içimizdeki hayvan

Genel de cinsel dürtülerle varlığını hissettirir. Bir kadının üzerin de, seri bir şekil de gidip gelirken. Bazen de karşımızdakini öldürmek isterken anlarız içimizde yaşayan, nefes alan bir hayvanın var olduğunu.
Ya da hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayarak; herşeyi ama herşeyi isteyerek ve asla yetinmeyerek büyütürüz içimizde.
Bazen sevmediğimiz birilerinin acı çekmesini seyrederek vahşileştiririz o hayvanı.
Ağlayarak sakinleştiririz.
Bazen de,
zor olsa da
terbiye ederiz, uysallaştırırız belki; ama asla öldüremeyiz. ta ki biz ölene kadar.

(bkz: amigdala)

(bkz: büstün)

(bkz: bagirsak solucani)
(bkz: bağırsak kurdu)

(bkz: içimizdeki öküz)

bazi insanlarda alkol alindiktan sonra ortaya cikan yan.

her ne kadar hayvan denilince , insan içindeki saldırgan duygular ifade edilsede, bazen sevimli hayvanlarda kastedilmektedir.
kelebek gibi kırılgan insan
kedi gibi kız, gibi.

sol frame`de gordugumde birinin beni cagirdigini sandigim baslik.

(bkz: insan dusunen tek hayvan degildir)

geçenlerde kemik şeklinde bir kalem taktım formamın yakasına herkesin dikkatini çekti..meğer insancıkların içindeki hayvancağızı uyandırmışım...

(bkz: ilkel benlik)

ikincimiz. çaktırmadan bütün iyi ve yüce duyguların karşısında duran biri. varlığını hissediyoruz ama kabul edersek yine onun canı sıkılır.

Sigmund Freud'a göre bu psikanaliz'deki ıd'dir.
Kendisini Yalnızca ihtiyaçlara göre ayarlayan, eleştiri kabul etmeyen, güdüsel ve durdurulamayan yanımızdır.
Cinsellik, açlık, saldırganlık, kin, nefret gibi duyguları tetikleyen budur.
Bu yönü ağır basan birey, vicdan olgusundan uzaktır.