 5 tane çocuguna bakabilmek için 3 kuruş ucuzunu bulabilmek için pazarın bi başından öbür başına giden.kadın ruhu belki çok şeytan olarak gözükebilir ama o şeytanın altında ince bir mantık , küçük hesaplar yapan şefkatli bir kalp yatar.
O gün yapılacak bütün işlerinizi , randevularınızı , planlarınızı iptal etmenizi gerektirecek nereden baksanız en az iki saatinizi heba edeceğiniz bir aktivitedir . Anne ile alış-verişe çıkmayı gerektirecek belli sebebler :
1 - Annenizin her ay maaşının yarısını bıraktığı markete giderek savaş ya da darbe olacakmış havasıyla eve erzak depolama girişimi ve bu yolda o nimetleri götürecek bir ev üyesi olarak bu taşınmaz(!)mamullerin - zira un , şeker , deterjan kısmı kilolarcadır - tarafınızdan taşınması zorunluluğu . Bu maddeye itiraz eden çocuklar anneler tarafından nankör ilan edilmektedir ; en büyük haklılık payı ise toptan alındığında daha karlı olduğu ve bütçenin buna göre planlandığıdır .
2 - Anneniz ile birkaç kıyafet almak üzere - anne kıyağı - çarşıya çıkılmıştır . O sırada anneden aslında karşılıksız olarak yapılan o masum incelikten sonra içli bir sesle sadece ama sadece bir adet yoğurt almak için markete girmenin teklif edildiğini duyarsınız. istediğinizi aldırmanın mutluluğuyla içeride geçirilecek bir saatlik bir sürenin ruhunuza eziyetinden ve vaktinize tecavüzünden habersiz olarak . Belki de en berbatı budur , kandırılmışsınızdır hem de çok sevdiğiniz anneniz tarafından . Bu gibi durumlarda ise en mantıklı yol çocukların ek olarak madem ki beni soktun buraya serzenişleriyle istediklerini aldırmalarını , gençlerin de dolabı açıp annelerinin kredi kartları üzerinden bir şişe villa doluca şarabı geçirmelerini tavsiye ediyorum . Bir nebze olsun yaşanılan kederi hafifletecektir.
Bir erkeğin hayatı boyunca yapabileceği en büyük hata.
alışverişe çıktığınız kadını eğer seviyorsanız, onunla geçirilen vakit olarak görmekte fayda var.
kiz milletinin erkeği deneme operasyonudur. kız arkadasınız sizin hakkınızda bilgi sahip olmak istemesi sonucu gercekleştirdiği eylemdir, sonucta erkeğin sinir katsayısını hesaplar ve sinirinin en son noktasını görerek amacına ulaşır.
sabırın sınırını zorlamak.
nişanlıysanız boyun bukmeyi öğrenmek.
çilelerin en büyüğü, işkencelerin en acı verenidir.
Daha az acılı olanına "harakiri" denilen eylemdir.
(bkz: evlat acısı)
(bkz: götten kan getirme yöntemleri)
çıkma.
çıktıysan söylenme.
söyleneceksen bunu kadının yanında yapma.
"allah muhafaza" diyeyim sen anla.

öncelikle neye ihtiyacı olduğunu bilip mağazaya giren, bulduğunu deneyen, denediğini beğenene lafımız yok. ben kadın halimle hemcinsimle alışverişe gitmem. neden çünkü kadın kısmı kararsızdır. fikir almak ister aksi gibi iki ürün arasında kararsız kalır, yanında ona arkadaşlık eden, yorgunluktan ayaklarına kara sular inmiş, girdikleri mağazalarda kabin önlerindeki pufa oturmuş arkadaşına -ki sıklıkla da alışveriş torbalarını taşır bunlar arkadaşı rahat bakabilsin gezebilsin diye- fikrini sorar. söylediğinde ise diğerini neden beğenmediğini öğrenmek ister.

yakıştı mı?
şişman mı gösterdi? gibi şaşırtmacalı soru sorma becerisine de sahiptirler.

"e hadi al da çıkalım" dendiğinde ise, yarım saat boyunca deneyip ayna karşısında baktığı kıyafette mutlaka bi kusur bulacaktır. ne istediğinden emin olan beğendiğini kimi zaman denemeden alandır. sıklıkla da yanılmaz.

ama sen sen ol kadınlarla alışverişe çıkma.
fazla da karışma.

sözüm kadınlara. sende erkekle alışverişe çıkma. alelacele yürümelerinden dert yanıyorsan şayet, vitrinlere bakmanın keyfini bilmeyenleri peşinde sürüklemek de neyin nesi?
(bkz: hatasız kul olmaz)
kız arkadaşlarla alış veriş merkezine gidilir. o sırada abi arar, kumpir siparişi verir:
k:kız
a:abi

k:abi son bir mağazaya bakıp geliyoruz.
a:ben bilirim sizin son bir mağazanızı, kendinizi kaybedersiniz siz, en az 5 mağazaya daha girersiniz, mağazalar bitince alın kumpirimi soğumasın.
k:ya abi ayıp ediyorsun valla. gezecek mağaza kalmadı zaten. kırıldım şahsen.
a:tamam lan tamam.

hımm. evet konuşmadan sonra en az beşmağazaya girdik, ama kumpiri çıkarken aldık. maksat kumpir soğumasın, abinin tezi çürümesin. *
kimisiyle eğlenceli, kimisiyle işkenceye dönen faaliyettir.

(bkz: her kadın alışverişi sevmez)
akşama pempe sıçarsınız.
insanın delirdiği anı birebir hissetmesidir.1
yapmayın, dün saat 11 de evden çıkıp tabiri caizse g*t kadar semtteki tüm dükkanlar didik didik edilmek suretiyle bütün poşetler benim kolda eve saat 5 civarı dönülmüştür..

(bkz: öldük açlıktan topraam)
ayakları hissetmemekle son bulan eylem.
daha kötüsü için;
(bkz: anneyle alışverişe çıkmak)
güncel Önemli Başlıklar