bugün

anathema sever gencin, aşkı son bulunca juggement'in ilerleyişine benzetip söylediği sözdür.

bir ninni gibi başlayıp, ritimler kendinizden geçirir ardından farkına varmadan kendinizi bir alevde bulursunuz, sololar kalbinize işler ve hiç beklemediğiniz bir anda ''tıp'' diye müzik kesilir, ne olup bittiğini anlamadan, bu şarkı bu kadar kısa olamaz devamı yok mu? dersiniz... bekleyiş boşunadır eğer play listiniz de shuffle açık değilse '' dont look too far'' çalmaya başlar ve arayışlara başlarsınız.

pesimistlik peşimizi bırakmaz belki de; hayatım da hiç bir zaman yıldız tilbeden sonra anathema çalmadı, her daim anathemadan sonra yıldız tilbe çaldı. kısa süren bir haz ve ardından kulaklarını törpüleyen bir ses. aslında anathema hüzünlü yazar, yıldız tilbe oynak şeyler yazar. verdiği haz bakımından tersi olması gerek değil mi?