bugün

soru: on yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
-agresif misiniz?
*
kimse agresif olsa da agresifim demez, ne saçma sorudur bu.
presentable misiniz en sinir olunanidir. bilindigi uzere presentable tanistirilabilir, eli ayagi duzgun insan anlamina gelir ki hicbir insan " tuhh bak hepsini tutturduk ama presentable degilim ki arkadas! " demez. kim kendisinin utanilasi bir ayi oldugunu dusunur ki de bu soru sorulur hic anlasilmaz kisacasi. ayrica ilgili olarak

(bkz: kimse yogurdum eksi demez)
amerikadaki iş görüşmesinde yaşanmış olay.

soru 1- ...

soru 2- ...

soru 3- ...

soru 4- dünya gezegeninden misiniz?
üniversiteyi yeni bitirmiş birisine:
- daha önce iş deneyiminiz olmuşmuydu?
gelecekte bu iş yerinde kendinizi nerede görüyorsunuz?

bu ne lan şimdi, ne diyecek ki adam grev sözcüsü mü?
nekadar bir ücret talepediyorsunuz?
sanki istediğm parayı vereceksiniz.
- ingilizceniz nasil?
+ oldukca iyi.
- himm.. what is your name?
+ ohem. my name is the teşkilat
- ee what you hobbies?
+ my hobbies are, traveling, playing squash and smacking arses
- peki yarin gelin baslayin.
+ thanks.. *
- stres altında çalışabilir misin?
- çalışırım; ama stres yapanın da anuna korum.
+ bu halıyı nasıl yersin?
- satar, parasını yerim..
+ sizce bu işin altından kalkabilir misiniz?
- bilmiyorum, ben sizi daha sonra tekrar ararım.*
-bizden neler bekliyorsunuz?

+ lojman, 4 bin tl maaş ve orta lüks bir araba. hepsi bu.

-hepsi bu mu? oysa ki biz size bir tribleks, 18 bin tl maaş ve bir de son model nissan 350z vermeyi planlamıştık.

+ şaka yapıyorsunuz!!!

-sen başlattın.
+arkadaşlarınız kişilik olarak sizi nasıl tanımlar?..
-keranacı...

+grup çalışamalarında hangi roldesiniz? lider mi, takipçi mi?..
-keranacı...
+ulan yine mi sen?*
(img:#33071)

(bkz: yiğit özgür)
+deneyimli misiniz?
-pek çok konuda deneyimliyimdir. size hangisini göstermemi istersiniz?
+ deneyiminiz var mı?
- yok.
+ neden yok?
- tanıdıksız olmuyor. **
+ bu işe sizi almamız için bir neden söyler misiniz ?

-(şu an kalkıp ağzına vermemem için bir neden söylesene lan züpçük) ehhmm, ben yalarım, yutarım, dik tutarım.
-performansınız nasıl?
-iyidir iyi.
-boyu ne kadar?
-22 cm.
-asgari gelme süreniz?
-8 dakika.
-işe alındınız.

kapıdaki tabela; man a man gay club *
+bize ne verebileeceksin?
-valla beni işe alında artık ne isterseniz onu vericem.
risk alır mısınız?
zahmet olmayacaksa...
-en son gittiğiniz filmin konusu nedir?
-bilim kurgu.
-e anlatın o zaman.
-...
- ingilizceniz nasıl ?

+ süperdir

- Let's do a little experiment, you okay?

+ hımmm .. no thanks
mevcut ingilizcemi bile pratik yoksunluğu nedeniyle eksiltmiş olan işyerimde * pazarlama müdürüyle son mülakattayız; herşey iyi güzel belli beğenilmişim işe başlayacağım, sırf laf olsun diye muhabbeti ingilizceye döndürdü abla hobilerimi sordu benim için vazgeçilmez olan tiyatroyu söyledim ilk olarak ve bana 'why?' dedi aslında orda 'vay senin haline vay' diyerek uzaklaşmam gerekirdi ama altta kalmayacağım ya 'because theatre is love' demiş bulundum... neyseki bu trajikomik anı kültür sanat yoksunu para zengini ablamızın * bilet alıpda gitmediği oyunların biletlerini bana vermesine sebep olmuştu.

iş değiştirme hastalığından muzdarip -aslında mutluyum bu hastalıkla- biri olarak girdiğim sayısız mülakat neticesinde önerim bu saçma mülakat sorularına ayar verilmemesi gerektiğidir ordan uzaklaştığınızda arkadaşlarınıza konuyla ilgili geyik yapıp tüm alternatif cevapları sıralayabilirsiniz o yüzden mülakatta tutun çenenizi hayırlı olsun... işyerlerinde maalesef zekadan çok politik olup duruma göre davranabilmek daha fazla kıymet görüyor.
-babanız ne iş yapıyor?
+babamı mı işe alıcan?
bilgi işlem için.

- diyelim ki elektirikler kesildi ne yaprdınız?
+ bir mum yakar etrafında dönerdim. (ulen bu nasıl bir soru)
- iş konusunda azimkar mısınızdır?
- azimkar ? puahahaha