bugün
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır17
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi11
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- karınıza range rover alır mısınız22
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı9
- kent lokantası niye bedava değil demek16
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- evlilik12
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi15
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
beyin acaip bir organ. bazen kendi başına, size hissettirmeden, sizi sevkediyor.
bunun sebebi binlerce yıllık insan tecrübelerini genlerdeki kayıtlar sayesinde biliyor olması.
sizin birikiminiz ise sadece siz ve çevrenizin tecrübeleriyle sınırlı. halbuki şimdiye kadar yaşamış zengin, başarılı ve mutlu olmuş pek çok insanla aynı soydan geliyorsunuz ve beyninizde bunun bilgileri var. siz bilmeseniz de beyin bunları biliyor.
siz ona ne istediğinizi söyleyin yani düşünün yeter. olmaz, zor gibi engellemeleri aklınıza getirmeyin. beyninizin yolunu kesmeyin. o sizi istediğiniz yere götürecektir.
nasıl gerçekleşeceğine dair plan ve çalışma yapmayın. beyniniz size yapılması gerekenleri zamanı geldikçe, fırsat çıktıkca yaptıracaktır.
mesela durup dururken birini ziyaret etmenizi ya da iş değiştirmenizi isteyecektir.
ben kendi adıma 5 yok 7 milyon düşündüm. sırf deneme amaçlı.
not:dandik kuantunumsu yaklaşımlarla ilgisi yoktur. yaşanmışlıklarla ilgisi vardır. iste ama nasıl ve hangi yoldan gidersen olacağını düşünme.
denemekten zarar gelmez.
ek: deneme amaçlı demişim ya olmaz öyle. beyin sittiret lan oyun oynuyor bu der.
istemek lazım.
bunun sebebi binlerce yıllık insan tecrübelerini genlerdeki kayıtlar sayesinde biliyor olması.
sizin birikiminiz ise sadece siz ve çevrenizin tecrübeleriyle sınırlı. halbuki şimdiye kadar yaşamış zengin, başarılı ve mutlu olmuş pek çok insanla aynı soydan geliyorsunuz ve beyninizde bunun bilgileri var. siz bilmeseniz de beyin bunları biliyor.
siz ona ne istediğinizi söyleyin yani düşünün yeter. olmaz, zor gibi engellemeleri aklınıza getirmeyin. beyninizin yolunu kesmeyin. o sizi istediğiniz yere götürecektir.
nasıl gerçekleşeceğine dair plan ve çalışma yapmayın. beyniniz size yapılması gerekenleri zamanı geldikçe, fırsat çıktıkca yaptıracaktır.
mesela durup dururken birini ziyaret etmenizi ya da iş değiştirmenizi isteyecektir.
ben kendi adıma 5 yok 7 milyon düşündüm. sırf deneme amaçlı.
not:dandik kuantunumsu yaklaşımlarla ilgisi yoktur. yaşanmışlıklarla ilgisi vardır. iste ama nasıl ve hangi yoldan gidersen olacağını düşünme.
denemekten zarar gelmez.
ek: deneme amaçlı demişim ya olmaz öyle. beyin sittiret lan oyun oynuyor bu der.
istemek lazım.
bu düşünce, bir kaç arkadaşımın anlattıkları sonunda türedi bende.
gerçekleşme yolunu düşünmemeniz için bazı detayları es geçicem.
bu olaylardan birincisi.
bi arkadaşım var. bi şehrin kızlarına hasta. alınganlık olmasın diye helsinkili kızlara hasta diyelim. o kadar hasta ki oralı osun da taştan topraktan olsun diye sık sık anlatır. takıntı mı dersin ne dersen de.
bi tatil anında aklına pekte gitmediği bi yere gitmek geliyor içinden. kalkıp gidiyor yerleşiyor bir pansiyona. kös kös yalnız başına vakit geçiriyor.
bir öğlen vakti kapı çalıyor. iki komşu kızı eve yemek getiriyor. gayet kibarca, insanlık dolu bir tavırları var. bizimki çok mutlu oluyor tabi.
karşılık vermek için o da ufak tefek hazır şeyler götürüyor, tabak boş verilmez diye. o arada kızların ailesiyle tanışıyor tabi. yan komşu yani uzak değil. dostca samimi oluyorlar.
yeminle bak kızlar nereli sizce, tabi ki o çok sevdiği şehirden.
ikinci olay.
deli fikirleri olan bir arkadaşım var.
hayalleri arasında şehrin merkezinde 3-4 dönüm bir yerde yeşiller içinde bir arsa alıp orada köy hayatı ve şehir hayatını birleştirmek.
derdi ki arsama girdiğimde şehirle bağlantım kesilsin ama şehrin kalabalığından, insanı yalnız hissettirmeyen gürültüsünden de uzak olmayayım. istediğim zaman 2 dakikada o hengameye karışayım.
bu tür düşünceler içindeyken, oturduğu ev kentsel dönüşüme gidiyor. bu da ev aramak zorunda kalıyor. dolaşırken bir emlakçıya gidiyor ve bahçe içinde bir apartmanı tutuyor.
önce farketmiyor apartmanın sahip olduklarını hatta üzülüyor alıştığı evden uzaklaştı diye.
zamanla, vakit bulup apartmanı tanıdıkça olayı farkediyor.
apartmandaki dairesinin önü orta halli bir kalabalığa sahip bir kavşak. dairenin arka tarafı ise envayi çeşit ağacın olduğu bir bahçeye bakıyor. apartmanın etrafı da epey yeşil.
arka odalara çekildiğinde kuş cıvıltısından başka bi şey duyulmuyor. ön odalar ise şehir kalabalığına maruz.
ve hatta bir süre sonra görüş alanı içindeki bir kamu binası yıkılıyor ve belediye yemyeşil cim seriyor oraya.
apartman da tavuk, kedi besleyenlar var. ufak tefek sebze ekenler var. hatta bi ara bi koyun bile salmışlar bahçeye.
lan diyor ben bunu isemiyor muydum.
işte iki adımda şehir, iki adımda köy.
gerçekleşme yolunu düşünmemeniz için bazı detayları es geçicem.
bu olaylardan birincisi.
bi arkadaşım var. bi şehrin kızlarına hasta. alınganlık olmasın diye helsinkili kızlara hasta diyelim. o kadar hasta ki oralı osun da taştan topraktan olsun diye sık sık anlatır. takıntı mı dersin ne dersen de.
bi tatil anında aklına pekte gitmediği bi yere gitmek geliyor içinden. kalkıp gidiyor yerleşiyor bir pansiyona. kös kös yalnız başına vakit geçiriyor.
bir öğlen vakti kapı çalıyor. iki komşu kızı eve yemek getiriyor. gayet kibarca, insanlık dolu bir tavırları var. bizimki çok mutlu oluyor tabi.
karşılık vermek için o da ufak tefek hazır şeyler götürüyor, tabak boş verilmez diye. o arada kızların ailesiyle tanışıyor tabi. yan komşu yani uzak değil. dostca samimi oluyorlar.
yeminle bak kızlar nereli sizce, tabi ki o çok sevdiği şehirden.
ikinci olay.
deli fikirleri olan bir arkadaşım var.
hayalleri arasında şehrin merkezinde 3-4 dönüm bir yerde yeşiller içinde bir arsa alıp orada köy hayatı ve şehir hayatını birleştirmek.
derdi ki arsama girdiğimde şehirle bağlantım kesilsin ama şehrin kalabalığından, insanı yalnız hissettirmeyen gürültüsünden de uzak olmayayım. istediğim zaman 2 dakikada o hengameye karışayım.
bu tür düşünceler içindeyken, oturduğu ev kentsel dönüşüme gidiyor. bu da ev aramak zorunda kalıyor. dolaşırken bir emlakçıya gidiyor ve bahçe içinde bir apartmanı tutuyor.
önce farketmiyor apartmanın sahip olduklarını hatta üzülüyor alıştığı evden uzaklaştı diye.
zamanla, vakit bulup apartmanı tanıdıkça olayı farkediyor.
apartmandaki dairesinin önü orta halli bir kalabalığa sahip bir kavşak. dairenin arka tarafı ise envayi çeşit ağacın olduğu bir bahçeye bakıyor. apartmanın etrafı da epey yeşil.
arka odalara çekildiğinde kuş cıvıltısından başka bi şey duyulmuyor. ön odalar ise şehir kalabalığına maruz.
ve hatta bir süre sonra görüş alanı içindeki bir kamu binası yıkılıyor ve belediye yemyeşil cim seriyor oraya.
apartman da tavuk, kedi besleyenlar var. ufak tefek sebze ekenler var. hatta bi ara bi koyun bile salmışlar bahçeye.
lan diyor ben bunu isemiyor muydum.
işte iki adımda şehir, iki adımda köy.
Kafa güzelmiş. Ne içtiysen aynısından ben de istiyorum. Bence nasip kısmet dersek daha doğru olur. Nasibin neyse o seni gelip mutlaka bulacaktır. Ha oturup nasibini bekle demiyorum, çalış çabala ama şunu bil ki nasipten ötesi yok. Bir örnek vereyim; sıfır passat almayı çok istiyordum ama cebimde arabanın parasının yarısı bile yoktu. Zaten Krizden dolayı bayilerde araç yoktu. Ayrıca otomobil fiyatları zirve yapmış ve her ay inanılmaz zamlar yiyiyordu. biri bana dese sen bu arabayı alacaksın hadi lan ordan benimle dalga mı geçiyorsun derdim. Bir anda yani bir hafta içinde birşeyler değişti sanki piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi inanılmaz şeyler oldu ve ben borçsuz harçsız volkswagen t roc aldım. iyi ki de t roc almışım çok kral bir araç. Passat çok istiyordum ama nasip t roc oldu.
pablo picasso'nun bir sözü var; "hayal edebildiğiniz herşey gerçektir." Bence arkadaş yazısını bu cümle üzerine kurgulamalıydı. Bir şeyi çok isterseniz allah size onu veriyor ama hayırlı mı olur hayırsız mı olur orasını allah bilir. Biz zavallı insanlar görünene bakıp yorum yapıyoruz halbuki o şey bize ne getirip ne götürecek bilmiyoruz. Her şeyin hayırlısı diyelim...
pablo picasso'nun bir sözü var; "hayal edebildiğiniz herşey gerçektir." Bence arkadaş yazısını bu cümle üzerine kurgulamalıydı. Bir şeyi çok isterseniz allah size onu veriyor ama hayırlı mı olur hayırsız mı olur orasını allah bilir. Biz zavallı insanlar görünene bakıp yorum yapıyoruz halbuki o şey bize ne getirip ne götürecek bilmiyoruz. Her şeyin hayırlısı diyelim...
işi tanrıya bağladığımızda insanı devredışı bırakmış oluruz.
tanrı dünya daki işlere pek karışmıyor gibi.
beynin bir özelliğinden bahsettik.
isteyen dener. tabidir ki çok az kişi, beyninin önüne engel koymadan deneyecektir.
diğerleri lan olur mu öyle şey diyip baştan işi bitirecektir.
tanrı dünya daki işlere pek karışmıyor gibi.
beynin bir özelliğinden bahsettik.
isteyen dener. tabidir ki çok az kişi, beyninin önüne engel koymadan deneyecektir.
diğerleri lan olur mu öyle şey diyip baştan işi bitirecektir.
bırakmaktır.
özet şahane ama hedef belirlemek değil de istemek olmalı. hedef belirlemek bir zorlamadır, beyin için. rahat bırakacaksın. sadece hakkaten isteyeceksin o kadar.
daha da doğrusu, kendiliğinden bir istek olmalı. zorlama değil.
özet şahane ama hedef belirlemek değil de istemek olmalı. hedef belirlemek bir zorlamadır, beyin için. rahat bırakacaksın. sadece hakkaten isteyeceksin o kadar.
daha da doğrusu, kendiliğinden bir istek olmalı. zorlama değil.
Kişi bilmediğini yapamaz, düşünmek içinde bilmek lazım.
bunun için önce beynin rahat olması gerektiğini düşünüyorum yani bir sürü boş ve lüzumsuz korku ve endişelerle dolu olmamalıdır ki istediğinizi gerçekleştirebilecek güç potansiyeli olsun yani hatlar meşgul olmasın.
rahat insanlar görmüşünüzdür hayatınızda. kafaya hiç bişeyi takmayan ve hayatları genellikle güzeldir.
basit bi benzetme olacak ama işlemcilerinizi boş tutun ki istediğiniz işler için ayıracak kapasite olsun. yoksa gogıl bile 2 saatte açılmaz.
rahat insanlar görmüşünüzdür hayatınızda. kafaya hiç bişeyi takmayan ve hayatları genellikle güzeldir.
basit bi benzetme olacak ama işlemcilerinizi boş tutun ki istediğiniz işler için ayıracak kapasite olsun. yoksa gogıl bile 2 saatte açılmaz.
Başlığı açan beynini bırakalı çok olmuş belli. Evet.
istediğim parayı beynim bir türlü idrak edemiyor hocam ne yapmak lazım acaba ?
arkadaslar benim.icin de 300 bin dusunur musunuz.
nolacak beyninize mi yapisacak aq.
nolacak beyninize mi yapisacak aq.
(bkz: reiki)
lan bana kendimi üçkağıtçı kişisel gelişimcilar gibi hissettirdiniz.
lan oğlum bu bir tespit.
bak ayrıca biri negezel demiş beynim istediğim parayı kabul etmiyor diyor.
sorun bu işte. o beyin hayatta seni yönlendirmez. inanmıyor ki bunun için çalışsın.
salmaktır.
lan oğlum bu bir tespit.
bak ayrıca biri negezel demiş beynim istediğim parayı kabul etmiyor diyor.
sorun bu işte. o beyin hayatta seni yönlendirmez. inanmıyor ki bunun için çalışsın.
salmaktır.
umulmadık bir başarı kazanan insanlara bazen sorarlar ya nereden aklına geldi bunu yapmak diye.
cevap genellikle, bilmiyorum bir güç beni o tarafa çekti falan derler.
o güç beynin farkettiği, bildiği bir fırsata sizi yönlendirmesi olabilir.
cevap genellikle, bilmiyorum bir güç beni o tarafa çekti falan derler.
o güç beynin farkettiği, bildiği bir fırsata sizi yönlendirmesi olabilir.
güncel Önemli Başlıklar