bugün

o kadar yoktun ki içimde birikenleri yokluğunla paylaştım anlamına da gelebilecek gripin şarkı sözü.
çaresizLik doLu yürek kıvrandıran cümLe.
sensiz istanbul a düşmanım şarkısının en vurucu cümlelerinden biri.
''tutsak gibi, enkaz gibi, kendim gibi'' diye devam eder.
şizofreni bünyenin acı haykırışıdır.. sebebi ve tedavisi için (bkz: aşk)
yazamiyordum uzun zamandir. yazdiklarimi yirttim attim hep su vakitsiz zamanlarda. gecenin bi vakti bir kagit parcasina hasreti dertlesiyorum senle sozluk. karmasikligindan bahsetmistim sana duygusalligindan bahsetmistim herkez uyurken. bu kocaman bunyeye sigdirilamayan duygusalliktan ve yalnizliktan bahsettigim de oldu. ictigim raki ve dinledigim high hopes a eslik ettin hep bana. uzun uzun baktik bazen birbirimize. sen bana hep sozler verdin. sozlerini tutmadin be sozluk.. tutmadin..
ozledim sozluk ozledim onu.. bir gun once caddenin basinda hani izmir metrosunda bana gulumsemisti ve sora yok olmustu ya.. o geceyide atlattim be sozluk.. hani ben kosmustum ama onu hic yakalayamamistim.. hani hastaneye gittigimde arkadaslarim benim yuzume bakmak istememislerdi. hani o soforu hic bulamamistik. hani o dunya guzelini oracikta birakan o soforu hic bulamamistik. hatirla be sozluk hatirla? herkez unuttu sen unutma olurmu? sen unutma.
kucucuk dunyama sigdirdigim tek guzel seyi sen unutma. bana bakarken hani gozlerini yumardi ya, hani saclarinla oynarken izmirin sicak aksaminda guzel entrylerde bulusrduk senle. mutlulugumu paylastigimda sen hep bana gulumserdin ya. unutulmus bir toka sicakliginda kordon ruzgarini dinlerdik seninle. birbirimize bakmaya kiyamazdik. hani vakit gec olurdu azarlar isitirdik annenden.hatirlarmisin sozluk?

ozledim sozluk ozledim onu. bu soguk istanbul gecesinde usuyor ayaklarim. usuyor ellerim.. o yok ben yok. hickimse yok

for my fallen angel
konusuyordum bu ozlem dolu istanbul aksaminda.. bir dostumla.. senin icin soyle dedi... sev onu; evet sevdim onu dostum. bir istanbul gecesinde sevdim onu. oylesine bakmiştim ki gozlerine, yildizlari gormustum.. onun baktigi yerde.. kucuk, buyuk, uzak, yakin,, ne farkeder ki?

oyle hizliydi ki zaman, oyle hizliydi ki zamansizlik, oyle hizliydi ki aşk.. oyle hizliydi ki, sevgi...
evet oyle hizliydi hersey..hizli olmasi inandirirmiydi bize hayatin yavaş olmayişina? yada dialoglar soylenmiş onca sozcugun, sozluk anlamina? yada yetermiydi bir opücügün, sozluk lugatinda ki buyuk yada kucuk, kuralli yada kuralsiz oluşuna? yetmezdi.. o sadece söz verdi.. üzmemeye.. o bakti gokyuzune, ben dinledim.. o bakti, ben ona baktim....ben hayallare daldim, o kararsizligini duşundum.. o kararsizligini duşundu, ben gozlerine bakmakla yetindim.. bundan ibaretti belkide aşkin o sozcuk, sozluk anlami..

neye degerdi?istanbul un o sicak havasinda, hayatin ona verdiklerini dostlariyla paylaşip; boşlukta oldugunu bir dost şarabinda mi keşfedicekti? belkide dost şarabindan oteydi dostluk.. bir nefes aşk, bir nefes yanliş.. bir nefes umitler... bir nefes ben..kaybedileceklerin butun listesiydi ben.. evet hepsi ben..
ne kadar degerli? ne kdar maddi? ne kadar manevi?

hepsi ben?
sadece ben?
sadece uc harf..
11 mayis 2009

12:00