bugün

maharet gerektiren bir eylemdir. zira köy çoklukla sıkıcı bir yerdir. köylünün genellikle yaptığı şey gündüz çalışmak, akşam da kahveye gidip batak atarak vakit öldürmek ya da erkenden uyumaktır. ayrıca köyde akrebi, faresi, yılanı, haşaratı filan da vardır. akşam dışarıda gezecek olsanız köpekler saldırabilir.

bir şey farkettim. köyde yaşayan insanlar çok ironik konuşuyorlar. ironi kelimesini bilmiyor olabilirler ama her iki cümlelerinden biri ironik. hayatla alay etmek istiyorlar belki başaçıkabilmek için. bir de birbirleriyle çok yitişiyorlar* köylüler.

pozitif yönleri de vardır elbette köyde yaşamanın. meyveyi sebzeyi dalından koparıp yersiniz, bol bol çiçek, böcek görürsünüz. sakince kafanızı dinleyebilirsiniz.
türk aile yapısının hala korunabilen değerlerini görebilmek için ideal bir durum. ayrıca çok da zevklidir. sabah kalkıp inekten sütün sağıldığını görmek, tavuğun yumurtladığı yumurtayı alıp kaynayan suya atmak, yanınızda gezen tavuklardan birinin yakalanıp kesilmesi akşam mangalda et olarak önünüze gelmesi, o değişilmez temiz havası, manzarası, samimi insanları ile beni emeklilik yıllarımda kendine çekecek olan yaşam biçimi.
iş güç derdi olmasa şu genç yaşımda alıp başımı gitmek istediğimden mütevellit çok güzeldir köyde yaşamak.

sessiz sakin, hayvanlarla içiçe komşu derdi, olmadan yaşamaktır. Hele de deniz kıyısındaysanız, yazın denizin sonuna kadar tadını çıkarmak, kışın balığın sonuna kadar tadını çıkarmak, kafanıza estiğinde şehire gitmektir.
ömrü uzatır. sessiz sakin hayat, doğal ürünler, stresten uzak yaşam, temiz hava... üçü bir arada hayat iksiridir bunlar. her köy için konuşmuyoruz tabi. istanbul' un da köy kabul edeceğimiz yerleşim birimleri mevcut. (bkz: esenyurt) (bkz: hadımköy)
değeri ancak büyükşehirde yaşadıktan sonra anlaşılır.

köydeki gençlerle komnuşun hepsinin hayali köyden uzaklaşıp şehire kapak atmaktır pişman olacaklarını bilmeden..
köyü köy yapan biraz da ulaşılamaz olmaktır. şimdi öyle köyler pek kalmadı. gidip görseniz insanlar şehirlilerden pek de farklı yaşamıyorlar. bir çoğunun ekmeği yoğurdu şehirden geliyor. yollarından sayısız araba geçiyor. yani yok eski nostalji mantığıyla köyde yaşamak ayrı bir tattır. temiz hava falan hava olmuş.
köyde yaşamak sıkıcıdır gizemlidir. hatta korku salar içinize; çünkü çok sessiz olur. sabah öğle akşam çok sessizdir. bir hafta turizm amaçlı konakladığım köyde sessizlik yüzünden uyuyamadım. hareketli yaşamı olan biri mutlu olamaz köyde.
türk aile yapısının değerleri... eskide kalmış onlar. köyde büyüyen ve yaşamayı çok seven biri olarak artık eski tadı yok köyde yaşamanın.
aile ve birkaç arkadaşını görmek için gelinir anca.
eskiden çocuktuk. o yüzden göremiyorduk bazı şeyleri. büyünce ne kadar sıkıcı ne kadar boğucu bir yer olduğunu anlıyorsun köyün.
hele ki apaçi köy gençliği ve muhabbetlerine katlanmak...
uzak durun.
özgürlüğü tadabilinecek en güzel yerdir. öyle güzeldir ki o doğanın temiz oksijenini içe çekmek ne ferah ne güzel bir şeydir. hayal etmesi bile çok güzeldir.
karadenizdysen mancar yemektir.
Şehir insanının zaman zaman hayalini kurduğu, özlem duyduğu, lakin gerçekleşme olasılığı durumunda genellikle vazgeçtiği yaşam biçimdir. Çünkü şehir yaşamına alışmış, sosyal ortamlara adapte olmuş, kültürel faaliyetleri takip edebilmiş, her türlü ihtiyacını hiç sıkıntı duymadan karşılayabilmiş bünyelerin köy hayalini gerçekleştirebilmeleri zordur. En son teknolojiye, konfora, hizmete ve rahatlığa alışmış insanoğlu bundan vazgeçemez ne yazık ki...Köyde yaşamak, tatillerde geçirilen bir kaç günden ibarettir, şehir insanı için...
Doğallıktır, şehrin gürültü ve kalabalığından kendi soyutlayıp huzura ermektir.
köyde yaşadıysanız gözleriniz dolacak...

http://www.haberself.com/h/7175/
Sakinliktir, temiz havadır, hele bi de seni seven insanlar varsa tadına doyum olunmaz şeydir.
Gece güzel gündüz sıkıcı olan durum.
bir 10 seneye geçiş yapmayı düşündüğüm hayat tarzı. bi şekilde emekli olmayıda aksatmamam lazım. bakıcaz görücez.
Askerliği yaptıktan sonra yapmayı hedeflediğim eylem.
Sakin ama her istediğinize her an ulaşamayacağınız, şehirden daha zor bir yaşamdır.
Benim için imkansız. 1. 5 ay arkadaşımın köyünde kaldım. Sıcak su bile yoktu. Caminin ceşmesinden su dolduruyorduk öğlen olduğunda.
Bakkal yoktu sigarayı bir kadindan alıyorduk tek bir çeşit getirip satardı. Onda da biterse bitiyordu o kadar , merkeze çok uzaktık.

Akşamları merkezden aldığımız filmleri izleyebilmek için babaannesinin evine giderdik. Babaannesi evde yokken tabi. Sokak öyle karanlık olurdu ki emekleyerek tahta merdivenleri çıktığımı bilirim. Yıllar önce. (çok yaşlı olduğu için şehirdeki evine giderdi , aşırı aksi bir kadındı)

inek seveyim dedim elime avucum kadar her yerine kıl yapışmış bir kene geldi. Tuvalete girdim delikte kertenkeleler (süleymancık) aile bir de bunlar . Anne ve iki cocuğu. Korkmadım da işersem bunlar deliğe düşer ölür diye düşünüp elimle bunları kovdum önce. Ne olduğunu bilmediğim bir sürü böcek türü.

Tarlaya gittik. Tarlada çekirgeleri öldürün dediler. Öldürmek zorunda kaldım bir tanesini hala vicdan azabı çekiyorum bir kuş kadar vardı.

Dere kenarında havada zıplayan kırmızı , mavi örümcekler. Uçar gibiler yani ama kanatları yok.
Akşam yolda yürürken acayip şekilde bağıran eşekler. " domuz çıkar gezmeyin akşam " diyen köy ahalisi.

Bir gün mideniz bulanacak biliyorum . Barbunya dediğimiz şey genellikle çok cabuk kurtlanırmış. E şimdi organik yetiştiriyorlar. Ilaç yok.
Bir tepsi kurt ayıkladık barbunyadan. Kurtlar sevimli olmasaydı hayatta girişmezdim bu işe. Yeşil , mavi , kırmızı, siyah... her renkten kurt vardı. Travmalarımdan biridir.

Arkadaşımın kedisi doğuştan kuyruksuz doğduğu için dengesini sağlayamazdı ve sürekli balkondan aşağı düşerdi bir de .

Iyi yanları nelerdi? Bir tane kedinin hayatını kurtardım. Haftalar önce bir kedinin boğazına kemik takılmış tavuk yerken. Yemeden içmeden kesilmiş. Masaj yaptım boğazına iyileşti hayvancağız.

Her gün yiyeceğimiz kadar meyve ve sebzeyi kendimiz topladık.
Vişnelerden hoşaf yaparken mutfağı yakıyorduk nerdeyse , bayağı yandı yani olsun.

Gittiğim köyde kadınlar asla kaş bıyık aldırmıyordu. Çoğu çok bıyıklı hülya avşar gibilerdi. Güzeldi insanlar.

Tarlada , bahçede çalışan insanların ne kadar emek harcadıklarını gördüm.
Tarlalarına kurdukları sulama sistemlerini anlattılar. Çoğunun çocuğu mühendis olmuştu okuyup. Yani hala daha derim böcekten korkmasam çok isterim ama çok korkuyorum.

Hatta bir akşam tüm aile oturuyoruz . Koltuktan sıçrayıp sandalyenin tepesine çıktım. Eve o kadar büyük bir örümcek girmişti ki. Yeşildi bir de. Evdekiler çok gülmüştü. Alışmayan insan için çok zor.
Köy değil de bi küçük arsa satın alacaksın denize yakın bi yerden. Etrafını telleyeceksin. Çok güzel prefabrik evler var. Su deposu yapacaksın, sondajla tulumbadan dolacak. Jenaratör takacaksın. Güneş paneli bi de, yetecek kadar. Ekip biçeceksin. Çiçekler yetiştireceksin. Altında da araban olcak. On beş dakikada medeniyete erebileceksin. Mis gibi hayat.
kime söylesem ''ohh mis gibi hava anasını satayım'' diyor
birinizde deyin ki ne rock bar var ne konser ne maç orada yaşanır mı yeaa'' deyin amk.
çok sıkılıyorum lan.
Evet oh mis gibi tertemiz havaya sahip olarak, doğal beslenerek yaşamaktır. Lakin şu anki dünya standartlarında kötü olan birçok yanı da vardır. Bunların başlıcaları şehirlere ulaşım sıkıntısı, eğer genç biriyseniz sosyal ortamlardan kopma ve farklı şeyler yapamamaktır. Lise ve üzeri eğitim için ulaşım sıkıntısı yine had safhadadır. Bunun dışında dershaneye de gidiliyorsa ev tutmak bir zorunluluktur. Ayrıca köyde pek bir şey görmediğinden temiz kalpli, saf yetişen çocuklar şehirlere gitmek zorunda kaldıklarında genelde kullanılır ve eziklik duygusu yaşarlar. Şehir hayatı onlar için çok farklı ve bilinmeyen bir dünyadır çünkü.
Köyde geçirdiği beşinci gün eve gitmek istiyorum diye saatlerce ağlayan biri olarak diyorum ki, köyde yaşanır mı be ığyyyy.

birinci gün güzel, ikinci gün de güzel, üçüncü gün oturup sohbet edebilecegin biri varsa yine dayanırsın da, sonra yok yani olmuyor.
internet yoksa olmuyor.
internet ve tv varsa yaşanır.

Sabah dolaş dağ bayır hava kararınca git eve pc tv takıl. Bu şekilde süper yaşanır.
Akraba çevrenizden uzak bir yerde ise eviniz, birde komşularınız ile aranız iyi ise alâ bir yaşamdır.