kadinlarin ulkeyi yonetme hakki yoktur

bir hadis.

peygamber buyurdu: "yazık o millete ki başında bir kadın olsun," "ne zamanki bir ülkeyi kadın yönetmeye başlarsa, o ülkede huzur olmaz".

insanlar haşa bazı konuları allah'tan, peygamberden, islam'dan daha iyi bildiklerini sanıyorlar. bu yüzden saçma sapan konuşuyorlar.

eşitlik değil adalet istenmelidir. kadının ülkeyi yönetme hakkı yoktur, uydurmadır bunlar. onun özellikleri farklıdır.

müslüman kardeşlerime sesleniyorum, kafirler zaten anlamaz. bazı kısım kişiler şöyle diyecek: peygamber birkaç bayan sahabeye ülke yönetimi konusunda görev vermiş, onları teşvik etmiştir. evet güzel kardeşim fakat bu yönetimde değil, işlerlilik ile ilgili görevlerdi.

ülkeyi erkekler yönetmelidir. sonra böyle huzursuz, iğrenç bir durum ortaya çıkar. mutsuzuz çünkü laftan anlamıyoruz.

hemen ardından aşağıdaki tepkileri alacak cümle..

1)"olur mu öyle şey lölölölö!" ---> (bkz: ciddiye alıp tepki gösteren yazar)
2)" " ---> (bkz: sallamayıp entry bile girmeyen yazar)**
3)" (bkz: sözlükte ilgi çekme taktikleri)" ---> hadisenin ne olduğuna işaret eden, ancak haklı olduğu halde beyhude çaba gösteren yazar.
4)" (bkz: süper zeka)" ---> dalga geçen yazar.. hoş, ancak bu tepkinin de ilgi ile beslenen insanların ekmeği ve suyu olduğunu farketmemiş. yine "dayanamamak, tepki göstermek" dürtüsü hakim.

not: başlık sahibi de ne mi yapacak? "ehehheh nasıl kekledim lan salakları, düşsünler birbirlerine sazanlar" diye takılacak tabii ki.

bakın her olasılığı yazdım ben. verilecek bütün primleri de verdim.

(bkz: anladın sen onu)

(bkz: peygamberi kullanıp g tünden hadis uyduran kafir)*
(bkz: bazı hadislerin sahte olup olmama sorunsalı)

hic sasirılmaması gereken hadisdir.
ben yıllardır soyluyorum.

m.s 600 ve m.s. 2007 yıllarının arasındaki farkı anlayamayanların kurabileceği cümle. klasik elmayı armutla karıştırmak gibi.

ilkel insanlarda kadınla erkeğin konumunun eşite yakın olduğunu düşünürüm,tabiidir ki fiziksel güç farklılıkları doğurganlık avlanma meziyetli farklıdır,ama sadece farklıdır hala eşite yakındır.

ilkel derebeylik miras sisteminde kadınların pay elde etmeleri miras payını dahada bölerdi yani en kolay ayırım kadınlığı dışlayıp erkeğe %50 civarı bir oranda toprak=güç bırkamak idi.

sonra imparatorluklar geldi bo toprakları özel sektörden topladı kendi zimmetinde insanları çalıştırdı ancak ilkel aşiret düzeninden kalma ahlaka bile yerleşmiş bu miras hukuku yaşatıldı.

son insan bir rivayete göre bu ilkel miras hukukundan vaz geçti ve "eşitlik" anlayışı geldi ancak kadınlar halen bunun ezilmişliğiyle yaşamakta.

ilkel olmayan insan "kadınların ülkeyi yönetme hakkı vardır" hatta oran kadınlara yeterli bilgi tecrübe donanımı sağlanırsa %50 bile olmalıdır.

hatta ve hatta daha da ileri gidip bundan bin sene sonrası için ana erkil bil toplum öngörmek beni mutlu eder.

zira bütün büyük kralları,bilim adamlarını,en güzel kadınları,en yakışıklı erkekleri herkesi bu yüce anaç varlık yetiştirdi.

toplumsal hukuki suçta kadınların payının %7 civarında olması da güvenilirliklerinin kanıtıdır.

Son çocuk öldüğünde dünyada, son yağmur damlası düştüğünde ve fethedecek ırzına geçilecek parasızlıktan ve dayaktan fahişelik yapan son kadın nefesini verdiğinde insanlar erkeklerin daha fazla bu dünyayı yönetemeyeceklerini anlayacaklar şeklinde yanıtlanması gereken düşüncecik

islamın icindeki dusunce ve zihniyeti gosteren bir hadis..

islam bosuna bu kadar geri kalmadı..

aynı tanrı ve peygamber akli engeli bulunan kulların hoş görülmesini öğütlediklerinden, pek fazla üzerinde durulmaması gereken yargıdır.

o hadisle sanırım ülkeyi çok kötü yönetenler kastedilmiş.yani enflasyonun 3 haneli olduğu dönemler falan.Nedense öyle bir süreç hatırlıyorum.
buna pozitif ayrımcılık demek de mümkün. * )

herhalde geçirdikleri regldan dolayı olsa gerek ki zaten mevcut hadislerde bu regl yüzünden kadınlar yarım insan sayılmakta, bu yüzden şahitlik durumlarında bir erkeğe iki kadın denk gelmektedir. (bkz: hayat ne garip hadisler falan)

(#2198696)
verilebilecek en güzel cevap sanırım bu baslık için.

islamiyetle pek de alaklı olmayan durumdur. hiç alakasız demiyorum ama dünya geneline bakıldığında kadın lider sayısının azlığı, bütün ab ülkelerinde kadın kotası gibi bir uygulamaya ihtiyaç duyulması, abd de seçimde kamuoyunun siyahi başkan yerine kadın başkanı tercih etmeleri(!) gibi feminizmin aslında ne kadar desteklenesi bir akım olduğunu gösteren önerme.

(bkz: he he hakdan sorumlu devlet bakani hakki)

kim soylerse soylesin, reddedilmesi gereken anlamsiz cümleciktir.

(bkz: ya bi siktir git ya)
(bkz: siz de)

'kadın ?
evlen, ev işini yapsın, yıkasın, evini temiz tutsun, senin genlerini devam ettirsin, sonrasını vur kıçına ne yapıcak; gitsin.
elinin hamuruyla erkek işine karışmasın ' zihniyetinin ürünü.
ayrıca farkedenler var mı bilmiyorum ama ülke yönetimi hakkında birşey hadisten yorumlanıyor. yorum da yorum olsa..

allah peygamberi de göndermiştir ama akıl da vermiştir insanlara ki bazılarına vermediği çok açık bellidir. bir yerlerden alıntı yapmayıp kendi beyinlerini biraz zorlasalar belki biraz anlayabilirler gerçekleri. ama ne gerek var canım? herşey hazır önüne konulmuş ya insan değil mi? otlakçılığa alışık zaten. ve niyeyse bu geri kafalılar sürekli kadınlar hakkında tartışma ortamı yaratmaya çalışıyorlar. kadın şunu yapmalı, şöyle olmalı. kadını tartışmak size mi düştü? daha kendi aklını kullanamayan cahil insanlar kadınları eleştirir oldu. kadınlar da bunu kös kös kabullenip seslerini çıkaramaz oldular. oh ne ala memleket...

keşke bir kadın tarafından yönetiliyor olsaydık diye iç geçirmeme sebep olan entry.
- Hiç değilse başına türban geçirecek kadar örümcek beyin olamazdı.
- Ülkeyi şeriata nasıl götürürümün derdinde değil,
cumhuriyeti ve demokrasiyi nasıl güçlendiririmin derdinde olurdu.
- Kocasına ve seçmenlerine güzel bir fantezi kaynağı olurdu.

(bkz: tansu çiller)

(bkz: polemik yaratma çabası)

birilerininde bu ülkede yaşamaya hakkı yok ama yaşıyorlar malesef napıcaksın işte.

böyle bir hadis yoktur. Bizzat 4 kutsal kitabıda okumuş bulunuyorum.

(bkz: ordan burdan duyma bilgiler)

öncelikle her hadisin doğru olduğunu söyleyemeyiz. hali hazırda bir başkasıyla çelişen onlarca hadis vardır. hadisin doğru olduğunu kabul etsek bile, bu sadece bir öneridir, bir yasaklama söz konusu değildir. diyelim ki siz ben peygamberimin dediğini yapıcam diye diretiyorsunuz, tamam o da güzel gidin oyunuzu erkeklere verin, kadın siyasetçilere oy vermeyin. peki buraya kadar tamam da yönetme hakkı yoktur nerden çıktı, o cümlelerden o sonuç nasıl çıkartılır? sözlükteki islamcıları modern çağa davet ediyor, bol sevaplı ameller diliyorum. **

evet kadınların bu ülkeyi yönetme hakkı yoktur. yönetme hakkı sadece gökkuşağı derneği üyesi olan gay, lezbiyen ve travestilere aittir.

olmayan ve uydurulan bir hadistir. çok vardır böyle. ama bu gibi kesin önyargılar insanı ancak dinden ve peygamber'den soğutur. her ne kadar birileri öyle olmasını isteseler ve yalnız kendilerininmiş gibi davransalarda islam dini bu kadar hoşgörüsüz ve kesin yargılı bir din değildir.