bugün

kadına temizlik,çocuk doğurma-çocuk bakma-çocuk eğitimi,yemek yapma,gece hayatını süsleme dışında görev biçmeyen erkek ırkının "allah her insanı eşit yaratmıştır" sözünü es geçerek benimsedikleri mantıksız önerme.
çok doğru bir anlayıştır.kadınların çalışma hayatının her alanında yer alması işgücü arzını artırdığından fiyatlar yani ücretler düşmektedir.halbukisi eskisi gibi olup da evde çocuklarına layıkıyla baksalar hem günümüzün hiperaktif çocukları daha eğitilmiş olacak hem de anneler anneliklerini yaşamış olacaklardır...Ayrıca çalışan kadının .ötünün kalkması ve kocayı takmama eğilimi artmakta bu da boşanmaları artırmaktadır. evlilik bağı kutsaldır. nasılki işyerinde herkes müdür olursa iş yapan kalmaz, nasılki bir takımda herkesin görevi bellidir.evlilikte de böyle olmalıdır.
ekleme yapayım: kadınla erkeğin eşit olduğuna tüm kalbimle inanmaktayım ama, görev bölümünün faydalarını da gayet bilmekteyim.kadının kocasının gönlünü eğlemek gibi görevi olması söz konusuysa, erkeğin de aynı göreve sahip olduğu unutulmamalıdır.
tekrarlıyorum kadın erkek eşit ama farklı görevlere sahip toplum bireyleridir.kimsenin görevi diğerinden üstün değildir.o zaman bu alçaklık kompleksi neden...
kadin mi? insan mi? koltuk mu? yaratilma nedeni cocuga bakip esine geysalik yapmak mi? sorulariyla fena halde kafasi karismis insanin benimsedigi anlayis. ne yazik ki bu anlayisi degistirmedigi surece plastikten yapilmis ozguveniyle bu dunyadan gocup gitmeye mahkum insandir kendisi...
(bkz: kadınları biblo sanmak)
genelde kadın kendini kariyer için paralar çünkü kariyeri olduğunda bütün erkeklerin üstüne atlamak isteyeceğini düşünür zanneder ki gerçekten mutlu olacağım bazı erkeklerde buna tuz biber olur kariyerini yap öyle gel yavrum der sonra kadın çalışır didinir kariyer yapar erkek bu sefer kadın dediğin evinde oturmalı der kadın eline ne geçirirse erkeğin kafasına geçirmek ister haklıdır da zira kafaya gecen hiç birşey boşa geçen(kariyer için)hayat kadar acıtmaz
bu nasıl bi anlayıştır neresi anlayıştır anlamamaktayımdır *
genç kızlıkta yaşanan (bkz: kiz kisminin agzini yemek etegini yel acar)durumundan bir sonraki aşama
her ne kadar coğu yanlarıyla eleştirsek de kadın sorunlarını ele alan programlarda da görmekteyiz ki türkiye kadınlarının özelliklede kırsal kesimde yaşamlarını sürdüren kadınların hali içler acısıdır. bu durum coğu erkek olan kişilerin görmek istemedikleri hatta aldırış dahi etmedikleri ve hatta hakkı olarak bile görmedikleri kadının çalışmaması dolayısıyla erkeğe bağımlı olarak hayatını idame ettirmesinden kaynaklanmaktadır. evet calışan kadında bazı değişiklikler olduğu doğrudur fakat bu bütün kadınlar için algılanmamalıdır.erkeklerin kariyer isteme ve arzulama hakkı varken bunu kadın istediğinde neden sorun olmaktadır? hem çalışan hemde ev işlerinde elinden geleni yapan yine kadındır.erkek işten geldikten sonra ayaklarını uzatıp yorgunum diye otururken ,kadında çalışıp evine gelmesine ragmen ev işlerini yapmakta eger bir çocuk varsa onun sorunları ve ihtiyaçlarıyla ilgilenmektedir. kısacası yanlış olduğundan şüphe edilmeyen bir anlayıştır.
dışarı da zaten ayakta duracağı için, evinde oturmalı dinlenmeli ve daha sonra dışarıya çıkmalı..
bir yanda işsiz erkekler, aile babaları, ekmek paralarını bile işsizlikten dolayı kazanamamakta...
diğer yandan kocası da çalışan kadınlar kazandıkları fazla paraları; daha çok giyime, kozmetik malzemelerine yatırmakta.*
eğer kadın çalışıyor erkek çalışmıyorsa, toplumsal genetiklere işlemiş davranış kalıplarına uyum sağlayamama nedeniyle boşanma...
ayrıca kadının çocuklarından ayrı kalması nedeniyle duygusal açlık yaşayan, psikolojisi bozulan küçük insanlar.**
benim bilinçli tercihim. artık çalışmak istemiyorum, yollarda vakit harcamak istemiyorum. çoluk çocuğa karışarak, kurabiye yapmak, ıspanak ayıklamak, gülücükler saçarak eşimi beklemek istiyorum. * *
(bkz: erkek adamin sanindandir)
erkegin bencilliginin tavan yapmasini an be an izlememi saglamis basliktir. kadinlarin en az kendileri kadar egolarinin olmasini, ideallerine tutunmasini kaldiramayan zihniyetin bir de cocuklarin psikolojisini one surdugu anlayismis bu. bol kepceden sallamakmis kisaca. bir cocugun mutsuz, kompleksli, hayatta istediklerini "cocuga bakmak" adina yerine getirememis bir ebeveyn tarafindan buyutulumesinin asil psikolojisine zarar verecegini goremeyen kisilerin, huzurlu bir aile ortaminda yetisen, anne-baba sevgisine doymus cocugu * * * iki saat bakiciyla kaldi diye sorunlu ilan etmekten cekinmeyen anlayismis ayrica. yazikmis. ne diyeyim....
kadınların calışması durumunda çocuk psikolojisinin bozulmasında bahsediliyor.çocuk için ebeveyn olarak yalnızca anne yeterli midir. babayı sadece işten eve geldiği saatlerde(ki cocuk belli bir yaşın altındaysa bu saatlerde babayla yeterli sevgi paylaşımında bulunamaz) ya da haftasonların da birlikte olmak o cocuk üzerinde iyi bir etki mi bırakıyor sanılmaktadır. cocuk belli bir yaşa kadar bunu kaldıramamaktadır daha dogrusu anlam veremez ama bir yas üstünden sonra babanın calısmak zorunda oldugunu anlar ya da anlamak zorunda kalır ve kabullenir . bu durum anne içinde aynı sonucları vermektedir. eger durum sadece psikolojik acıdan degerlendırılıyorsa yanı cocugun ihtiyaclarının giderilmesi göz ardı ediliyorsa bu durumda cocuk gözunde anne ne ise baba da o dur.
(bkz: oldu canım)
yanlış bir anlayıştır. kadın dediğin zaman zaman pazara gidip alışveriş yapmalı, çatıya çıkıp anteni düzeltmeli ve balkona çıkıp çamaşır asmalıdır. otur otur nereye kadar.
okulu bırakmak isteyen bağyan kısmısının aciliyetten koca bulup evlenmesi ve "evinin kadının çocuklarının anası" kimliğine bürünmek istemesi neticesinde ortaya çıkan hal/tavır/durum/kurum/kuruluş ve dahi her ne olabiliyorsa o..

(bkz: haydi kızları okuldan alalım kampanyası) ***
kariyer manyağı olmamış ve de keyifli bir evliliği olan her kadının olgunlaşma sürecinde kendi çağını atladığı dönemde hak vereceği, isteyeceği ve hatta destekleyeceği anlayıştır. kadın doğası gereği dış dünyayla savaşmak için değil; evi, ailesi, erkeği ve yavrusu için çaba sarfetmek üzere programlı bir kodlamaya sahiptir. beğenirsiniz beğenmezsiniz ama tarihsel ve evrimsel sürecin uzantısı budur. ha kapitalizmin dişlileri onları da içine almış ve ekonomik özgürlük edinmeye zorlamıştır. o da ayrı bir konudur. zira günümüz koşullarında boşanan bir kadının içine düşeceği süreç bir insanoğlu açısından çok da yaşanası değildir. sonuçta iki ucu boklu değnektir. nerden tutsan kırılır.
güncel Önemli Başlıklar