bugün

daha çok minibür erbabının itibar ettiği bir tür argo, ileri seviyede kullanıldığı için atasözü olduğunu sananlar varır lakin değildir.
Esasen bir atasözüdür.
Efendim! daha yeni tanıştığım bir arkadaşımın arkadaşı anlatmıştı. Bu söz özünde tam anlamıyla, "Perşembe' nin gelişi Çarşamba' dan bellidir!", anlamında bir sözmüş meğerse...
Rivayete göre, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, at yetiştiricileri atları çiftleştirmek isterlermiş. Ama bazen kısrak, beygirden yüksek olurmuş. Bu durumda, kısrağı biri tutarmış, başından, yelesinden, eğerinden, falan... işte bu işi yapana "kıyakçı" derlermiş. Bir kişi de beygirin, çok afedersiniz şeyini tutar, yine çok özür dileyerek söyleyeyim kısrağın şeyine sokarmış.işte bu kişiye de "Ayakçı" derlermiş. Bu kişi genellikle ahı gitmiş vahı kalmış yetiştiricilerden seçilirmiş. Sizin anlayacağınız "kıyakçılık" da "ayakçılık" da birer mesleklermiş. Kıyakçılığı meslek olarak seçen birinin, yaşlandıktan sonra yapacağı iş belliymiş yani "Ayakçılık"!
"kıyakçılığın sonu ayakçılıktır" diye boşa dememişler yani.
güncel Önemli Başlıklar