kadın normları faşizmi

ne kadar önemli bir tehlike olduğunun farkına varma zamanınız gelmiştir.

Bu faşizme rağmen 25ini geçince yaşama barınma hakkını o kadına lütfetmektir benim faşit kadın vatandaşıma.

teklifi ben yaparsam kendimi küçük düşürmüş olurum düşüncesi, en bariz uyguladıkları faşizmdir.

eğer kontrollü bir duygu durum testi ya da psikanaliz yapılsaydı tüm kadınlar için geçerli olduğu anlaşılan normlardır. zira ikili ilişkiler konusunda anında manipüle edildiklerine defalarca şahit oldum. Kendi kararlarını veremedikten sonra neden yaşarlar onu da anlamış değilim. O aslında senin hayatın değil uyan artık.

(bkz: hoşlanılan kızın yanındaki hoşlanılmayan kız)

öncelikle kadın normları nedir bunu belirlememiz lazım.

kadın normları, kadınların birbirine yaptığı doğrudan dayatmalardır. bu dayatmaların en iyi örneği hoşlanılan kızın yanındaki hoşlanılmayan kız olarak zaman zaman karşımıza çıkan kızlar tarafından sergilenir. bir kadın asla ve kat'a bir diğer kadından bağımsız değildir. mutlaka diğerlerinin onayına yahut yönlendirmesine ihtiyaç duyar. bunun temelinde kendine güvensiz ve bağımlı yetiştirilmesi yatar. o açıdan tek başına alışverişe çıkamaz, erkek arkadaşı ile arasında geçen çoğu şeyi arkadaşlarıyla paylaşır, tek başına karar vermekte oldukça zorlanır, tek başına bir aktiviteye katılamaz, çoğu tek başına yaşayamaz.

mesela "sen her şeyin en iyisine layıksın" kalıp cümlesi bu faşizmin doğrudan örneğidir. elbette hemcinslerin birbirine moral ve güven vermesi olağan. eleştiri getirdiğimiz nokta burası değil. kadın etkiye son derece açık bir yaratıktır. yeni kesilmiş saçıiçin 3 kişi "olmamış" derse adamakıllı depresyona girmesi kaçınılmaz. işte bu noktada pozitif yönlendirme ile negatif yönlendirmeyi ayırmak gerekir. fakat kadınlar genel itibarı ile bunları ayıramaz.

çarpıcı ve doğrudan pragmatist bir örnekle bitirmek istiyorum. eğer birkaç kız arkadaşı nilay'a "kızım bu samet çok şeker çok yakışıklı çocuk. bence kaçırma." diye telkinde bulunsa, samet'in karakterinden bağımsız bir şey olur ve kızımız oğlana aşık olur. bu yüzden kadınlar özellikle başkakları tarafından zaten tercih edilmiş erkeklere büyük bir rağbet göstermekte. temeli ise kendi seçimlerine duydukları anlamsız güvensizlik.

öyle zannediyorum ki sadece türk ırkının değil, kadın doğasının bir gerçeği bu. değiştirmek için yazılmış bir yazı değil bu. sadece bir analiz.