jeanne d arc anadolu da olsaydı olabilecekler

dayısının oğluna verilirdi.

kadın dediğin savaşmaz çocuk yapar.

(bkz: nene hatun)

kuvayı milliye ve devamında kurtuluş savaşının başarısızlığa uğraması durumunda, erkeklerin içinde savaşmasından tut çocuğuna annelik yapmaması ve kadın kimliğine yöneltilecek bir ton iftira ile birlikte kafir ilan edilip recm edilmesi yahut diri diri toprağa gömülmesi ile sonuçlanabilirdi.

(bkz: vurun kahpeye)

ama yakılmazdı. sonuçta otele sığınsa bile otelden çıkarırlardı tek kişiyi.

gebze'den geçerken tecavüze uğrardı.

şizofren her yerde şizofrendir.

anadolu'da sonu belki bu kadar kotu olmazdi.

Anadolu'nun işgale direnmesi için şizofren bir ergen kıza ihtiyacı yoktur. Dolayısıyla herhangi bir etkisi olmazdı.

Başörtünü tak orospu, derlerdi, ne o öyle götünü bacaanı erkeklere gösteriyosun, derlerdi.

Sakarya Savaşı'nda ordunun yarısı " kaçtı" !! Kahraman (!!) türk ordusunu birarada tutan, " kaçmaya kalkanı anam avradım olsun, vururum!" diyen gerçekten kahraman kuvay-ı milliye subayları oldu!!

Jean d' arc ' ı da, fırsat bu fırsat diyip yatırır yatırır zikerlerdi...Madem aramıza gelmiş demek ki canı tarrak istiyo, derlerdi.

Burdan anlıyoruz ki Türk milleti, özgürlüğe aşık bir millettir ;;))...