bugün

ilçeleri; merkez ilçe , bahşılı, balışeyh, çelebi, delice, karakeçili, keskin, sulakyurt, yahşihan.
k harfi yerine g harfinin kullanıldığı şehir.
ankara - kırıkkale arası yolu berbat olan şehir.*
71 plakali olan ilçe bozmasi şehirimsi...*
kurlar vadisi dizisinin canlı olarak yaşandığı yerdir.
Hala nasıl il olabildiğini çözemediğim, medeniyetin beşiği ankara'ya bu kadar yakın fakat medeniyetten bir o kadar uzak kalmış, bir devlet üniversitesine sahip, halkının büyük çoğunluğu ilin yerlisi olmayıp çeşitli yerlerden bölgeye göç eden ve bu sebepten dolayıda adeta toplama kampı görünümünde olan bir ilimiz.
mega köy.
(bkz: kırıkkale rafinerisi)
1997 yılında (bkz: MKE)'nin silah fabrikasının patlamasıyla bir nebze kıyameti yaşamış olan,şehirde kaldırım olmadığı için insanların yolun ortasından yürüdüğü,yıllardır gelişemeyen iç anadolu şehri.
(bkz: il gazetesi)
Kırıkkale resimleri için kaynak:
(bkz: http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=34965)
turk polisinin beretta 'dan önce kullandığı 7,65 mm. çapındaki tabanca markasıdır.
KIRIKKALE
Silah Fabrikalari, Petrol Rafinerisi ile meşhurdur.
http://www.yenicaggazetes...r/haberdetay.php?hit=1523
kırklareli ile sürekli karıştırılan il.
Anadolunun, bozkır topraklarından bir yer, kendini bozmamış delikanlı insanların yaşadığı illerinden bir tanesi.
insanları kendisine bir adım atana bin adım gelir.iyiliği,güzeliği kaybetmemiş türkiyedeki suç oranı en az olan illerden biridir.
*
türkçe derslerinde bileşik sözcük sorulduğunda verilmesi olağan cevap kırıkkale.
kaldırımlarında insanların yürümediği il.
kafa kağıdımdaki doğum yeri kısmını kaplayan küçücük ufacık şehrimzdir.gelişmemiştir hiçbir yönden gelişmeyecektir de;bir çok çünküsü vardır.ankaraya yakın olması çoğu zaman pek bir şey ifade etmez.zafer caddesi vardır ki çarşısı hemen hemen buradan ibarettir.yıllar önce en gözde mekanlardan biri olan doğan hamburgerin yerini kısmen makromarket almıştır ki bütün Kırıkkale buradadır çoğu zaman. Migrosu vardır küçüğün bir daha küçüğü. Meydanını sürekli değiştirirler ki en son hali hoşuma gitmemiştir.bütün mütahitlerinde boncuklu apartmanlar yapma sevdası vardır.mkenin yüzme havuzu vardır ki bir kulaçlık yere onbeş kişi düşer,ama artık olimpik havuzu vardır kırıkkalenin.üzerinde 7 8 tane dondurmacının bulunduğu Maraş caddesi vardır bütün dondurmacılar bıyrrrrrıııııın bıyrııııınnnn diye bağırır,sevgili halkımız!bu caddeye 'yalama caddesi'adını layık görmüşdür! Celal Bayar parkında insanlar hep mutlu aile tablosu çizmek isterler.ne yazık ki akşam bir vakitten sonra özellikle bayanların dışarı çıkması hoş karşılanmaz,çıkanda pek hoşlaşmaz maalesef.kocaman bir kasaba diyebiliriz biz kırıkkaleye,herkes burada birbirni mutlaka bir yerlerden tanır.karasal iklime sahip olmakla birlikte bitki örtüsü bozkırın bozkırıdır.

Diğer bir mevzu ise insanları yolun ortasından yürür diye bilinir,ama Kırıkkale insanının bir savunması vardır hep,şudur ki;'bundan yıllar önce mke de o kadar çok insan çalışırdi ki bunların çıkma saati yani saat beşte kaldırımlar dolup taşardı bu yüzden bazı insanlar hooopp yoldan yürürlerdi';vs vb
Ve her caddesinde anım olduğu,nefes aldığım şehirdir.*
dışardan gelenler bilmez kırıkkalenin değerini. fabrikaları, rafinerisi, silah fabrikaları olmasına rağmen neden bu kadar medeniyetten uzak kaldığını anlamakta zorluk çekerler. ankaraya bu kadar yakınken neden bu kadar geri kalmış bir il olduğunu anlayamazlar. lakin gerçek farklıdır ankaranın gölgesinde kalmıştır memleketim. ankarada siyaset yapanlar hep ihmal etmiştir kırıkkaleyi. kırıkkale ye yatırım yapılmamıştır. neden yapılsın ki diye düşünmüşlerdir. 75 kilometre ötesinde ankara vardır. vatandaş işini bir saatlik bir yolculuktan sonra ankarada da halleder denmiştir.

şairin ankara için "ankarayı sevmeyene bir zulümdür bu kadar insanın neden ankarayı bu kadar sevdiğini anlamadan ankarada yaşamak" dediği gibi kırıkkaleyi sevmeyene de zulümdür bu kadar insanın neden kırıkkaleyi bu kadar sevdiğini anlamadan kırıkkalede yaşamak.

çocukluğuma tanıklık etmiştir kırıkkale. çamurlu yollarda oynadığım futbol maçlarına, dedemin arkasından gözümden süzülen gözyaşlarıma, ilk aşklarıma, ilk kaybedişlerime,ilk cigarama şahit olmuştur. yıllarca ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim kırıkkalem. lise için kırıkkaleden ayrıldığımda ne annemden ne babamdan ayrılışım koymuştur, kırıkkale özlemiydi en çok içimi acıtan.

tek dezavantajı vardır kırıkkalenin küçük memlekettir. herkes birbirini tanır. çarşıda sigara içsem mutlaka babamın haberi olurdu, ya da batak oynamak için hangi kahveye girsem babamın kulağına mutlaka giderdi. akşam 5 oldumu ben de kabalı mekanlarda kalmayı tercih ederdim. zira mke nin iş bitimi vaktidir. ve mutlaka babamın arkadaşlarından biriyle bir şekilde karşılaşmamak için 5-6 arası dışarda görünmemeye çalışırdım. kırıkkale yi anlatmaya sözlük yetmez. kısacası bir sevdadır benim için kırıkkale.

gırıggalem, belalım seninle hoştur halım...
an itibarı ile mke fabrikasında yangın çıkmış şehir. umuyoruz büyük bir şey ve önemli zahiyat yoktur.
hiç sevmediğim memleketim.

neden seveyim ki? insanları kültürden nasibini almamış, şehircilik namına fiyasko, koskoca bir köydür memleketim. ne zaman gitmek zorunda kalsam işimi 1 günde bitirip kaçmak isterim.

koskoca şehirde adam gibi bir park, adam gibi bir otel, adam gibi bir mekan olmaz mı? işte kırıkkale nin özeti budur. adam çıkmaz çünki bu şehirden. milletvekilleri ve belediye başkanları bu kadar çapsız başka bir il daha olamaz. o yüzden yerlerde sürünmeye devam eder memleketim.

keşke il olmasaydı. en azından nüfus kağıdımızda ankara yazmakta idi ve böyle daha mutlu idik.

sonuç: demek ki her nüfusu kalabalık olan yeri il yapmıyacaksın. il yapacağın yerin bi kültürü, bi tarihi, bi geçmişi olacak.
Zafer caddesi ve sohbet çay evini aynı anda barındıran ufacık minicik bir kenttir.
mke patlamalarında üniversite öğrencisini yurttan çıkarıp yerine gırıkkale halkını yerleştiren, sonra da halkın öğrencilerin eşyalarını talan ettiği gerçeğini görmezden gelen zihniyetin yaşandığı şehrimsi.