bugün

yorgun bir şekilde otobüsten indikten sonra, şehiriçi servislere ulaşacam uzunca bir yol yürüyüp, elinizdeki valizlerle türlü akrobatik haraketler yapmanızı gerektiren yer.
yetmiş iki ve yetmiş üçüncü peronların arasındaki kolondan üçüncü peronun sağındaki kolonun dibinde oturan köpekçiğe kadar olan mesafe tam dört yüz otuz üç adımdır.
(bkz: inanmayan gitsin baksın)
(bkz: otogarda otobüs beklerken yapılabilecekler)
ters huni benzeri şeylerin altında inşa edilmiş, sistemli ve büyük otogar.
hemen hemen izmirin her yerine belediye otobüsleri ve dolmuşlarla ulaşım mümkün.
Bilmeyenler için Alt kat giden, üst kat gelen ve ilçelere giden otobüsler için ayrılmıştır.

ben yazmasam bulamazsınız ona göre .
hem yakınlaştırır hem uzaklaştırır.
(bkz: kardeş)
esenler otogarı gibi dağınık, pis ve çakal dolu olmayan düzenli ve modern bir otogardır. mimarisi de güzeldir.
otogar ve havalimanı arasında çalışan belediye otobüsü saatte bir olduğundan çok küfrümü yemiş otogardır. zorla çay kakalamaya çalışan dayılarda ekstrasıdır.
Düzenli, ferah bir otogar olmakla birlikte fazla betondur ve biraz da küçüktür. Küçüklüğünün nedeni olaraksa izmir'in transit geçiş noktası değil de son durak olması gösterilebilir.
üst kattan alt kata inerken kullanılan o merdiveni olmayan yokuş yolumsu şeyden birgün bavullarla aşağı yuvarlanılası otogar. o nasıl bir mantıktır anlamadım. ordan hem bavula hem kendine sahip olarak inmek insanı biraz zorlayabiliyor.
uzun zamandır kıyısından köşesinden bile geçilmeyen yerdir.
yürüyen merdiven teknolojisinin unutulduğu otogardır. ulan melihin ankara büyükşehiri bile yürüyen yol yapmış, güzelim izmirde yürüyen merdiven bile yok.
bünyesinde bulunan büfelerde satılan gevrek, boyoz ve poğaçaların her zaman bayat olduğu yer.
izmire yakışmayan; belkide yakışan otagar.
izmir ili sınırları içerisindedir.

vay amk ne kadar zekiyim lan ben böyle.

bilgilendirici entry eksileniyor arkadaş.
seyyar çaycıları ile gına getirmektedir.
izmir gibi bir şehre hiç yakışmayan ahır gibi bir otogardır.
köy otogarının biraz daha büyük halidir.
garip bir otogardır.

ben de ayrı bir yeri olan otogar. bu otogarda onunla geçirdiğim saatleri yazmakla bitiremem. o karbonatlı çayların, o peronların dili olsa da konuşsa.
güzelliğiyle nam salmış izmir'e yakışmayan otogardır. köy yerine girer gibi hissettirendir. ayıp ayıp. küçüğü antalyanın otogarını görüp utanması lazım hatta. çiçek gibi.
bünyesine yeni yapılan bireysel kamil koç tesisi oldukça iyi olmuştur. ilçelerden gelen servisler doğrudan kendi tesisine gelmekte, aynı şekilde şehire giden servisler de bu tesisden hareket etmektedir. yani otogarla muhattap olmaya bile gerek kalmıyor artık. kendisine ait mis gibi tuvaletleri, çay-kahve makineleri de ihtiyaçları karşılamaktadır.

kamil koç reklamını yapsa bu kadar güzel anlatamazdı anuna koyim.
belediye el değiştirmezse uzun bir süre daha aynı harabe şeklini koruyacağa benziyor.
"belediye sensen yatırım yap, yok değilsen bırak yatırım yapsınlar."
gereksiz bir kaos yaratır, insan zihninde.
yiyecek namına olan her şey pahalı ve bayattır, tecrübeyle sabittir. eski olması biraz sıkıntı olsa da aslında gayet düzenli bir otogardır, tek eksiği metronun olmamasıdır bence.
(bkz: izotaş)
izmir'in kendisi gibi itici olan yerdir bana göre.
bir bursa yada antalya otogarı değildir.