bugün

kartpostallarda, takvimlerin kış aylarını gösteren bölümlerinde, en güzel kış resimlerinde görülebilen beyaz güzelliktir. sadece görülen, dokunulamayan, kar topu, kardan adam yapılamayan beyaz, yumuşak buzumsu şeyler. üstüne yatılıp, bacaklar açılıp kapanılarak "kardan melek" bile yapılamaz. öyle bir kar bu.

geçen sene hafiften kar çiseledi izmirde. izmirliler "aa polenler uçuşuyo" diyerek izledi havadan inen kar tanelerini. 20-30 dakika sonra farkettik en az bi yarım saat izlediğimiz küçük şeylerin buraya pek uğramayan "kar" olduğunu. o kadar yabancılaşır 5-6 sene kar görmeyen insan, karın yağabilme ihtimaline.

kar yağar izmir'e. ama yere düşünce anında kaybolan kar taneleridir izmirli insanın kar anlayışı.

http://img84.imageshack.us/img84/2733/saatk1in5.jpg
yamulma ihtimalini kaldırmak için 2002-2003 senesinden birinde kar yağdığı söylemek yanlış olmaz ve sadece bir gün sürmüştür. bir ankara gibi resmi bir tatil ilanına ihtiyaç olmadan okul müdür hedef tahtası şeklinde kar topu savaşına cümbür cemaat katılmak pek de abez değildi. bundan önce bir siyah beyaz fotoğraf ve yaşayanın anlattığı kadarıyla 1979 yılında da kar yağmış buralara. *
şimdi sen kalk eskişehire git bak noluyor derler adama, doğal seçilim direk elendin. kızağıma binip derse gidicem birazdan.*
kırağı çalan çimenlikleri görüp bir an kar yağdı sevinciyle uyanmaktır. donan çiğ tanelerini toplamaya çalışmaktır çimlerin üzerinden. ama elleriniz hep bomboş kalır.**
ancak seneler önce hatırlıyorum yağmıştı bir seferinde, böle 15 dakika falan.

hayat durmuştu, okullar tatil olmuştu, dışarı çıkıp yere düştüğü anda eriyen havadaki kar taneleri ile mikro kar topuculuk oynardık.*
izmirlinin birini * erzurum'a verirler ; ancak o zaman karın ne olduğunu anlar.
afrikalılar için dürüm gibidir.
güncel Önemli Başlıklar