bugün
- fuck you yu lanet olsun diye tercume etmek8
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı18
- nervio'nun kedileri sokağa salmak9
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- arda güler11
- ebbırı top gibi sektirme yarışması12
- flörtlerinizin ortak özellikleri10
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sözlükteki fosiller26
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu44
- anın görüntüsü15
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam9
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız11
- yazarların en rum özelliği14
- yeşil gözlü erkek22
- bir kadınla yakınlaşmak15
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması39
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- bik bik pilavı13
- klarnet calan sarapci koala 610
- israil13
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması11
- hoşlanılan kıza mesaj atma bahaneleri17
- icardi190518
- camilerin ahır yapılması24
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri11
- 183 yapılı yeşil gözlü beyaz tenli dalgalı saçlı13
- bu günlerde baykar'a saldırılmasının nedeni8
- isviçreden anayasa italyadan ceza kanunu alan ülke9
- ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın12
- israil'deki atatürk büstü10
- kaybolan eşyayı bulma yöntemleri11
- uludağ sözlük yakıt tüketimi veritabanı8
- junkman10
- esra'yı aç esra yı8
- yeşil gözlü 180 üzeri kel olmayan erkek17
- sevişmek10
- türk erkeğinin seks konusunda rezalet olması20
- evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması24
- cumhurbaşkanı olduğumda bakan yapacağım yazarlar9
- fuhuş operasyonunda veresiye defteri bulunması11
şaşırtıcı durum.
ne iş yapıyorsunuz la? bedava maaş yemek için mi açılmış acaba orası?
ne iş yapıyorsunuz la? bedava maaş yemek için mi açılmış acaba orası?
2001’de ufak bir tecrübemiz oldu zat-ı şahaneleriyle müsaade buyurun efenim anlatayım, feyz alınız!
O zamanlar hatırlarsınız angus filan acayip popüler, her akşam haberlerde angus’la yatıyor, angusla kalkıyoruz Türk halkı olarak, hayvanında maşallahı var hani, bildiğin öküz gibi, az buçuk mandayı da andırıyor öyle dehşet bir mahluk. Biz de hesapta angus alıp ihya olacağız.
Neyse efenim sözün kısası makbul, hemen en temiz şalvarımı, körüklü çizmelerimi, mor yeleğimi ve sonradan homoseksüel eğilimleri olduğu için kuzenimden boşanan Kürşat eniştemin batı Almanya’dan getirdiği fötr şapkamı giyip Kadıköy ilçe tarımın yolunu tuttum.
En mütebessim ifademi takınarak selamınaleyküm deyip içeri girdim. Erzincanlı olduğunu sonradan öğrendiğim bir çaycı devlet dairelerindeki memurlara has soğuk bir ifadeyle merhaba diyerek karşılık verdi efenim. işte o an durumun ciddiyetini kavramış bulundum. Birkaç sorup soruşturduktan sonra her halinden ANAP’ın son kırıntılarından olduğu anlaşılan bir memur beni karşıladı. işte o an işlerimin rast gitmeyeceğini anlar gibi oldum çünkü biz dededen demokrat partiliydik.
ANAPlı memur ne desem Nuh diyor peygamber demiyor ille de cıks diyordu, tesisten bahsediyor, ödenekten dem vuruyor, dudaklarından tükrükler saçarak ille de puroje diyordu. Dersimi çalışıp gelmiştim, firuzköydeki müstakil damımızın yanına pirketten ağıl yaptığımızı, torosumuzun olduğunu, otu esenyurttan getireceğimizi filan söyleyip ne kadar istekli olduğumu anlatınca durum ciddileşti. Derhal müdire hanımın makamına çıktık, müdire hanım kısa etekli, naylon çoraplı, omuzları vatkalı köynek giyen, sanki 10 gün önce ölmüş de fekk-i kabir yapıp mezardan çıkartılmış kadar bembeyaz tenli ve gözlüklü bir kadındı. içimden ulan bunun görünen yerleri bu kadar akça pakçaysa acaba görünmeyen yerleri kim bilir nasıldır diye düşündüm.
Müdire hanım hayhay pek tabi dedi, yalnız birtakım masraflar vardı, nakliyesi, ardiyesi, hammaliyesi, konşimentosu ve sair diğer rüsum ve harçları da ekledikten sonra tuşları sararmış casio’yu bana bir dönderdi ki; ekranda yazan rakamı görünce başım dolandı, gözlerim karardı, sendeledim, deminki Erzincanlı çocuk bi bardak ayran getirdi de az biraz kendime gelir gibi oldum.
Hasılı kelam biz orda yazan rakamı götümüzü satsak tedarik edemezdik, parmaklarımın arasında sinirden ezdiğim föter şapkanın kalıbını düzelttim ardıma bakmadan çıktım daireden, koridorda rahmetli atatürk’ün Köylü milletin efendisidir sözü yazıyordu.
O zamanlar hatırlarsınız angus filan acayip popüler, her akşam haberlerde angus’la yatıyor, angusla kalkıyoruz Türk halkı olarak, hayvanında maşallahı var hani, bildiğin öküz gibi, az buçuk mandayı da andırıyor öyle dehşet bir mahluk. Biz de hesapta angus alıp ihya olacağız.
Neyse efenim sözün kısası makbul, hemen en temiz şalvarımı, körüklü çizmelerimi, mor yeleğimi ve sonradan homoseksüel eğilimleri olduğu için kuzenimden boşanan Kürşat eniştemin batı Almanya’dan getirdiği fötr şapkamı giyip Kadıköy ilçe tarımın yolunu tuttum.
En mütebessim ifademi takınarak selamınaleyküm deyip içeri girdim. Erzincanlı olduğunu sonradan öğrendiğim bir çaycı devlet dairelerindeki memurlara has soğuk bir ifadeyle merhaba diyerek karşılık verdi efenim. işte o an durumun ciddiyetini kavramış bulundum. Birkaç sorup soruşturduktan sonra her halinden ANAP’ın son kırıntılarından olduğu anlaşılan bir memur beni karşıladı. işte o an işlerimin rast gitmeyeceğini anlar gibi oldum çünkü biz dededen demokrat partiliydik.
ANAPlı memur ne desem Nuh diyor peygamber demiyor ille de cıks diyordu, tesisten bahsediyor, ödenekten dem vuruyor, dudaklarından tükrükler saçarak ille de puroje diyordu. Dersimi çalışıp gelmiştim, firuzköydeki müstakil damımızın yanına pirketten ağıl yaptığımızı, torosumuzun olduğunu, otu esenyurttan getireceğimizi filan söyleyip ne kadar istekli olduğumu anlatınca durum ciddileşti. Derhal müdire hanımın makamına çıktık, müdire hanım kısa etekli, naylon çoraplı, omuzları vatkalı köynek giyen, sanki 10 gün önce ölmüş de fekk-i kabir yapıp mezardan çıkartılmış kadar bembeyaz tenli ve gözlüklü bir kadındı. içimden ulan bunun görünen yerleri bu kadar akça pakçaysa acaba görünmeyen yerleri kim bilir nasıldır diye düşündüm.
Müdire hanım hayhay pek tabi dedi, yalnız birtakım masraflar vardı, nakliyesi, ardiyesi, hammaliyesi, konşimentosu ve sair diğer rüsum ve harçları da ekledikten sonra tuşları sararmış casio’yu bana bir dönderdi ki; ekranda yazan rakamı görünce başım dolandı, gözlerim karardı, sendeledim, deminki Erzincanlı çocuk bi bardak ayran getirdi de az biraz kendime gelir gibi oldum.
Hasılı kelam biz orda yazan rakamı götümüzü satsak tedarik edemezdik, parmaklarımın arasında sinirden ezdiğim föter şapkanın kalıbını düzelttim ardıma bakmadan çıktım daireden, koridorda rahmetli atatürk’ün Köylü milletin efendisidir sözü yazıyordu.
20 yildir ne yasadinda bugun basindan gecen sacma sapan bir olayi anlatmaya ancak sira geldi diye sorarlar adama.
güncel Önemli Başlıklar