bugün

bir saat önce cebelleştiğim işkence. evet efendim işkence kelimesi hiçbir olaya bu kadar yakışmazmış meğer.

olaylar siham i kazanın çay içmek için çaycının fişini takıp, buzdolabının fişini sökmesi ile baslar. cay içtikten sonra buzdolabının fişini takmak akıllara gelmez ve malum son.

efendim madem böyle bir işe bulaştım baska uuserların basına gelir diye bir temizlik harekat planı çıkardım.

+ mutfağın dışarıyla bağlantısı olan tüm noktalarını açın. kapı, pencere vs.

+psikolojik olarak mutfaga adım atınca karsılasacagınız kokuya kendinizi alıştırın. sanki gül bahçesine dalıyormussunuz gibi.*
+ buzdolabının kapağını açıp seri hareketlerle malum malzemeyi çıkarın ve içeri kaçın. 5 dakika kadar nefes alın.

+mr muscle reklamındaki eleman gibi elinize geçen bütün temizlik malzemelerini buzdolabına savurun.

+ burnunuzu bir şekilde kapayın ve o güçlü kollarınızla deterjanı dolabın her yerine sürün.

+buraya kadar hala hayattaysanız işin zor kısmı bitti.

+kurulayın buzdolabını.

+kapagını açık bırakın.

sonucu bilmiyorum 1 saat sonra mutfağa dalacağım. ama iyimserim (bkz: polyanna uuser)
(bkz: sevgili günlük)
(bkz: mintaxla canim mintaxla)
temizledikten sonra muhtemelen koku çıkmayacaktır. en iyisi bir bardak sütü dolabın bir rafına koymanız ve bir gece bekletmeniz. tüm kötü kokuyu alacaktır. ertesi gün dolaptan çıkardığınız bir bardak dolusu sütü koklamadan dökmenizi tavsiye ederim.
okulda, anatomi laboratuvarında "formaldehit havuzunu" temizlemiş bir insanın rahatlıkla yapacağı iştir.