bugün

(bkz: türkiye nin geri kalmasının nedenleri)
(bkz: bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın)
bazi zamanlarda kişi işini bildiği gibi yapar. diarda kopan gürültüyü falan iplemez. cünkü su üc günlük dünyada osuruktan teyyare seyler için birbirine girmesini hatta gerekirse ruhlarini satmalarini bir omuz silkme ile izler kişi. ne olursa olsun der yhaut bana ne ya.. der gecer. cünkü bilir ki kişi fani seylerle sadece aptallar ugrasir. akıllı kişi temcit pilavini pişirme ile ugrasmaz. hatta huzurunu bozmaya kalkan bir kaç denyoya kulağini isrimadan kaç git burdan der.

tolstoy'un savas ve bariş adli romaninda prens andrey'in savaşta yaralandiği bölümde andrey semaya bakar. ve söyle düsünür. '' gök yüzünde bulutlar varken bunlar neyin savasini veriyor? önlerine bakmaktan ve birbirinin gözlerini oymaktan başka bir şey bildikleri yok. kafalarini kaldirip su bulutlari izleyebilseler ya...''
en temiz ve aklı basında düsünce bu düsüncedir bence.

çünkü dört başı mamur evrende bir insan nedir ki? sadece bir toz zerresinden baska bir şey değildir. yahutta güliver'in masallarindaki kaz kafali cücelerdir. en iyisi işime gücüme bakarim gerisi beni enterese etmez.
güncel Önemli Başlıklar