bugün

zamanında alınan eşitliği geri vermeye çalışan olaydır bu. bazilarinin zoruna gidiyor galiba.
erkeklerl, bayanları heryerde eşit görmenin yanlış olması ile alakalı olarak bazı yerlerde bayanlara uygulanan kayırma.
(bkz: kadınları itici yapan detaylar)
pozitif ayrımcılık sadece kadınlar için kullanılan ve uygulanan bir şey değildir.

ayrımcılıktır ancak bazı kafaların değişmesi için gerekli ve yapılması gereken bir ayrımcılıktır.

daha iyiye ulaşılması için kuralların biraz dışına çıkmanın gerektiği durumlardandır.

kadını "yahu kadın meclise girse ne yapabilirki? mantıklı düşünmek lazım.
meclise girdiğinin ikinci günü bunlar çoğunluk oluşturursa;
meclis masalarını oya ve dantelle süslerler, ellerine süpürgeler alıp temizlik yaparlar, yalan mı? değil tabi. " diyerek yaftalayan sınıflandıran, bir dantele ve temizlikçi kimliğe indirenlerin zihniyetlerinde değişiklik yapabilmek için gereklidir.
ne yani, iyi ki meclisi güne çevirir dedikodu yaparlar dememiş diye minnettar mı olalım.

peki mecliste erkek ağırlıkta diye akşama kadar seks konuşuyorlar diyen var mı? ( hani erkeklerin aklı fikri sekste diye bir genelleme var ya o bakımdan)

ya da kadın milletvekillerinin götüne göbeğine bakıyorlar diyen? ( erkektir bakar diye bir genelleme de var ya)

"bunun türkçesi erkekleri ''ötekileştirmek'' değilde nedir?" diyip döşenenlere soruyorum bu anlatım ile kadınları ötekileştirdiğin gibi onların yerine karar verme cesaretini dahi gösterdiğini farketmiyor musun?

sırf kadın olduğu için terfilerde ikinci planda kalan ve yerlerine tercih edilen niteliksiz erkekleri görünce de aynı hissiyatı duyuyor musun?

"kadınlar mecliste niye yer almıyorlarmış, efendim kadın illa siyaset yapmak zorunda mıdır?
ana olmak denen şerefli bir rütbe varken bunu arkasına koyup siyasete atılmak kendini bilmezlik değilde nedir?"

iyi de, niye baba olmak gibi şerefli bir rütbe var iken bununla yetinmesi beklenen hiç bir erkek yok iken, kadınlara dayatılan sadece bu?

sen mi karar vereceksin benim yerime naapmam gerektiğine?

o zaman sadece bu bile pozitif ayrımcılığın niçin gerekli olduğunu açıkça ortaya koyar. bu kafa değişmeli arkadaş, yolu ise pozitif ayrımcılıktan geçiyorsa, helal olsun.

sanıyor musunuz kadınlar böylesi bir ayrımcılıktan çok memnunlar, bu ayrımcılığın göstergesi gibi görünen eksiklik haline bayılıyorlar?

hayır, bayılmıyoruz. ancak başka eksikliklerin giderilmesi için zorunlu olduğunu görüyor ve ısrar ediyoruz.
ülkemizde çok sık karşılaşılan edepsizliktir, bu türlü durumlarda kadınların her daim dillerinden düşürmedikleri kadın erkek eşitliği sözü hatırlatılmalıdır.
kadın ile erkek, yaşamın başlangıcından beri bir denge arayışı içindedir; zaman zaman denge noktasından geçtiği olmuştur ama çoğunluk iki taraftan bir tarafın baskın oluşudur; bu işin dengesi kararsız dengedir, meselenin özü ve güzel olanı, denge arayışıdır; doğanın kadına ve erkeğe biçtiği rollerin ve sosyal yaşamın, dönem dönem değişse de dengesizliklerinin * * açtığı yaraları kapatmak ve denge arayışında ilerlemek, denge noktalarına yakın olabilmek için uygulanması kaçınılmaz olan kadına destek politikasının adıdır kadınlara uygulanan pozitif ayrımcılık;

bugün bu konuda ikircimli davranan, adaletsiz girişimlere destek çıkan erkekler, yarın pozitif ayrımcılığı kendileri için istemek zorunda kalacaklardır; çünkü bu kaba ve baskıcı davranışları nedeniyle, kadınların hakimiyetini meşrulaştıracaklardır; ayrıca biliyoruz ki gelecek kadınlarındır * ve bu kaçınılmazdır; erkekler, eksik kromozomluluklarıyla zaten sorunlu iken, bir de erkek egemen toplumun nimetlerini yitirmemek için bin dereden su getirme zahmetine girip, karşılarındaki cepheyi iyice kızdırmasalar iyi olur.
efendim şimdi ayrımcılık değilde bir hak olarak görmek lazım bunu. insan olmanın gerektirdiği bir haktır bu. kadınlar da istediği gibi istedikleri meslekte çalışabilir, tbmm ye girebilir. bu çok doğal bir haktır.aman kadın erkek eşitliği var aman kadın hakları diye her yere kadınların doluşturulması yanlıştır. aman tbmm de kadın çok olsun diye kadınları milletvekili yapmakta yanlıştır. önemli olan kadın erkek farketmeden nitelikli insanların önünü açmaktır. burdaki haktan kasıt işte kadınların kendini gösterebilmesi, niteliğini kanıtlayabilmesi için verilmiş bir haktır. mesela atatürk 1930 yılında ilk olarak kadınlara seçme hakkını 1934 te de seçilme hakkını sağlayıp onların da kendilerini kanıtlayabilmesini bir birey olarak toplumda kendini göstermesini ve böylece kadın erkek eşitliğini sağlamıştır.
cinsiyet farklılıklarının getirdiği hassasiyetleri göz önüne almayan ve bayanların öğrenilmiş çaresizlik duygusuna gömülmelerini isteyen zihniyetin konuya getirdiği yanlış yorumlamalardan ibaret olan mevzudur. eşitlik istediğini iddia eden ama kadınları ikinci sınıf yaratık olarak gören ve toplumun dayattığı rol modelini onların üstüne giydirmeye çalışanlardan bu konuda hassasiyet beklenmesi saçmalıktır zaten. insanların, özellikle bayanların, daima toplumun beklentilerine cevap verme gibi bir zorunlulukları yoktur. çünkü toplumun beklentisi * bayanların siyasetten elini eteğini çekmesi ve boşverilmişliğe itilmesidir. erkekler neyi, ne kadar hakettiklerini düşünüyorsa; bayanların da onu, o kadar hakettiğine kendilerini inandırmak zorundadırlar. (bkz: sad but true!)
kadınlar bir yönden itilip kalkılırken sesleri çıkmayan erkeklerin kadınları güçsüz oldukları için ezik gören,aşağılayan erkeklerin,iş kariyer , para gibi mevzulara geldiğinde onlara sağlanan toleransı hazmedememeleridir.ayrımcılıktan insanın ne anladığı kendinin eylemlerinde ne kadar tutarlı olduğu önemlidir bu konuyu yorumlaması için- ki-kadını evinde oturmaya yönelten git dantel ör oya yap diyen bir zihniyetten de pek bir şey beklenemez.
uygulanan negatif ayrımcılıktan haberdar olan ve buna özür olarak biraz daha kibar olan erkeklerin icadı.
(bkz: önden bayanlar)
hakikaten geçerli olandır.

özellikle medya, moda sektöründeki mülakatlarda yapılan bacak ayırmacılığı, ay pardon pozitif ayrımcılık, içe en çok oturandır.
(bkz: sevgilisini geneleve satan erkek)
edit: üstüne neden alındın seri eksi oy veren ibne.
kadınlara uygulanan negatif ayrımcılığın yanında birşey değildir.
türkiye'de uygulanan en önemli örnekleri:

aile salonu
bayan yanı

(bkz: bir başkadır benim memleketim)
adı üstünde ayrımcılıktır, kadının başının çaresine bakabilecek iradesi vardır. buna karşılık kendi iradesinin farkında olamayacak kadar eğitimsiz kadınlar olması eğitimsiz erkekler olması kadar kaçınılmazdır. insanların farklılıkların doğallığını anlamaları için eğitime ihtiyaçları olduğunu hatırla(t)mak gerekir.
kadınlara verilmemiş hakların pozitif ayrımcılık adı altında tolere edilmeye çalışılması, ama çoğu kişinin eşitlikse hepimiz eşitiz diyerekten zayıflatmaya çalıştığı kavram.
toplu taşımalarda; bayan hamile yer ver, bayan yaşlı yer ver, bayan güzel yer ver. davranışlarının kaynağıdır.
(bkz: vajina etkisi)
bu ülkenin bir kadın bireyi olarak:
rahatça etek giyemiyorum
rahatça fikirlerimi beyan edemiyorum
hala çoğunluğun mottosunun "elinin hamuruyla bulaşma" olan insanlarla aynı toplumda yaşıyorum
gece istediğim saatte dışarı çıkamıyorum
erkek arkadaşımla el ele dolaşamıyorum
azıcık dekolte giyince bakışlara maruz kalıyorum

e bu kadar negatif ayrımcılığa karşı bırakın da o kadar pozitif ayrımcılığı çok görmeyin.
son yıllarda moda olan şey. bunu yapmayan herkes, sözlü lince maruz kalıyor.
bizim ülkemizdeki uygulanan genellikle göstermeliktir.
yani pozitif ayrımcılık kelimesinin içini doldurmaktan ziyade yapıyoruz işte bişeyler minvalli eylemlerdir.

lakin pozitif ayrımcılıkla karıştırılan ve bizim ülkemizdeki soyunu sopunu komodo ejderlerinin ezmesini temenni ettiğim kişilerin yaptığı ise tamamiyle kadına karşı pozitif yavşaklıktır.
bizim moruk ve dahi keraneci bakkal dükkana karı gelince helva gibi yumuşar biz bişey isteyince orda rafta kendin al..
müsebbibi ve yine şikayetçisi erkekler olan olgu.
Beleş, çokça özgüven dağıtımı olabilir.
-seçimlerde asgari %40 kadın kotası gelmedikçe.
-işletmelere minimum %30 kadın çalıştırma zorunluluğu getirilmedikçe.
-tecavüz vakalarında rıza olayı kaldırılmadıkça.
-töre cinayetlerindeki hafifletici nedenler son bulmadıkça.
-aile ve sosyal politikalar bakanlığının dışındaki bakanlıklarda en az 10 kadın bakan olmadıkça.

kimse gelip kadına pozitif ayrımcılık var demesin bu memlekette.
zaten bunlar pozitif ayrımcılık bile değil kadının hak ettiğini almasıdır.

ne zaman erkeğe 2000, kadına 2500 lira maaş verilirse işte o zaman kadına pozitif ayrımcılık var deriz.