bugün

nedensiz aklıma düşmüştür.

ankara'da yaşadığım dönemde sayısız kez metro yolculuğumda karşılaştığım ürkek bakışlı, yanık sesi ve dertli yüz ifadesiyle dikkat çeken, ekseriyetle sarı gelin türküsü ve kıraç'ın talihim yok şarkısını söyleyen dar kot pantolonlu, kolunda iplerden örülü bileklik ve burnunda siyah hızması olan hoş kız idi. ona hayatını zindan eden büyük bir derdi olduğu hem bakışlarından hem, söylediği şarkılardan hem de şarkı söylerken ki ruh halinden çok net anlaşılıyordu. eğer biraz kendimde cesaret bulabilsem, yanlış anlaşılabilme korkumu yenebilsem konuşmak, dertleşmek isterdim.

şimdi nerede ne yapıyor acaba.