kadın olmanın kolaylıkları

dünyanın herhangi bir ülkesinde kadınların erkeklere nazaran yaşadıkları kolaylıklardır.

kadınların askere gitmek gibi bir derdi yoktur,
çalışmak zorunda değillerdir,

Türkiye'de sıralaması güç kolaylıklardır.

moda konusunda sınırsız seçeneklerimiz vardır.

Yoktur bence.

Bir nazın getirdikleridir. (bkz: 3 kapağa 1 kolanin bedava olması)

sünnet olmamak.

derslerde hocaam tuvalete gitceem yha deyip kalkabilirsiniz.
Adet sancılarınız var diye naz yapabilirsiniz.
Tatlı bir babanız varsa canınız istiyor gecenin bir yarısı ekler pasta yiyebilirsiniz. Yaşınız kaç olursa olsun istediğiniz yapılır, erkek adamsın kalk kendin al denmez.
Anne olursunuz.

halk otobüsünde ayakta kalmazsınız, mutlaka bir centilmen çıkar karşınıza.

hesap ödememek .

Tırstığını belli edebilmek.

işe girmek daha kolaydır.

Nasıl biz kadınlar, topluma karşı kadınların da erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu göstermek için savaşıyorsak; siz de topluma karşı erkeklerin evlendikleri kadına bakma, harçlık verme yükümlülüğünde olmadığına, kadınların erkeklerle evlendiklerinde her bakımdan erkeğe bağımlı olmadığına ve kadının da bu hayatta yaşayabilmesi için çalışması gerektiğine karşı savaşacaksınız ve en başta hayatınıza bu tip kadınları almayarak işe başlayacaksınız.

Erkek olmak şu şu sebeplerle daha zor gibi bi söylemi kabul etmiyorum. Toplum herkese bi şekilde baskı yapıyor zaten, ama en azından erkekler daha şanslı ki gerçek anlamda hayatta kalma gibi bi uğraşları yok. şiddete ve tacize uğramamış kadın sayısı ne kadar az haberiniz var mı sizin?

Tek amacı koca parası yemek olan kadınları hayatlariniza alırsanız,kadınları oyuncak bebek gibi görürsünüz tabi.

varmıymis oyle kolayliklar...

iş bulamamak hayati bir problem olmaz çoğu zaman.

Yok öyle bir sey. Gelismis bir avrupa ülkesinde de yok, türkiyede zaten yok.
Kendi ayaklari üstünde durmasa, calismasa da gider koca bulur, El üstünde tutulur demis birisi.
Itiraf etmek gerekirse ben de bir kadin olarak belirli bir yasa kadar böyle düsünüyordum. Yani bir gün birisini seveceksin evleneceksin ve gecim derdi erkegin derdi olacak. Gittikce görüyorum ki, bu kadin olmanin avantaji olarak görülen olay, kadinlarin en büyük sorunlarindan birisi; erkege maddi olarak bagimli olmak.
Sen otur evde bütün isleri yap, ikinizin cocugunu dogur, büyüt, kocana yemek yap, temizligini yap. Sonra o kocanin senin sayende sadece isine odaklarak calisip getirdigi para, onun parasi olsun, sana kendisi lüzüm gördügü kadarini harclik olarak versin ya da vermesin. Sen de „calismadigin“ icin sansli sayil. Kadin olmanin kolay tarafi olarak adlandirsin birisi.
Biraz olsun gurur olan her insan, baskasinin eline bakmaktansa gidip köpek gibi calisip kendi parani kazanip yemenin bin kat daha iyi oldugunu bilir.

Kadinlar erkeklere kiyasla yasamlarini bu yüzden bir degil iki yükle sürdürmek zorunda kalirlar. Bir yandan ev islerinin sorumlulugu onlardadir, diger yandan calismak da isterler. Cocukluktan baslar bu her ikisine de yetebilme cabasi. Erkeklerden sadece bir is edinmeleri Ve para kazanmalari beklenirken, ev isleri, Bakima muhtac aile üyelerinin bakimi vs, hepsi kadinlara kitlenir. Is dünyasinda erkeklerin daha avantajli oldugundan hic bahsetmek bile istemiyorum.

Ve gel gör ki bir cok kadin istedigi Ve izin verildigi sürece bütün bu dezacantajlara ragmen erkeklerden daha basarilidir.

Bu yüzden kadinlar erkeklerden daha güclüdür.
Hayata karsi kendi savaslarini verebilirken, bir de size bakicilik yapip sizin de hayat mücadalenizde katki da bulunabildikleri icin.

valla kolaylığından çok derdi var ben söyleyeyim.

sabah işe gideceksin mesela evden çıkma saatin 7 ise sen 6 da kalkıyorsun. neden? yüz temizlenecek, saç, makyaj yapılacak, yirmi dakika gardırobun önünde "öff giycek hiçbişiim yook!" eziklenmesi yaşanacak, kıyafet seçilecek, ayakkabı seçilecek, uygun çanta seçilecek, bir gün önceki çanta içeriği bugünün çantasına aktarılacak.

sonra işten eve döneceksin, yorgun argın. Evliysen vay haline! Yemek yapacaksın, sofrayı kuracaksın, çocuk varsa onları doyuracaksın, sofrayı toplayacaksın, bulaşıkları makineye yerleştireceksin, tam "ay biraz ayaklarımı uzatayım" derken hop koca kişisi "Aşkittom hadi kahve yap da içelim!" diyecek. Kafaya merdane fırlatsan ne fayda! Yine sana lazım sonuçta! Koca değil yahu! Merdane elbet! Neyse kalkıp o kahveyi yapacaksın!

Yalnız canım daha duş almadık! Dikkatini çekerim! Neyse o sırada dıt dıt mailin ötecek. Şirketteki mendebur müdürün bilmemnenin satış raporlarının fi tarihi ile pi tarihi arasındaki güncel karşılaştırmasını istiyor. Ulan diyorsun! Madem güncel neden teee 90'lara gidiyoruz!?

O sırada çocuklar bağırır. "Annee gel ben Elsa olayım, sen Anna ülkeyi buzlar ülkesine çevirelim"
"Olur kızım" diyorsun ama o esnada zaten senin ülken buz kesmiştir. Her yerden sarkıt sarkıt umutsuzluk akmaktadır.

Diğer taraftan istediğin gibi giyinip rahat rahat şöyle bar bar gezinemezsin! Tek olduğunu görürlerse av derler, orospu derler.
Metrobüste oranı buranı kollamadan rahat rahat salına salına asılamazsın bar'a.
Trafiğe çıkarsın bazı ayılar gelir kadınsın diye seni sıkıştırmaya çalışır. Küfredersin, kadınlığın yüz karası olursun. Hemcinslerinden daha büyük atar yersin.

Velhasıl kelam yaz yaz bitmez!

Kadın olmak kolay değildir arkadaş!

amaçları başıboş yaşamaktır.
kendilerini bişey sananlardır.

ne eğitim hayatımda ne de iş hayatımda kadın olmamın bir ayrıcalığını görmeyi beklemedim keza görmedim de. ama abime kıyasla babam tarafından daha çok kollandım,daha çok şey öğrendim ve hatta daha çok nazlandığımı inkar edemem.

Bu biraz nasıl bir hayat yaşamak istediğine bağlı insanın, evet bahsedilen şekilde de yaşamak mümkün.

Gerçekten kendini diğer dişilere veya erkeklere beğendirmek için herhangi bir uğraş içerisinde bulunmayan {makyaj, dikkat çekici giyim(dar, açık)} kadınların işi erkekler kadar zor diyebiliriz. Haricindeki kadınların işi çok ama çok kolay.

Bacak aranızda bir şey taşımak zorunda değiller .

O kadar rahatız ki,
Okulumuzu bitirebilmek için ailemiz bile "ne yaparsan yap" derken haftaiçi her gün okul sonrası, haftasonları da tüm gün çalışacak kolay(!) işler bulabiliyoruz.

O kadar rahatız ki bir erkekle görülsek yollu, ama bir erkek bizle görülse çapkın diye adlandırılıyoruz.

O kadar rahatız ki girdiğimiz işlerde taciz edilip susmak zorunda kalabiliyoruz.

O kadar rahatız ki evlendikten sonra ayrı, boşandıktan sonra ayrı şiddet görüyoruz.

O kadar rahatız ki çocuk doğurma gibi "kolaycacık" bir eylemi gerçekleştirebiliyoruz.

O kadar rahatız ki...

Siz kadınlarla ilgili biseyler bildiğimize emin misiniz sahiden.. . Ordan bakınca çok mu kolay görünüyor siz erkeklere? Bir şeyma subaşı olmak değildir kadınlık. Kavram kargaşasına girmeyin.
Buna rağmen hala evine para getirmek erkek halinizle zor geliyorsa, çıkın işten oturun evinizde kadınlarınız size bakar merak etmeyin.

''zorluklarından daha azdır.''

kadın olmanın hiç bir kolaylığı yoktur. nazım hikmet bu gerçeği şöyle imbikten geçirmiş:

Ve kadınlar,
Bizim kadınlarımız:
Korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, avradımız, yarimiz
Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
Ve soframızdaki yeri
Öküzümüzden sonra gelen
Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
Ve karasabana koşulan
Ve ağıllarda
Işıltısında yere saplı bıçakların
Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
Kadınlar,
Bizim kadınlarımız.