bugün

10 ila 20 cm arası yaklaşım değildir tabiki. bu da böyle bir esprimdi. neyse olay şudur.

bu kadın (kimine göre kız, bayan, hanım, hatun vs. geneli kadındır) denen duygusal(?) varlıkların birbiri ile kurdukları ilişkinin enteresan boyutlarıdır. tamam anlıyorum birbirinizi çok seviyorsunuz, kankisiniz, cancişsiniz ama bu sizin resmen sevişircesine birbirinize dokunmanıza, öpmenize, kucaklamınıza sebep olamaz. tamam olur da bu kadar olmaz lan. ne lan öyle yanakları vakumlayarak öpmeler, dakikalarca sarılmalar, kucak kucağa oturmalar, el ele dolaşmalar falan. şimdi bu eşcinsellik değil de ne? arkadaşlık dostluk mu? öyleyse bizim (erkeklerin) yaptığı en ufak yaklaşmalar neden gaylik, ibnelik olarak algılanıyor? biz birbirimizden bu kadar tırsarken (veya tırstırılmışken) siz deki bu rahatlık nasıl geliyor.

şimdi iki kız beraber yatsa (iyi manada, uyumak için) hiç bir şey olmazken iki erkek yatsa kimseye söylemeyecekleri için gizli bir anlaşma yaparlar. veya iki erkek öpüşürken (yanak yanağa) dudaklarını yanaklara değdirmekten kaçınırken hatunların birbirlerini yalayıp yutmalarına ne demeli?

tamam ben de hatun olsam lezbiyen olurdum geyiğini yapmışlığım vardır. haksız da değillerdir. fakat bazıları da olayı abartmakta. kimse bana "yaa biz kadınlar böyleyiz. illa lezbiyenlik mi olur? cinsellik bizim için ikinci belki de üçüncü planda" demesin. şimdi bu da şöyle anlaşılmasın ben bir erkeği dakikalarca öpüp kucaklamak istiyorum gibi bir şey demiyorum, dediğim biz yapmıyorsak onlar da yapmasın. canımız çekiyor kardeşim siz öyle birbirinizi mıncırıp öperken. bir gün olacak araya dalacağım, yemediğim laf, tokat kalmayacak.
(bkz: lezbiyenleri izlemenin verdiği dayanılmaz zevk) *