içinden geldiği gibi yaz

yazarların anlık bir duygu patlaması ile bir başlığa bağlı kalmadan yazma isteği. bak yine başlığa bağlı kaldık iyi mi?

şu an hiç öyle format havasında değilim tanımımı yaptım kimseler karışamaz.
bugün samsun şehrini baştan aşağı dolandık hani 2 senedir burdayım bu kadar yürüdüğümü hatırlamıyorum ayaklarıma kara sular konut inşaa ettiler resmen. sonra cihangir kebabcısı var bi beyti yemişiz * güveçte ki sorma günün tüm yorgunluğunu verdiği o muhteşem tokluk hissiyatı ile uykuya çevirdi fakat üzerine geleneksel çay içme merasimi yaşandığı için uyuyamadım. ama çay on numaraydı bak.
derken eve geçmişiz felan feşmekan ocakta çay demleniyor. sonra açıldı siyaset konusu. hobbaaa dur ya bi soluk alaydık. neyse bizim bi ev arkadaşı var aile geldi ondan gezdik samsun u böyle yoksa işim olmaz. babası kafa adam başladık siyasete yok akp bunu yaptı yok tansu çiller, verilemeyen zamlar derken diğer ev arkadaşı belediyenin ektiği laleye taktı. neymiş çiçekçilerle anlaşıyormuş. yav dedim bizim millet romantik değil öyle çiçek almaz bırak yılda bir kez kazansın.
neyse çaylar geldi. iki üç damla bacağıma damladı ama erkeklik çaktırmadım. her neyse demliğe en yakın kişi olarak bir yandan bardaklara çayı koyarken bir yandan da avrupa yı çekiştiriyoruz. italya varya battı iflas etti o derece. biz istemiyoruz avrupa birliğini onlar gelip bize yalvaracak bak görürsün. ama öyle şimdi dudağını büzüp hadi lan ordan deme.
sonra çayları koydum ben. mübarek nejla teyze *de eli bol tabi doldurmuş ağzına kadar ee anca yeter çayı seven millet olaraktan. ne demiş amerikalı kadın benimle bir çaya ne dersin yok lan öyle değildi neyse anladın sen onu.
çaylar koyuldu şekerler atıldı o arada italyayı baya bi yerin dibine sokarken ben şekeri fazla atmışım biraz çektim çaydan dem koydum üzerine kıvama geldi.
sonrasında baktık italya felan yalan iş biz fındığa el atalım dedik. dur bi dakika ya ispanya dan bahsetmedim ben. ispanya da bu fındık işine el atmış. giresun dururken ispanya elinin hamuru ile fındık üretiyo ama en kaliteli fındık bizim aga ordu, samsun, düzce yalan. her türlü iddiasına girerim. varsa evini arabasını vermek isteyen gelsin kaybedersem bi çay ısmarlarım. neyse fındık para etmiyor, buğday üreten kan ağlıyor, kayısı yerlerde. ne olacak bu ülkenin hali azizim.
sonra baktım saat 11. dur dur bu saat 11 hikayesini de anlatayım.
ev arkadaşının babasının kol saati var pili bitmiş 11 de takılı kalmış her yarım saatte bir saat 11 bu arada deyip ortama bi neşe katıyor. saat 11 yaklaşıyo felan bu arada saat 11 dedi. hemen atladım abi bekle 10 dk sonra senin saat herbiden doğruyu gösterecek dedim öyle gülüştük. şimdi komik olmaz tabi o anlık bişi bu. bakma öyle. sonra herkes odasına çekildi felan yattık öyle. yarın orduya gidecekler işte. uğurlar olsun.
neyse hacı sen niye okudun bunu harbiden ya. olsun lan ne mal adamlar var der geçersin. bu arada moderatörlere de acıyom ya böyle yazıları okumak zorunda kalıyorlar. ne yapcan ekmek parası işte.
hadi azizim sağolasın okuduğun için. öyle işte.

edit: imla.

ne yapsak da mutlu olsak ?

-içinden geldiği gibi yaz...
+ay ne demek efendim; sizin içinizden geldiği gibi yazalım. Siz misafirsiniz. Biz yazıp duruyoruz zati.
-bak böyle yaparsanız bir daha gelmem. misafir umduğunu değil bulduğunu yazarmış hem.
+siz iyi misiniz?
-biz iyi kötü ayrımına inanmıyoruz. hayat grilerle dolu.
+biz de; ne tesadüf. sayısız duygu ve düşünce varken aynı şeyleri düşünmemiz ve hissetmemiz bizi etkiledi.
-iyi. bir çay koyar mısınız?
+açık mı olsun? kapalı mı?
-içinizden geldiği gibi olsun...

bana da tam terisini söylüyor götverenler biraz içinden gelmediği gibi yaz, biraz riyakar ol, biraz samimiyetsiz ol diyorlar böyle devam edersen hem silik yersin hem nefret ederler senden diyorlar. hele hele gerçek hayatta da böyle davranınca hiç dostun kalmayacak göt gibi kalacaksın haberin yok diyorlar.

ama ne yapayım?
şikayetim var
cümle yasaktan
dillerimi hakim bey
bağlasan durmaz!
hem dil dursa hakim bey tende can durmaz...

http://www.youtube.com/wa...v=Yy8mCKQnzWU&ob=av3e

tek şey var o da saygısız bir samimiyeti, samimiyetsiz bir saygıdan yeğ tutmak.

örnek olarak;
valla ne gelsin ki, her zaman ki gibi mal gibi laptopun başında yazı yazıyorum. yapacak başka ne var ki?

hayatında bir kişiye şans vereceksen o kişinin ben olmaması için sebep göster ki inanıp bırakayım seni.. gözlerin kal derken sözlerin niye git diyor. korkularınla ne kadar süre daha yaşayabilirsin ki.

onu sebepsiz seviyorum.

Kimse anlamaz seni bazen, anlatmaktan yorulursun ve yine de anlaşılmazsın.
Kimse umursamaz seni, kendini öne çıkarmak istersin, olmaz.
Kimse için bir şey ifade etmezsin bazen, hiç olursun kimse olamadan.

-öncelikle sözlüğümüzün psikiyatr bölümüne geldiğiniz için teşekkür ederiz...
+merhabalar... napcaz biz burda?
-içinden geldiği gibi yaz...
+seyr-i aleminde bir gül olsam, okşasam elalemi, batırsam dikenlerimi, akıtsam pis kanları, içsem şarabı, öpsem kargayı, düşürsem cüzdanı, yutkunsam ansızın, öldürsem boş zamanımı, kavrulsam sıcağında, ters taklalar atsam üzerinde...
-bu kadar uzun cümleler kurmayınız...
+... didişsem semalarda, verişsem optik veznedarlarla, sarılsam boyumdan büyük bitlere, lanet olsun bu ibnelere! oh be!
-beyfendi nickiniz neydi?
+sekolo işte...
-bu bölüme girişinizi engelleyebilmek için sormuştum da...
+tuk mu, tum mu? tekil konuştunuz gibi... ekrem abi gel ayran iç!
-...

vurup kafayı uyumak istiyorum fakat bir şey var engelliyor şerefsiz. uyuma uyuma uyuma diye fısıldıyor kulağıma.
şeytan mı ne anlamadım.
rahat bırak bi namazda aynı camide aynı sürekli bi yapma etme nidaları felan sürekli kötülük sürekli günah bi git rahat bırak lan.

--spoiler--
Sis

Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,
beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan
ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,
...
ey tâze kadın, ey onu tâkîbe koşan genç!
Ey hicran üzgünü ana, ey küskün karı-koca;
ey kimsesiz; âvâre çocuklar... Hele sizler,
hele sizler...

Örtün, evet, ey felâket sahnesi... Örtün artık ey şehir;
Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi!

Tevfik Fikret

--spoiler--

laylaylom galiba sana göre sevmeler. * *

1. Hukukçulardan nefret ediyorum aşırı derecede egoları var
2. Neden tiyatro okuyup şehir şehir dolaşamadım ki

3.Hiç tanımadığım birine ihtiyacım var .

ulan var ya. zamanında her şeyin önlemini almak varken şimdi salak gibi nasıl düzelir modundayım. kafasızlığımı sikeyim. ama söz verdim kendime. babam benim sorunlarıma fazla önem veremedi. aileye para gerekliydi. ben çocuklarıma böyle olmayacağım ulan. neyse yine doldu gözlerim *mk.

hayat çok sikimsonik erkekler daha çok.
erkekler olmayaydı iyiydi yada hepsi gay olaydı. gay olun layn.

bazen öyle bir an gelir ki silip atmak istersin her şeyi tüm yaşanmışları, hatıraları, hayatını.
iki seçenek vardır o an sil veya sadece titrek ellerle bak her şeye.
yaşadığın her saniyeyi düşün mutlu olduğun gözlerdeki mutluluğun yansımasını getir aklına tuttuğun ellerdeki sıcaklığı anımsa!
susmak gelse de içinden kapat gözlerini ve sadece koş o derin karanlıkta.
titrek ellerimle yine baş başayım baktığım hatıralarımla gecenin vazgeçilmez durgunluğunun verdiği sessizliğin içinde yalnızlığı içime çekerek her nefeste.
belki bir gün günlerden pazar olduğunda anımsarım yalnızlığımı ve sarılırım hayatıma tabiri caizse dört kolla kim bilir belki sadece şimdiki zamanda kaybolur giderim eskimeye yüz tutarak.
belki insanlar mutluluğu ararken ben mutluluk olurum kendi başıma mutsuz ettiğim her saniyede hayatımı yaşatırım, tebessümüyle yaşam bularak damarlarımda.

Neden bitti biliyor musun..??

inanmaya gücüm kalmadığı için bitti..
Ne olursa olsun her defasında peşinden geldiğim için bitti..
incittiğin yerler daha geçmedi diye bitti..
Senden vazgeçmem sandığın için bitti..
Uğruna gösterdiğim sabrı anlamadığın için bitti..
Zerre değişmeyeceğin için bitti..
Seviyorum dediğin ama sevgin uğruna hiçbirşey yapmayacağını gördüğüm için bitti..
Bitti..
Zor oldu..
Ama..
Bitti..

dostum senin tek sorunun o lanet koca kıçının lanet koca kafandan daha büyük olması.

alfonso içkimi getir!

Mazlumu getirin bana. Nerde mazlummm..

Yazar kişisinin anlık duygu ve düşüncelerini yazma eylemi.

Hayat bazen boş gelir ya işte o zaman bu zaman.

içinden geldiği gibi.

teşekkürler.