bugün

oldum olası gerilim filmlerini, korku hikayelerini sevmem. ama nedendir bilinmez hayatım hep o kıvamda.

kamera yeşillikler arasında ormanda gezinirken, ruhunu çocukluğunda komşu kızının eteğini kaldırırken yaşadığın gibi bir heyecanla huzur kaplamışken, birden bire korkunçlu bir surat gelir ya ekrana. sonrasında ruhun popondan çıkar ya. *
öyle insanlar biliyorum ben sözlük.

böyle yanlarındayken, fonda çalan johann strauss'e aldırmamak lazım, işlerine gelmeyen bir şey yaptınız mı çıkıyor o canavar içlerinden.

konuyu toparlamak gerekirse, canavar çok korkunçlu bir şeydir.