bugün

''kızını dövmeyen dizini döver.''

işte herşeyin başladığı yer burası. son yılların rakamları korkunç. son 7 yılda yüzde 1400 artan kadına şiddet vakaları toplumsal cinnetin kadınlar üstünden gerçekleştiğini anlatmaya yetiyor. bu şiddetin sahipleri ise kadınlara en yakın insanlar. eşler, sevgililer... aşk, sevgi, namus adı altında sevdiklerini öldüren ve döven bu kitleye
''namus'' kavramını doğru anlatmak gerekiyor. bunu yapacak insanlar malesef ki;

kendisi de feodal toplumun çarklarından geçerek öğrendikleri yanlışları çocuğunu büyütürken ona öğreten anne-babalar.

üstüne son yıllarda kadınlarla ilgili yapılan talihsiz açıklamalar da eklenince hergün 3. sayfa haberlerini süsleyen ve artık kanıksadığımız haberleri okuyor ve hayatımıza devam ediyoruz.

şu yazdığımız ortamda bile kadınlara hakaret edenler, aşağılamaya çalışanlar, cinselliklerini malzeme ederek dikkat çekmeye çalışanlarda bu zincirin parçası. azalarak bitsinler diye klişe bir söz söyliyecem ancak bu insanlara ayar vererek ya da onların nickaltlarında çok önemli bireylermiş gibi davrananlar olduğu sürece bunun gerçekleşemiyeceğini biliyorum.

yazık olmuş bu topluma da bu gençliğe de...
rastgelen o.çocuğuna kız veren ebeveynler.
yüzyılardır türk toplumunun yerleşmiş kadına bakış açısının bir kaç yılda değiştirilememesinden ötürüdür. düşünsenize, bir kadın için erkek gibi olmak, gurur ve övünç kaynağıyken ve bu kişiler bunu bir özellik olarak görebilirlerken, bir erkek için kadın gibi olmak, öyle kibar olmak bir utanç kaynağı ve dalga geçme malzemesidir her zaman. bu alışılagelmiş ve zihinlerin en ücra köşelerine kadar yerleştirilmiş bakış açısı değiştirilmedikçe kadına şiddet meselesi halledilemez.
tecavüzün serbest, kürtajın yasak olduğu ülkede sayılayamacak sebeblerdir. kadını damızlık olarak görürsen değil şiddet; kurban bayramın da kesse eti helaldir der bu dar kafalı öküzler.
cehaletin önüne geçilememesi.
toplumda "kocasıdır döver" yada "kadındır birşey yapmıştır illaki" mantığının yerleşmesinden, üzerine kanunan birşey yapılmamasından ileri gelir.

bu böyle olduğu için kadında hakkını aramak yerine susup katlanır. dayak mevzubahis olduğu taktirde bunun hiçbir izzahatı açıklaması olamaz. dayak herşeyi bitirir, iyice bayağılaşmış ilişki olmaktan çıkmış birşeydir o artık.

ayrıca karısını döven ibneler, başka sıkıntılarını problemlerini bastırmak için bunu yapar genelde. dışarda kimseye gider yapamadığından, belki ezildiğinden, kadınıda koruyan bir kanun yada koruyan bir ailesi olmadığından onu döver rahatlar.
eğitimsizliktir. ama eğitim dediğim şey okul okumak değildir, kişinin kendisini geliştirebilmesidir.
bu yüzden kadına şiddette hem erkek hem kadın suçludur. erkek, kendisinden güçsüz bir varlığa şiddet uyguladığı için, kadın ise şiddet gördüğü halde sessiz kaldığı için suçludur.

edit:imla.
zihni devrim'in henüz ülkemize uğramamış olması. "Özet geç piç" diyenlere kısaltma hizmetimiz de mevcut: devrimin ülkemize uğramamış olması (şapka devriminden bahsetmiyoruz, borudan bahsediyoruz). daha mı özet? alsana o halde: devrim.
erkeklerin önüne geçilemez kişilik sorunları yaşaması, kadınlar karşısında kendilerini çaresiz ve güçsüz hissetmesidir esasında. o güçsüzlüğü de kas gücüyle gizlemeye çalışırlar işte.
islami yaşam tarzının erkeğe biçtiği rol ve kadına layık gördüğü konumdan ötürü, kadına şiddetin durdurulması, önüne geçilmesi mümkün değildir.
1. ilkel bir milli kültürlere sahip olma (türk/kürt kadını şöyle şöyle olmalıdır tantanası)
2. ilkel bir dini kültüre sahip olma (islam ve kadının islamda rolü/yeri)
3. ilkel bir geleneksel sosyal ortam içinde yaşama (elalem ne der? hadisesi)
4. ilkel bir ideolojik tutum (kadının vücudu, kürtajı, sezeryanı, giyimi kuşamı hakkında atıp tutma)
5. ilkel bir yasal zemine sahip olma (tecavüz ve diğer şiddeti anlayışla affeden yasalar)
6. ilkel kadın düşmanlığı, çekememezliği ve kıskançlığı dürtülerini törpüleyememe (insan olmayı tamamlayamamak)
7. ilkel toplumsal kompozisyonun hızla değişen koşullara ayak uyduramaması sonucu yaşanan panik (şehirleşme, internet, globalleşme, vs.)

yani haftanın her günü ilkel olmak ve öyle kalmak için bahane sahibi olmak...
kadın narin.
aynı zamanda feminizm diye de bir şey var.
erkek güçlü.
ve bedensel gereksinimleri her zaman duygularını alt eder.
doğanın kanunu gibi güçlünün gücünü, güçsüz olan üzerinde istediğini yaptırmak için kullanması, tarih boyunca böyle olmuş.
sadece bizim coğrafyamıza has bir özellik de değil ve eğitimle eğitimsizlikle de kesinlikle alakası yok.
dünya verileri, en çok şiddet uygulayanların yüksek tahsilli olduklarını belgeliyor.
durduramayız. doğaya aykırı.

peygamber devesi diye bir böcek var, ya da adı buna benzer bir şey; bu yaratığın dişi olanı cinsel birleşmenin ardından erkeğini bir güzel yiyor mesela.

halimize şükredelim diye yazmadım bu örneği bu arada, sadece enteresan geldi paylaştım.

- gerçi güzel bir kız hanginizi yiyeyim diye bağırsa megafonla, eminim gönüllü sırası olur, hak geçmesin diye sınav yapmak gerekir - insan kendisini tatmin edeceğini düşündüğü bazı şeyleri canı pahasına ister. bu kadar da salaktır.

sevgiler.

düzeltme: harf hatası.
erkektir yapar, erkektir döver, erkektir ses çıkarılmaz. bu toplum bunu öngörüyor.
kadınlarımız erkektir yapar deyip ses çıkarmamaya ne kadar devam edecek?
devlet zaten boş vermiş durumda. kadınların erkeklere muhtaç olmaması için kendi ayakları üzerinde durması lazım. okuyun, eğitim alın, çalışın. bakın o zaman kim kime boyun eğiyor. tabii tüm bu kapılar yine eğitime açılıyor. baba kızını okutmaz, 15 yaşında evlendirir, kocası döver, baba çıkıp "kocasıdır döver de sever de" der. devir daim. baba aynı bok, koca aynı bok. cahillik her şeyin başlangıcıdır. kadınlarımızın okutulması lazım, evlendirilmesi değil. onlar iş, güç sahibi olmak istiyor, kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durmak istiyor, 20 yaşında çocuk doğurmak değil.
toplum olarak bilinçlenmemiz lazım.

hoş bu toplum bu cahillikle ne kadar bilinçlenebilir ya...
bu ülkede erkeğin erkeğe şiddeti daha fazladır. zaten bu gerçeği her köşe başında dayak yiyen erkekleri görenler bilir. yıllardan beri türk aile yapısı tv dizileri ile neredeyse tamamen parçalandı. aslında bu "kadına şiddet" in hortlamasının ve artmasının ana sebebi tv'de ki türk dizilerinde arttırılarak halka empoze edilmeye çalışılan fuhuş, haksız kazanç, tecavüz, ayrımcılık, zayıf görülenin ezilmesi, kadın ve kızların sadece seks ile ilgilenmesi vs... gibi en kötü ve çirkin olan şeylerin sıradan bir şey gibi gösterilmesidir. bu tv sahiplerine zerre acımıyorum. hoşgörülü, saygılı ve sevgili türk aile yapısını yozlaştırdılar ve yok ettiler. sokakta "it, çakal" diye adlandırılan erkek kesimde bu yok olmuş, yozlaşmış türk ailesinden çıkan insanlardır. kendimden biliyorum ki bir insana çocukken neredeyse her eğitimi veren başta anne, birazda baba bunda etkilidir. islam ile harmanlanmamış, içine o yapı yerleştirilmemiş insanlardan kötü insanlar çıkar gerçekten. yani kadına şiddetin ana sebebi bilinçsiz anne olan kadınlardır.
içindeki öküzü durduramayanlar yüzündendir.
bu konuda imansız insanların kuduz köpek gibi islam'a saldırmak için bu başlığın altına yazdıklarına hiç önem vermemek lazım. bu konuyu sırf islam'a hakaret etmek için harcıyorlar. ayrıca şüphe ve kuşgularının esiri olan bu kesimin ahmakça, aptalca yazdıkları saçmalıktan ibaret. çünkü bunlar bit kadar konuda bile kesin yargıya varamazlar. kaldı ki bu konuda hiç birşey diyemezler.
Diğer kadınlardır. 'Ben bilmem beyim bilir' ve 'kocam sever de döver de' tayfasının sebep olduğu durumdur. Bir birliktelik sağlansa başarı sağlanabilir.
bu inançsız olanların dine saldırmasını anlayamıyorum. eğer para, güç, mülk tükense başta bunların dünyada yemediği halt, pislik kalmaz ki dünyada şuan ezen kesim bunlardan, ezilenler ise çoğunlukla müslümanlardan çıkıyor. pisliğin dibine batmışlar ve kim iyi, kim kötü ortada olmasına rağmen hala çok kötüler. "dinime söven müslüman olsa." demişler ya aynen bunlara uygun. dini olan değil, böyle dini olmayan insanlardan korkmak gerek. çünkü akla gelmeyen, daha önce hiç yapılmamış her kötülüğü yapabilir bunlar.
karısını döven psikopatların devletin düzeldiğine inanması ve hala aynı evde kalmalarına müsaade etmeleri yüzünden.
hukukta konu ilgili caydırıcı bir yaptırımın olmama durumudur. kadın polise şikayete gider polis ailede olur böyle kızım kocanın evine dön der ve gönderir. sonuç yine şiddet..
kadına şiddet uygulayanların yaptıkları bu iğrençliği kendilerine hak olarak görmeleri ve vicdan azabı duymamaları.
döverim de severim de kime ne diyen erkeğin anayasası değiştirilemediği için kadına şiddet durmaz, akan sular durur ama şiddet durmaz.
insanların ünlülerin ağzı bantlı, saçı başı dağınık çekilmiş fotoğraflarından oluşan kampanyalarla, sokakta yapılan eylemler ile kurtulabilecegini sanmaları. iş devlette bitiyor, iş adalette bitiyor. Onlar da bitiremiyor zaten.
cahiliyet.
yanlış temeller üzerinde inşa edilmiş bir toplumun yanlışlıklarından sadece biridir.

ruh maddenin esaretinden kurtulmadıkça; madde manada kendi değeri ve kıymet hükmünü bulmadıkça bu ve buna benzer yanlışlık ve sapkınlıklar artarak devam edecektir.