kütahya nın pınarları

zara da dahil birçok kişinin söylediği güzel bir türkü. (bkz: ordu nun dereleri)'yle karıştırmayınız;

kütahya'nın pınarları akışır
devriyeler kol kol olmuş bakışır
asalıya çuha şalvar yakışır

aman aman vehbim öyle böyle olur mu
ah ben ölürsem dünya sana kalır mı

salım geldi musallaya dayandı
kar beyaz tenim al kanlara boyandı
seni vuran oğlan nasıl dayandı

şimdiye kadar laço tayfa, barış manço, yedi karanfil, zara ve birçok sanatçı ve grup tarafından yorumlanmış türkü.

laço tayfa nın çaldığı versiyonu mükemmel denebilecek kadar güzeldir

kütahya'nın pınarları hikayesi

Bundan 100-120 yıl önce Kütahya'da bir ailenin genç yakışıklı, sözü dinlenir, temiz kalpli bir oğulları varmış. Orta halli bir ailenin de güzel, boylu poslu uzun saçlı bir kızları varmış. Kız biraz hoppa olduğu, ele, avuca sığmadığı için arkadaşları ona "deli düve" ismini vermişlerdi (düve: buzağı doğurma zamanı gelmiş yeni ineklere bazı yerlerde düve denirmiş). işte genç yakışıklı delikanlı deli düveye aşık olmuş. O zamanlar deli düve adı dillere destandır. Genç, deli düveyi ailesinden ister, fakat kızı vermezler. Kızla genç gizli gizli buluşurlar. Bunu duyan kızın ailesi razı olur ve kızla genci evlendirirler. Fakat gençlerin saadetleri uzun sürmez, bu kızın güzelliğini duyan gören zamanın delikanlıları kendilerini reddeden kızın kocasını hem kıskanır hem de ona kin bağlarlar.

Aradan hayli zaman geçer bu genç ve güzel gelin bazı delikanlılar tarafından tehdit edilmeye başlanmıştır. Delikanlılar "kocandan ayrılacaksın yoksa seni dağa kaldırırız, kocanın da gözlerini kör ederiz" diye kıza haber salmışlar. Genç kadın önceleri aldırmaz ve kocasından saklar, onu sevdiği için bir türlü kötülük etmelerine razı olamaz ve delikanlılara şöyle haber yollar " Ne olur, kocamı rahat bırakın. Ona dokunmayın ne isterseniz yapayım" der. Bunu haber alan gençler kadını kaçırmaya karar verirler. Aracı kadına "biz istediğimizi çeşme başında söyleyeceğiz. Oraya kadar gelsin" derler. Bunu duyan gelin meraktan çatlayacak bir duruma geldiğinden çeşme başına gider. Çeşme başına giden delikanlılar tuzak kurarak kadını kaçırırlar. Kadın bu sırada çığlık atar o sırada kadının kocası olan Asalıoğlu sesi duyarak koşarak gelir. Kadının kocası ile diğer gençler arasında kanlı bir kavga olur ve Asalıoğlu ölür. Gençler kızı dağa kaldırmıştı öte yandan oğullarını kanlar içinde yattığını gören gencin ana ve babası saçlarını başını yolarlar. bu olay üzerine bu türkü yakılır.

hisarlı ahmet'e ait özay gönlüm ve tolga çandar'ın çok güzel yorumladıkları kütahya türküsüdür

kütahyalı olmam hasebiyle ilk öğrendiğim türkü. bilmeyenlerin kafasına kakarlar ilkokul hocaları.

yedi karanfilin yorumuyla çok güzel olan türkü.insanı alıp götürüyor adeta.

ödemişli mehmet kadar güzel kimse çalamaz bu türküyü. ya da çalar. ama ben başka sevdim bu türküyü ondan dinlerken.

hüsnü şenlendirici ve ismail tunçbilek ikilisinden dinlenilesi en güzel türkü.

kubat'ın gayet güzel söylediği türkü.

söylendiğinde hem söyleyene hem dinleyene * büyük haz veren güzelim anadolu ezgilerinden biridir.

zara dan dinlerseniz, saniyeler içinde kütahya ya gider, pınarlarından su içer hatta köydeki kıza aşık olmak, sıcakta bir ağaç altı özlemek gibi pek çok güzel duyguyu da hissedersiniz.

bence zara en güzel şekilde yorumlamıştır. zamanında evimizin terasında gece sessiz sakinken uzaklara dalıp dinlediğim türküdür.

hüsnü şenlendirici'nin klarneti ağlata ağlata çaldığı müthiş türkü.

şu ana kadar en güzel enstrümantal yorumunu youtube da azat adlı küçük bir klarnetciden dinlediğim müthiş türkü.

güzel bir ege türküsüdür. ulan vehbi ben ölünce ne geçicek lan eline?

beni benden alan memleketimin türküsü.

bir kütahyalı olan mustafa oruç'tan dinlemenizde de fayda olan eser.

siyanürle akışır gayrı.

bu gece dinlenilesi eserdir.. Allah bütün kütahya halk'ının yardımcısı olsun. : [http://www.youtube.com/watch?v=R7tjg14I5WQ ]

siyanür barındırır...

en güzel ege türkülerinden biri. ayrıca dün emet de çok güzel aktılar temiz kalpli insanların yüreğine.

anlatılan rivayetler kaale alınırsa bazısından içmemek gerekir.

ağıstos ayı şenliklerinin açılış türküsüdür, harika bir türküdür zara'dan olursa tadından yenmez.

yedi karanfil tarafından çalınan versiyonunu herkese tavsiye ederim.