bugün

aşka dair beklentileri yükselten eşsiz film.
hayatta iki defa hüngür hüngür ağlamışımdır;biri rüyamda annemin öldüğü zaman diğeri de bu filmi izlediğim zaman..aşkı bünyesinde hiçbir zaman hissettmemiş birini bile hıçkıra hıçkıra ağlatabiliyorsa bu film,aşıkken izlendiğinde yaratabileceği etkiyi varın siz düşünün..
imdb puanı 7.6 olmasına rağmen bu puanın çok daha üzerinde bir film. bunca zamandır neyi beklemişsem artık masaüstünde öylece kalakalmış.

film başladığında hass..siktir yeaa tipik fransız filmi dersiniz.ama senaryo sizi o kadar güzel sarıp sarmalar ki bir anda hikâyeye bağlanır kalırsınız.

ayrıca ;

(bkz: hayatında izlediği tek fransız film amelie olan insan)
benim de abartanlardan olduğum böyle bıcır bıcır aman aman gidi gidu möthiş film. *
üzüldükçe sevindikçe sıkıldıkça izlediğim film ilk izlediğimde tam böyle zırlak ergen günümdeydim 4. dakikada başladım ağlamaya 93. dakikaya kadar durmadan ağladığım filmdir ayrıca..
filmin başrol oyuncuları Marion Cotillard ve Guillaume Canet kendi hayatlarında bir aşk filmi çevirmektedirler. (bkz: film aşkı gerçek oldu)
- cap ou pas cap?
- cap!
la vie en rose un eşlik ettiği fransız aşk filmi.

(bkz: cap ou pas cap)
bütün gün al başa izle filmidir.
la vie en rose da çok yakışmış..
tekrar tekrar izlenildiğinde aynı tadı vermeye devam eden 2003 yılı fransız yapımlı eşsiz bir film.
filmde, aşık olunan çocuk ile girilen bi iddiada kız body sinin üzerine sütyen takar ve bu şekilde dolaşır etrafta.. salça kutusuna benzeyen, saçma sapan bi kutu vardır.. film bu kutunun etrafında döner aslında. kötü bir filmdir ama insanlar birbirine mutlaka bu filmi de önerirler. bn de önerenlerin kurbanı olarak izledim.
mutlaka izlenmesi gereken film.
evlilik teklifi sahnesi efsanedir ayrıca. ha bir de düğün sahnesi süper: kızın
"damada gidip gelinin yanında; "karnımda senin çocuğunu taşıyorum!" deyip, gelinle saç baş girişmesi kopmalık.

ha bir de; dinlendikçe dinlenen ve yıllar sonra bile akıldan çıkmayan melodiye sahip bir parça. bu şarkıyı 5 yıl boyunca dinlemezseniz bile iddia ediyorum melodisini rahatlıkla hatırlarsınız.

hatta bir gün ansızın aklınıza öylece geliverir...
fransız yapımı romantik film.birileri size bu filmi ısrarla izlemenizi tavsiye ediyorsa, ve bu sizin karşı cinsten arkadaşınızsa, benim gibi aptal olmayın, filmi izleyin ve onun sizden hoşlandığını anlayın artık.
güzel bir fransız filmi.
kahreden film, öyle bir aşka sahip olamamak insanı derinden yaralar.
cap ou pas cap? insanı yer yer eğlendiren, heyecanlandıran, hüzünlendiren,"ey aşk nelere kadirsin" dedirten türden bir fransız filmi. cap diyorum, defalarca izlemeye varım diyorum.
izlemeyen çok şey kaybeder diye düşünüyorum. şiddetle tavsiye ediyorum.
sevgiliniz var mı? birlikteyken canınız mı sıkıldı? hem gülmek hem de aşkın tadını almak mı istiyorsunuz? kaliteli bir film mi izlemek istiyorsunuz? bu sorulara cevabınız evet ise bu film tam size göre.
en orijinal aşk filmidir kanımca.
her filmden etkilenme kapasitesi olan, en kıytırık dizilerde ve filmlerde bile duygulanan bir insanım lakin nedense bu film o kadar etkilemedi beni.
laf etmiyorum çok güzeldi, orjinaldi, sıradanlaşmadı; ama ağlatmadı da. Duygulandırmadı. "Bir kere daha izlesem mi?" dedirtmedi..
güzel filmdir,biraz abartılmıştır ama insan aşık olmak ister bu filmi izleyince.
iyi bir konusu olabilir, ama işlenişi berbat olan, sizi sıkan film.
sürükleyicilik ve akıcılık sıfır filmde.
şahsen izlerken film boyunca ulan şu herkesin övdüğü kısım nere ola ki diye beklemiştim de bulamamıştım.
benim için filmdeki en dikkat çekici nokta marion cotillard'ın inanılmaz doğal güzelliğiydi. gerisi önemli değil, aşk filmi işte.
edith piaf"ın harika şarkısı (bkz: la via en rose)"un soundtracki olduğu, hoş tatlı sempatik bir film...
cap ou pas capi hayatıma sokan filmdir.
insana mutluluk veren bir fransız filmidir. baştan sona biri size masal anlatıyormuş hissine kapılırsınız.
güncel Önemli Başlıklar